LOZAN HEZİMET Mİ ? ZAFER Mİ ? Kitabı ve kitabın yazarı Kadir MISIRLIOĞLU…
1933 Doğumlu Kadir Mısırlıoğlu’nun 30’lu yaşlarında yani 1960 darbesinden hemen sonraki yıllarda yazdığı 3 cilt e çıkardığı kitabının adı. ATATÜRK ü zımnen ve alenen ilk eleştiren veya ATATÜRK ü olumsuz düşündürtmeyi başarmış bir kitaptır. Yazarı da ; bu kitabıyla masonların kullandığı ÜSTAD seviyesine terfi etmiş,Vahdettin için, ‘Ah ulu hakan Sultan Vahdettin Han’ , KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ de… hilafet devam etseydi diyebilen bir kişidir en son FESLİ ünvanıyla, meczuplaşsa da, devlet erkanını başucuna getirtebilmiştir. 2019 da vefat etmiştir.
HUZUR SOKAĞI… Kitabı ve kitabın yazarı, 1938 doğumlu Şule Yüksel ŞENLER…
1970 de ilk basımı yapılan bu kitap da, bugüne kadar 1,5 milyon adet basılmış ve bırakın her Derneğe girmesini, her eve kadar girebilmiştir. Yazarının daha sonradan pekçok defalar psikolojik sorunlarından dolayı meczuplaştığı bilinse de, özellikle 70’li kuşakta BAŞÖRTÜSÜ sorun değilken, başörtüsünü sorun göstermeyi başarmış bir yazardır ve BAŞÖRTÜSÜ nü serbest edecek bugünkü iktidarın, siyasal malzemesini yaratmıştır.2019 da vefat etmiştir.
YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN…Kitabının yazarı da 1925 doğumlu Mustafa Müftüoğlu’dur.
Asıl soyadı TATLISU dur ama MÜFTÜOĞLU ile siyasal islamın sözcüsü olmuştur.1944-1950 yılları arasında Kızılelma ve Volkan dergilerini çıkarmış, yazıları Tasvir, Büyük Doğu ve Bizim Anadolu gibi yayın organlarında çıkmıştır. 34 yıl da, Milli Gazete’de yazıları yayınlanmıştır. 7 Mart 2006 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
Her 3 yazar da ; aşağı yukarı aynı fikir ve aynı jenerasyondadırlar ve bazı dönemlerde baskı görmüşlerse de, 12 Eylül Darbesinde ve AKP İktidarları dönemlerinde, taltif ve teşvik görmüşlerdir. Muhtemelen de ; AKP İktidarını biz yarattık, Anayasal değişiklikleri biz sağladık diye de…haklı olarak övünmüş ve gurur duymuş da olabilirler.
Her üçünün de ortak vasfı (bana göre) ; ATATÜRK ün dinsiz ve imansız ve 3 sarhoştan biri olduğu, Atatürk ün dindarları asıp kestiği, Cumhuriyet rejiminin İslama, Halifeye karşı gerçekleştirildiği gibi (bana göre hain) fikirlerin yeşermesine ve zemin bulmasına da yardımcı olmalarıdır. Benim için bugün üçü de, Atatürk ün ve Cumhuriyetin karşıtı olarak yaşayıp, emperyallerine hizmet ederek ölmüşlerdir.
Yıl 1977. Susurluk da ülkü ocaklarının kurucularından biri olarak başkanım. Geçmişe ait bir not düşmek adına, bir özeleştiri yaptım. Ülkü Ocaklarında işbu 3 kitabın da bulunduğunu, hatta kendimin bu kitaplardan pasajlar okuyarak seminerler verdiğimi itiraf ettim. Bazı ülkücü arkadaşlarım, bu kitapları hatırlamadıklarını falan söyleyerek reddiye de bulundular da, ben de detaylı olarak bu konuyu yazma ihtiyacı hissettim.
Biz ülkücüler ; açıkça ATATÜRK e sövmezdik de, Atatürk rozeti takan sol fraksiyonları, eleştirirdik, onlarla kavga da ederdik…Sistemin kurguladığına göre ; TC Devleti ve ATATÜRK hedefti ve yıpratılmalıydı. Ve bu yıpratma, devrimcilerle beraber, ülkücülere de yaptırıldı.
Ben 68 kuşağının etki alanında ama, kendimi 78 kuşağı olarak nitelendirsem de, CKPM nin MHP adını aldığı kongrenin tarihi 1969’tur ve bu kongrede, Partinin adı, Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi. Amblem, Osmanlı’nın üç hilalli bayrağı oldu. “Tanrı Türkü korusun” sloganının yerine, “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız” sloganı getirildi. Bu tür sloganlar daha sonra “Kanımız aksa da zafer İslam’ın”, “Çağrımız İslam’da dirilişedir” ve “Ya Allah bismillah Allah-ü ekber” biçimini aldı.
1944 lerden 1969 a kadar, Alparslan TÜRKEŞ ile beraber TÜRKÇÜLÜK Hareketinin önderliğini yapan Nihal ATSIZ (1975 de öldü) gibiler, 1969 dan itibaren, MHP adını alan partide itibarsızlaştırılmış ve parti Galip ERDEMler, 1983 te ölen Necip FAZIL KISAKÜREK ler ve Seyyid Ahmet ARVASİ ve Ahmer ER gibi isimlerle, siyasal islama monte edilmiştir. Ben de ; 1973 te katılmıştım o harekete.
Mustafa Kemal Paşa lı arkadaşlarımdan hatırlayanlar olacağı üzere ; 1974/75 yıllarında ben, Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi olarak, N.F.K’ in ‘SAKARYA’ şiirinin okuma yarışmasında ; İNSAN BU, SU MİSALİ KIVRIM KIVRIM AKAR YA ! yı haykırarak, 1. bile olmuştum… Yani, Necip Fazıl da bizim idolümüzdü !
70 li yılların enerjisini taşıyan bizler, siyasal islamın kucağına itiliyorduk ! Türkçülük ve Turancılıktan ziyade, halife osmanlı olmak, Allah rızası için ölmek ve öldürmek duyguları içinde kıvranıyorduk ne yalan !
O tarihlerde ; Sol fraksiyonlara Lenin şapkalı Atatürk rozeti taktırıp, ATATÜRKÇÜLÜK maskelemesiyle, sola sahte Atatürkçülük yaptırılıyor, ve bugünkü karşıt ATATÜRK düşmanları, o zaman yaratılıyordu.
Türkçülükten yola çıkmış ülkücülere de ( bizde kısmen, kalpaklı Atatürk Rozeti takıyorduk.), arap kültürü verilerek, sentez yoluyla bizlerde, siyasal islamcılık a evrilmiştik ve gün be gün ATATÜRK e ve Cumhuriyete karşı, TC ni yıkacağımızı düşünmeden, eski Osmanlı özlemine itilmiştik…!
12 Eylülde Cezaevinde yatarken, ranzanın üstünde hava alamadığım için üstümü çıkardığımdan cop yiyerek uyandırılmış ve öğretmen olduğum anlaşılınca da bana bütün koğuşlara sabah akşam ATATÜRKÇÜLÜK dersleri vermem cezası verilmişti. Düşünün ; hırsız tecavüzcü esrarkeş katil gibi adi mahkumlara, sabah akşam Atatürk ü anlatıyordum ve her ders bitiminde de İstiklal Marşı okutuyordum ! Ne oldu o adamlar ? Bugünün ATATÜRK düşmanları…Veya, 1983 askerdeyim. Cuma namazına gitmişiz mangayla beraber, eğitime geç kaldık diye yüzlerce metre süründürülerek bölüğe alınmıştık da…namazı cezalandıran orduya karşı ne güzel antipati de kendiliğinden oluşturuluyordu ! O gün sürünerek bölüğe giren bizler içinden, Ergenekon-Balyoz Operasyonlarında, sevinen olmuş mudur acaba ? Olmuştur!
1989 sol, Belediyelerde iktidarı ele geçirmişti ya…akabinde de kürtçü ve bölücü hareketler azmıştı. Bu olay, MHP de tekrar Türkçülüğü harekete geçirmişti ama 1992 de Muhsin YAZICIOĞLU bu gelişmeler karşısında siyasal islamı tercih ederek MHP den ayrılmış ve BBP sini kurmuştu değil mi ? Türkçü hareket burada da, budanma dönemine tekrar girmişti yani.
1944 lerde, Nihal ATSIZ ve TÜRKEŞ gibi önderlerle, ATATÜRK ün başlattığı Türkçülük yüzünden, tabutluklara kadar düşen ama aslında TÜRÇÜLÜK ateşini yakan hareketlerden sonra, 1944-1969-1980-1992, 2002, 2016 Tarihleri, Atatürk ün Türkçüleri için karanlık yıllar olmuştur.
Bugün 2020…İşbu 3 kitabı ve yazarını idolleştiren Ülkücüler için ATATÜRK çüdür ü ne kadar söyleyebiliriz ? Ülkücüler, ATATÜRK çü değiller ise, Türk Milliyetçisiyiz lafzını ne kadar rahat söyleyebileceklerdir ? Ülkücüler ATATÜRKÇÜ idiyseler, nasıl oldu da işbu Atatürk ve rejim düşmanlıklarını kusan bi şahsiyetleri, kendilerine idol yaptılar ? BAŞBUĞ ATATÜRK ü kim unutturdu ve kim ve kimler yıkılış senaryoları içinde hilafeti geri getirmeye çalışıyor ? 20.09.2020 NOGAYTÜRK
( LOZAN ve 12 Adalar konusunu yazacaktım, bu çıktı, onu da ayrıca yazacam.)
20-09-2020/RAMAZAN NARİN/BANDIRMA