Uzaktan Eğitim ya da Gözetim Toplumu

Uzaktan Eğitim ya da Gözetim Toplumu

İDRİS ERDOĞDU - Eğitim - Sen Şube Temsilcisi

İngiliz toplum bilimci ve hukukçu Jeremy Bentham“ panoptikon kuleyi” tanımlayıp  kapitalizme hediye edince,kapitalist düşünürler buradan bir toplum modeli çıkarmı diye epeyce mesai harcadılar. Sonunda buldular da. Mimaride, sanatta, kültürde, siyasette hayatın  her alanında “panoptimizm” hâkim oldu.
Fransız filozof M.Focoult “ panoptikon toplum” kavramını “denetim ve gözetim toplumu”  olarak formüle ederekliteratüre kazandırdı.
Bentham’ın kulesi; meydanın orasında yüksekte duran bir kuleden aşağıdakileri  gözetlemeyi önerir.  Bunu yaparken kuleden yansıtılan yüksek voltajlı ışık aşağıdakilerin gözünü aldığı için hiçbir zaman yukarıya bakamazlar. Böylece sürekli başları önde çalışırken, yukarıda neler olup bittiğini de göremezler. Yukarıya bakmaya çalıştıklarında ya gözler i kör  edilir yada megafonla,yüksek sesle uyarılarak diğerleri üzerindeki korku pekiştirilir.

Tanıdık geldimi? Evet cezaevi gözetleme kulesi.19.yy.dafabrikalarda seri üretimi bu kule sayesinde artırdılar.
Bu fikir o kadar cazip geldi ki çılgın müteahhitler  gökdelenleri yaptılar.  En yukarıdan  bakmak insanın en ilkel dürtüsünü tatmin ediyordu. Sürekli yukarı,daha yukarı şiarıyla;  sanatta, siyasette, kültürde kısacası her alanda yukarıdan bakan,gözetleyen ve denetleyen söylemi pekiştiren bir zemin oluşturuldu.
Temsil etme görevini,yönetme gücü ya da yetkisini ele geçirme olarak algılayan erk de aynı bakışla toplumu gözetleyen,denetleyen bir göze dönüştü.Sokaklara kurulan mobeseler
yetmedi,işyerlerinin önüne okulların,hastanelerin koridorlarına kadar girdi.
Yıllar önceTV’lerde BBG (Biri Bizi Gözetliyor) evleri vardı. Virüsle birlikte bütün evler  farkında olmadan BBG evine dönüştü. Değişik bilgisayar programlarıyla öğretmenler,
psikologlar, danışmanla rvs. evimize,yani bizim en korunaklı özel alanımıza kadar girip;   zamanımızı,mekânımızı,bilincimizi gözetlemeye başladılar. Bu gözetleme farkında olmadan izleme ve denetlemeye dönüştü.
İyiniyetli bir girişim olarak düşünülen uzaktan eğitim  aslındaböylesi birtoplumsal  kurgunun parçasıdır.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk bir tweetinde, öğretmenlerin canlı derslerine katılıp  ancak arkada oturacağını ifade ediyor. Böylece öğretmen öğrenci ve veliyi gözlerken Sayın,
Bakanda öğretmeni öğrenciyi ve veliyi gözetleyip denetliyor. Programın sahipleri is ehem  Sayın Bakanı hem öğretmeni hem veliyi hem öğrenciyi hemde evini çini gözetleyip ekran
görüntülerini kaydedebiliyor.
Anlayacağınız kimse gözetimden ve denetimden muaf değil.
İşte bu yüzden diyoruz ki uzaktan eğitim, eğitim değildir. Denetim ve gözetimdir. Korku toplumu yaratır.
Aslolan sınıfta,bahçede,doğada yüzyüze eğitimdir. Çünkü eğitim sevgi işidir.

İdris ERDOĞDU - Egitim Sen İşyeri Temsilcisi

27-05-2020