WC Plancısı Mimarlarımızı Selamlıyorum !!

WC Mimarlarımızı SELAMLIYORUM!
Susurluk Sultançayır Köyündeki, 1912 d. tarihli nogay Babamın, sağlığında yaptırdığı, (muhtemelen 1940’lı yıllarda, şimdi yok) doğduğum evi, son ziyaretimde göremeyince, 2011 T’li bir yazımda tasvir etmiştim (https://www.facebook.com/notes/258212950876764/)
Özetle ; WC - MUTFAK -BANYO kısmını tekrarlayayım. 1957 doğumluyum...
WC miz ; evin dışarısında, bahçenin en üst köşesinde, hayvanlarımızın kemresini (kemre, hayvan dışkısıdır) depoladığımız alanın üstünde, bahçemizin üst sınırındaydı. İçindeki iki ibrik suyu daima bulundurmak, benim görevimdi...
MUTFAĞIMIZ ise ; (evimiz dubleks gibi iki katlıydı.) alaturka olanı, kapının girişinde alt kattaki (şimdi adına şömine deniyormuş) ocaklık bölümündeydi. Alafranga olanı ise ; merdivenlerden çıkınca, salon dediğimiz bölümün sol köşesindeydi. AYGAZ dediğimiz ocak, yeni icat olmuştu, veya 60 lı yıllarda biz yeni kavuşuyorduk... tüplü o ocağı kullanmak, şehirlilik ve zenginlik gibiydi. Çerkes annem aygazı oraya, rafların altına koydurduğu tezgah bölümüne kurmuştu. Raflardaki dantelli örtülerin güzelliği, hala gözlerimin önündedir...
BANYOMUZ ise, üst kattaki yatak odasının içindeki yüklüğün yarısındaydı. Sıcak ve soğuk su için (su ya şöminede, ya da aygazda ısıtılıyordu) ayrı ayrı kazanları vardı. Bu tarz ve bu tür mimari, özellikle Türklerin yaşadığı Anadolu ve Asya yerleşimlerinde, köylerinde bile hep vardı ve halen var. Bkz. Tarih ve evliya notlarına...
(Şimdi kullandığım homeoffisimde, mutfağın içindeki kapıdan... wc tuvalete giriyorsunuz !)
**
Şimdi bunları neden anlatıyorum ? Dün anekdotlarıma aldığım, bir ev alım satımını anlatan arkadaşımın, notlarında dikkatimi çeken mimariden dolayı, konuyu açmak için anlattım.
Maddi durumu çok iyi olan biri ; ev alım satımı ve müteahhitlik yapan arkadaşımdan bir ev satın almak istemiş. Ama (1) şartım var demiş. Evin içinde mutfak ile, banyo-wc yanyana veya karşılıklı, içiçe olmayacak ! Evin parası da, önemli değil...
Basit gibi değil mi ? Ama bu talep, bugünkü ülkemiz mimarisinde hiç te basit değil...
***
Çünkü ; haçlı seferlerine kadar wc ve tuvalet kültürü olmayan Avrupalılar (avrupalılarda krallar bile, o yıllarda büyük abdestlerini bir kaba veya kağıda yapıp, bahçelerine atıyorlarmış.), Osmanlıdan itibaren Cumhuriyet döneminde batılılaşmak isteyen biz Türklere, bütün kültürlerini… tabir caizse kakalamışlar ! Hatta öyle bir kakalamışlar ki, Mimar Sinan’ın torunları olduğunu iddia edemesinler diye, bize Türk yapı kültürünü, Türk mimarisini unutturup, batı mimarisini dayatmışlar ve bizim aklı evvel gelen mimarlık fakültelerimiz ve yetiştirdikleri mimarlar da, batı tarzında planlar çizerek, bizi bugüne kadar, bu mimaride oturtmuşlar... 
Şimdi hepiniz oturduğunuz evlerinizin, wc si nerde, mutfağı nerde, banyosu nerde..? şöyle bir düşünüverin isterseniz...! 
Arkadaşım, böyle bir ev bulamamış ama hep aramış. En sonunda (2) wc si olan geniş bir ev bulmuş. Mutfağın yanındaki wc yi ustalarına iptal ettirip, o kısmı amerikan mutfak modeliyle mutfağa dahil etmiş ve bu zengin müşterisini çağırıp, buyrun istediğiniz ev demiş ! Müşteri de gayet memnun… Aradığını bulmaktan dolayı, arkadaşımın 110 bin lira kar koyarak sattığı bu evi, satın almış ! 

Neden... ? Çünkü, mutfakla tuvaletin bitişik, içiçe, karşı karşıya olmasına çok içerliyormuş da ondan... Adam haklı mı ? Yüzde binbeşyüz... haklı efendim !
Çünkü Avrupalılar, wc ve banyo kültürünü, Anadolu’yu işgal ettiklerinde gördükleri Türk evlerinden çalıp, evlerinin içine banyo wc leri koymuşlar da, akılları paraya ve kapitalizme çalıştığından, veya eski alışkanlıklarından ve daha çok kazanmak adına, ev planlarında wc ve banyoyu, gözden ırak bir köşeye tesis etmemişler. Eee usta Avrupalı mimarlar böyle yapar da, bizim çömez taklitçi mimarlarımız yapmazlar mı ? Onlar da metrekare ye yaptıkları yerleştirmelerde, banyo-mutfak-wc dizaynına hiç dikkat etmemişler, hatta wc ile mutfağı içiçe, yanyana bitişik, karşı karşıya planlamayı, mimarlık olarak bu millete yutturmuşlar.
Batılı bir mimarın çizdiği planları, Kes-Kopyala-Yapıştır yani intihal, yani kopya çekme, yani hırsızlık yoluyla elde ettikleri halde... proje diye, talip olanlara ve Belediyelerimizin imar komisyonlarına, kabul ettirmişler. Çünkü imar komisyonları maalesef, para kazanmaya endekslenmiş partili mimarlardan ve müteahhitlerden oluşturulmuş bugüne kadar...
****
Eyyy MİMAR/LAR...! Yahu akıl var, mantık var, bilim var… teknoloji var değil mi ? Niye bizi en hijyen olduğumuz ve mide sorunumuzu halletmeye çalıştığımız, evimizin en güzel yeri olan mutfakla hacet yerini bitişiklendirip  midemizi kaldırıyorsunuz ? 
Bir düşünün... Ev sahibi mutfakta misafirlerine yiyecek bişeyler hazırlıyor. Misafirin tuvalet ihtiyacı gelmiş. Kapıyı kapatıp, klozete oturmuş olsa bile, aman gaz çıkarırken ses çıkmasın, aman yellenme ve b.k kokusu mutfağa gitmesin diye, ıkına sıkına ihtiyaç gidermeye çalışıyor değil mi ? Ama ya buna dikkat edemeyen ve sesli yellenen birisiyseniz... Sizin yüzünüz kızarır sadece, ama o zaman ev sahibinin de midesi bulanır. Bulanmaz mı ? Onun midesi alt üst olmaz mı, kalkmaz mı ? 
Ama kabahat burada ne ev sahibindedir, ne de ihtiyaç gideren misafirdedir arkadaş... Burda kabahat; evlerin oturma planlarını wc-mutfak olarak çizen mimarlardadır önce...Ve mimar olup, Belediyelerin imar komisyonlarında, sözde meslek icra edenlerdedir...
Tamam… önceden bahçede olan wc kültürümüz, bugün apartmanlarımızda dairelerimizin içindedir... amenna ! Ama, işbu wc ler neden evin oturulan ve yemek yenilen yerinin bitişiğindedir, neden kapıları, tam da karşılıklıdır ? Giren çıkanı mı gözetleyeceğiz ve biri girince, aha ses… ha geldi haa gelecek !  Kokusu, ha geldi haaa gelecek diye mi, beklemek hoşumuza gidiyor ? 
Evinizde gün yapıyorsunuz, biton misafiriniz var. WC niz, misafir odasının tam karşısında. Yani kapı karşı... Hoş mu sizce...? Veya, mutfak kapınızla wc kapınız, karşı karşıya... Bu da hoş mu ? Eeee artık evlerimiz ya doğalgazlı, ya da kaloriferli arkadaş... Oda kapılarını kapatmıyoruz yani...

MİMARLAR....İç mimar - Dış mimar diye bölünmüşseniz de, (inşaat mühendislerimiz de, müteahhitlerimiz de bu sitemime dahildir, çünkü onlarda işbu plan proje işine çok karışıyor.)
WC-BANYO-MUTFAK olayına, lütfen dikkat ediniz ve bizi haçlı seferlerinde tuvalet wc banyo kültürünü ancak öğrenen dünkü medeniyetsizlerle, hele tuvalet ihtiyacını hala dış kapısının önüne çömelerek yapan arap kültürüyle lütfen, hiç karıştırmayınız... Bizim tarihimiz, töremiz ve yaşam şeklimizde, b.k içinde, o.uruk içinde yemek yemek veya bu kokular ve bu sesler altında misafir olmak yoktur. 
Türklere reva gördüğünüz bu bitişik wc-mutfak olayını, kendi evlerinizde nasıl yapıyorsunuz bilmem. Birkaç mimar evi gördüm de, buna o evlerde de dikkat edildiğini, açıkçası pek görmedim. Ama istatistik yapılsa, mimarlarımızın da, mühendis ve müteahhitlerimizin de, kendi evlerinde de zorunlu olarak nahoş  koku içinde oturup, yemek yediklerini sanıyorum...

WC MİMARLARIMIZI SELAMLIYORUM ARKADAŞ !

50-60-70 yıl önceki köy mimarisinde bile dikkat edilen bu hususa, bugün 21. yy da dikkat etmeyen mimarları, mühendisleri, müteahhitleri, belediyeleri, bu evlere ruhsat veren imar komisyonlarını... kınıyorum arkadaş ! Yeni evlenmiş, anne ve babasıyla aynı evde oturmak zorunda olan gençlerimizin halini düşünüyorum da...Tamam mimarlarımız işi bilmiyor, bari Belediyelerimiz mimari planlarda wc-banyo mutfak kısımlarının, mutfakla bari bitişik iç içe veya karşılıklı olmamasını, şart koşabilirler... WC - BANYO Kapılarının çift kapı, duvarlarının koku ve ses geçirmeyen özellikte olmasını da, şart koşabilirler değil mi ? Bunları yapmak sizce çok mu zor ? Ya devlet başa, ya kuzgun leşe arkadaş ! 
25.02.2016 Ramazan Narin -Nogaytürk