Geleceğin MEGAPOL kenti olarak önerdiğimiz Bandırma’nın giderek büyükkentlerin varoşlarında görebileceğimiz tablolar içermesi misafirlerimizin de içini acıtıyor.
Evet biz kent sakinleri olarak göz alışkanlığı içindeyiz . Ancak.
Kentimize gelenlerin ilk düşüncesi şu.
Bu nasıl bir başıboşluk adeta eski İstanbul’un varoşlarına benzemişsiniz..
*
Büyükşehir’in mega projesi YeniRotterdam-neden bu projeye illa ki Rotterdam ismi veriliyor anlamış değilim muhtemelen aşağılık kompleksimizden kaynaklanıyor olabilir – için pek çok kent ziyareti yapan başta CHP milletvekilleri Mehmet Tüm,Ahmet Akın,Namık Havutça Belediye Başkanı Dursun Mirza olmak üzere Meclislerde icrai görevi üstlenmiş olan Büyük ve Küçükşehir meclis üyeleri ..
Maalesef gezi ertesinde örnek kentleşme modern kent yapılaşması adına hiçbir görüş öneri sunamadılar ve çözüm adına proje üretemediler.
Bol bol fotoğrafpaylaşıldı bizde arkaplanlara özendik imrendik.
Fikir dahi beyan edemediler.Sunmadılar.
Varoş kültürüne bu denli biat kabul edilemez. Bizden bi şey olmaz mantığı oryantalizmin takendisi. Kent yaşamı ortak yaşam alanı olarak keşmekeşliğe , birbaşkasınınyaşam alanını daraltan kontrolsüz özgürlüğe prim vermez. Aksine herkese ait ortak yaşam alanlarını faili meçhul oy hesapları uğruna kişilerin rantına yönelik gasp ettirmeyen bir anlayış gerektirir.
Bandırma’da İdo iskelesi ve Gardan başlamak üzere yukarı mahallelere kadar inanılmaz bir başıbozluk ve görüntü kirliliği var ve bu zaaf halkçılık adına mı yapılıyor. ? Kaos süreci kenti kanser virüsü gibi hızla sarıp sarmalıyor.
Rengi solmuş kırık dökük kirli pasaklı kimi yırtık kimi yamalı çirkin brandalarla çevrili yasal veya hatır gönül işi yasadışı kamuya ait alan kapatmalarıyla mı oy kaygısı giderilecek?..AKP döneminde kısmen rehabilite edilen kent görüntüsü tersine süreçte adeta iğdiş edilmiş durumda.
Deniz otobüsleriyle binlerce insan geliyor gidiyor. Evet ama bir an önce gitmek istiyor. Karşıdanbakınca bitişik nizam eğribüğru mimarlık ucubesi apartmanlar ?? Belediye meclisi bir karar alsa denizden gözüken tüm binalar Belediyeninde lojistik desteğiyle rengarenk boyanacak dense mesela çok mu imkansız bir şey .
Kaos teorisine örneklenebilir. Kendi haline bırakılan her şey düzene doğru değil ,KAOS’a doğru gider.
Kaldırımlara taşan dükkan ürünleri, yasal dükkanlarla alay eder gibi anacaddenin tam ortasına kurulu balık tezgahları alet edevat telefoncular bir numaralı varoşluk belirtisidir. Çünkü bu durumda hem belediye hem de halk varoş oluyor. Ben cebimden daha çok para çıkacağını bile bile vergi veren dükkana değil kaldırım tezgahına giderim .İnsan ekonomiktir. Kimi böyle gelmiş böyle gider bakış açısından kimi kime rant sağlanıyor boşvermişliğinden engel olunamayan dirayetsizlik basit konuda dahi konuya hakim olamayan bir belediye temel hizmetleri de asla layıkıyla yerine getiremez Aristo mantığını kendiliğinden üretir..
Yıllarca evet uzun yıllarca çalışıp ikamet ettiğim Megakent İstanbul’un 2 Milyon dan 15 Milyona kadar nufüs artışı sürecini gözlemleyerek yaşarken edindiğim görsel tecrübelere dayanarak bir mahallenin bir semtin bir banliyo’nun varoş ucubeliklerle , medeniyetsizlik kriterleriyle nasıl sahneye çıktığını anlatabilirim size.
Hatta kentin kaçıncı derece varoş, medeniyetsiz bir yaşam yeri olduğunu da anlatabilirim.
Bizim hergün gözlerimize alışılagelmiş gelen manzaralar yabancılara nasıl korkunç beceriksizlik olarak görünür analatılanları anlatırım..
Nufüs artışının hızlı arttığı kentlerde yeniyerleşim alanları eskiden gecekondu ve FİLİZ tabir ettiğimiz yapılardan oluşurdu. Ve kentin zengin ve fakir ve de orta sınıf tabir edilen sınıfsal ayrımlar kendiliğinden oluşur ve bir kültür şoku yaşanırdı..Şİmdi heryer varoş.
Sevgili okurlarım bu yazdıklarımı laf olsun diye yazmadım. Yoğun aşağılayıcı eleştiriler alıyorum kentim adına. Kent girişi kötü. Acımasız eleştirilerden biri bu. Özellikle bitirilememiş alt geçidiyle BüyükveKüçük sanayi sitesinde görsel sıkıntılar yüksek. Sinsice sürdürülen kentsel değişim adı altında hiçbir otopark tedbirialınmadan 2 katlı binalar 4 oluyor 5 oluyor. Geleceğe bırakılan miras çözümsüzlük. Herkesin kapısının önünü temizlediğinde çözülebilecek sıkıntılar bunlar. Akabinde Belediye Şantiyesi paslanmış üretim dışı kalmış atıl hidrojen peroksit fabrikasıyla birlikte ucube anıtı gibi bekliyor. Kent Konseyi nerde ? Ramazan Narin’in kaygıları gerçekleştiği için üzgünüm. Kurumsal Verimsizlik had safhada. Halk tipi yerel yönetim diye yapılmakta olan içler acısı bir başıbozluk ve kimlerin cebine rantların gittiği belli olmayan hesaplarla kentin meydanları alanları başıbozukluğa teslim edilmiş durumda. Bu mudur ?. Keşmekeşlik vurdum duymazlık arkadaştanıdık partili dost ahbap neme lazımcılık görüntüleri.İdo iskelesinden Balıkhaneden sahilbandına yürüyüş koridorunda alanlar işgal değil adeta yağmalanmış durumda. Boks makinesinin ne işivaryürüyüş yolunda kardeşim bu nedir. Öylesine bir özgürlük alanı oluşmuş ki gidin sizde ucuz brandayla çevirin fişsiz ,sağlık denetimsiz,evraksız tezgahınızı açın satın istediğinizi algısı hakim.
Yerel yönetim cesur olmalı.
Ekmek parasıysa herkesin hakkı olan alanlar üzerinden haksız rantlarla ekmek parasına çıkılmaz muhabbeti bile olmaz.
Buna ekmek parası denemez Kerizleri düdükleme parası denir. Odarılmasın yol ver bu küsmesin dokunma !!
Ben buna benzer ortamlarda yıllarca yaşadım, en büyük keşmekeşlik Eminönü’nde idi mesela düzene direnildi ama başarıldı şimdi bakıyorsunuz tıkırtıkır . İstenirse kararlı olunursa oluyor. Bu kadar kaos görmedim aynı zamanda kayıtlı bir sit alanı olan üzerine çivi çakılamayacak Cumhuriyet Meydanı santim santim gıdım gıdım kapatılıyorken halkın kullanım alanını peşkeş çektirmeyi halk duyarsızlık demiyor gizlirant diyor bilesiniz. Bir şemsiye önüne birkaçkamuflaj saksı çiçek olmadı üstünü kapat önüne tekrar şemsiye altına sandalye yine saksıyla kamuflaj yayalara setçek öteden gitsin Bandırmaspor’a gelir sağlasın diye ayrılmış park alanlarını yürüyüş alanlarını kapat insanların aklıyla alay edilircesine açgözlülük.. ve…aptal yerine konulan yerel ve merkez yöneticiler.
Geleceğin Bandırma’sını politik kaygılar belirleyemez.
MEHMET LEVENTOĞLU- BANDIRMAGERÇEK