Tutunamayanlar'ı Bilir misiniz?

Hayatı:

Oğuz Atay 12 Ekim 1937'de  İnebolu, Kastamonu' da doğdu. 
1951'de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de de İTÜ İnşaat Fakültesi'ni bitirdi. Üç yıl sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ın 1971-72'de yayınlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazandı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar, eleştirmen Berna Moran tarafından, "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak nitelendirilmiştir. Moran'a göre Tutunamayanlar'daki edebi yetkinlik, Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır.
1973 yılında yayımlanan Oyunlarla Yaşayanlar adlı oyunu Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmiştir. Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle büyük projesi "Türkiye'nin Ruhu"nu yazamadan 13 Aralık 1977'de, İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.
Öldükten sonra 1987'de Günlük, 1998'de ise Eylembilim adlı kitapları yayımlanmıştır. Sağlığında hiçbir kitabı ikinci baskı bile yapamayan Atay'ın kitapları ölümünden sonra büyük ilgi gördü ve defalarca basıldı. Yıldız Ecevit'in hazırladığı Oğuz Atay biyografisi "Ben Buradayım..." - Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası 2005 yılında yayınlandı.
Eserlerinde düşle gerçeğin birbirine karışması, üstkurmacanın kurgunun ana ilkesi olması Oğuz Atay’ı postmodernist roman kategorisinde eser veren ilk yazar yapmıştır. Oğuz Atay, özellikle Tutunamayanlar romanında, modern şehir yaşamı içinde bireyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve toplumsal ahlaka, kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, tutunamayan bireylerin iç dünyasını anlatır. Yapıtları eleştiri, mizah ve ironi barındırır. Kastamonu Valiliği kendisi adına 2007 yılından beri Oğuz Atay Edebiyat ödülleri vermektedir.

Oğuz Atay’ı Nasıl Okumalı?

Türkler olarak beğendiğimiz bir şahsiyeti tasvir ederken gereksiz şekilde romantikleşmek gibi bir huyumuz vardır. Futbol tarihimizin taçlı, taçsız, sinema tarihimiz çirkin, yakışıklı “kral”larla doludur. İki sene sonra ismini hatırlayamayacağımız şarkıcılara “süper star” yakıştırmasında bulunmayı görev addederiz. Söz konusu kişi bir edebiyatçı olduğunda ise birazcık farklı bir yol izler, onları nitelerken eserlerinden alıntılarla idare ederiz. Yusuf Atılgan “Aylak Adam”dır, Edip Cansever “Ruhi Bey” vs… Modern Türk romanının medarı iftiharı Oğuz Atay da kendisi için sıkça kullanılan “Beyaz Mantolu Adam” yakıştırması sayesinde bu romantizmden payını almıştır. 

Temel sorun ifadenin kendisinden çok okuyucu zihninde oluşturduğu çağrışımda. Oğuz Atay için kullanılan “Beyaz Mantolu Adam”, “Bir Tutunamayan” gibi ifadelerde kendini gösteren romantik yaklaşım çoğu zaman yazarın yaptığı işin önemini perdeliyor ve dolayısıyla Oğuz Atay’ın romancılığının değerinin anlaşılmasında bir engel olarak beliriyor. Belki de en çok bunun için, Türk romanının kulvar değiştirmesi aşamasında oynadığı rol itibarıyla edebiyatımıza açılım sağlayabilecek en önemli romancı olmasına karşın Oğuz Atay’ın mirası onu takip eden romancılar tarafından çarçur edilmiştir.

Diğer bir sorunumuzda sosyal medyada kitaplardan alıntı olarak yazılan özlü sözler(!) Öyle şeyler karşımıza çıkıyor ki şaşırıp kalıyoruz. Bu kitaptan mı bu? Bu yazarın sözümü? Bundan en çok nasibini alanda 2. yeni şairleri olmuştur herhalde. Malesef Oğuz Atay'ın Tutunamayanları da bu akımdan nasibini alan başlıca eserlerden. Yapma okumadığını bilmediğini bilgi çöplüğüne ekleme!

Yayımlanmış Eserleri 

-Tutunamayanlar (1972)
-Tehlikeli Oyunlar (1973)
-Bir Bilim Adamının Romanı (1975)
-Korkuyu Beklerken (1975)
-Oyunlarla Yaşayanlar (1975)
-Günlük (1987)
-Eylembilim (1998)

(S.Ç)