Vur de Vuralım, Öl De Ölelim !

Bu ne biçim slogan efendiler? Bu ne biçim söz? VUR DE VURALIM, ÖL DE ÖLELİM. Neyi, kimi vuruyorsun? Vatandaşını mı? yoksa Din Kardeşini mi? E hani siz Müslümandınızya ne oldu size böyle? Oruç başınıza mı vurdu? Hoş oruçlu olsanız. Oruçlunun sesi bu denli içten ve gür çıkmaz ya neyse orası size kalsın.

Siz hiç duymadınız mı? Allah’ın verdiği canı yine Allah(cc) alır, *İsra suresi 33. Ayet, Araştırın lütfen.

Malumunuz, Nasreddin hocanın ünlü fıkralarındandır. Bir Ramazan akşamı hocayı bir komşusu iftara davet etmiş, sofrada da tazece fırından çıkmış çıtır çıtır börek ve yanında soğuk bir hoşaf (komposto) var Hoca börekten bir iki lokmacık koparıyor da hoşafa gelince kaşığı pek küçük ve düze yakın bir yapıda olduğundan bir çay kaşığı kadar hoşaf alabiliyormuş, lakin ev sahibininki kaşık değil mübarek adeta bir kepçe, ev sahibi her hoşaf alışında oohhh ÖLDÜM dermiş hoca bakmış olacak gibi değil, ve ev sahibine “Muhterem ver şu kaşığı da biraz da biz ölelim” demiş.

VUR DE VURALIM, ÖL DE ÖLELİM, buyurun biraz da siz ölün, İsterseniz topluca intihar edin, size kimse mani olmaz, çünkü sizler insanı mabut edinmiş gençlersiniz. Sizler sadece aklınız sıra, sizin gibi düşünmeyenleri ve sizin partinize oy vermeyecekleri vurmaya kalkışacaksınız da, can pazarı bu vurmak istediklerinizin elleri armut mu toplayacak sanırsınız?.

Onlar da sizi vuracak, nasıl olsa yönetim zafiyetinden dolayı, ya da ileride işte böyle sıkıştığımız zaman lazım olur düşüncesiyle ülkemiz adeta silah cennetine döndürüldü, uzun- kısa namlulu yani tüfek tabanca gibi silahlardan olmayan ev hane yok gibi.

Nedir bunun sonucu Allah korusun İÇ SAVAŞ, yazıklar olsun, bunu düşünemiyor olamazsınız. Evet gençler, varsayalım ki bu şuursuzca davranışı ve atılan sloganları düşünemediniz. Pekii zamanında şerefli TÜRK Ordusunun en üst kademesinde bulunan Genel Kurmay Başkanlığı gibi kutsal bir görevi ifa eden ve daha sonra Milli Savunma Bakanlığı gibi stratejik bir makama getirilen sayın H.AKAR da mı düşünemedi? Bu sloganlar karşısında; GENÇLER ne diyorsunuz siz, ne vurması, ne ölmesi? Sizler bizim ve Ülkemizin geleceğisiniz.

Sizler Gazi Mustafa Kemal ATATÜK’ün emaneti olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ne sahip çıkmak, onu en iyi şekilde korumak ve TÜRK ulusunu Cumhuriyetiyle birlikte yaşamak ve yaşatmak durumundasınız, Sizlerden beklenen budur, ne vurması, ne ölmesi!.. Sizler yaşayacak ve toplumu güvenli bir şekilde yaşatacaksınız, böyle sloganlar bize yakışmaz, diyebilirdi ama demedi, dahası, BEKLEYİN, BEKLEYİN ONUN DA SIRASI GELECEK dedi, bu nasıl bir sorumsuzluktur, nasıl bir zihniyettir, akla zarar.

Bu doğrudan iç savaşın fitilini ateşlemek anlamına gelmiyor mu? Nasıl böyle bir söz söylersiniz sayın AKAR, Ülkeyi iç savaşa sürüklerseniz Kayseri birinci sıradan AKP Milletvekili seçilemezsiniz hem seçilseniz neye yarar, tıpkı Ortadoğu sözde İslam Ülkeleri gibi yada Afganistan, Pakistan gibi dünya coğrafyasında kendine yer edinmiş diğer İslam Ülkeleri gibi hep kaos karmaşa ve iç savaşlarla kendi kendilerini kırıp geçirme yiyip bitirme mücadelesi mi hayal ediliyor. Böyle olursa bunun adı CİHAD mı oluyor? Bu durumda Sizlerin FETÖ den, PKK dan, Domuz bağcı “Hizbul’ dan ne farkınız kalır ki.?

Yapmayın Allah aşkına! Bu ÜLKE bu karanlık fikirlere asla layık değil, sevin bu güzel bu cennet ülkeyi, çok yakında bu ülkeye BAHAR gelecek, HAK HUKUK, ADALET, gelecek. Huzur, Güven, gelecek, GÜNEŞLİ günler gelecek, az kaldı sevin bu ülkeyi.

VUR DE VURALIM, ÖL DE ÖLELİM demenize gerek yok . ÖLÜM er yada geç mutlaka gelecek, ölmek istemiyorum deseniz bile….Esen kalınız …

Fikret Çağın / 17-04-2023

18
A+
A-
REKLAM ALANI