Yağmur Zamanı

YAĞMUR ZAMANI

Cadde boyu uzanan palmiyeler etrafımızda dans ederken görmüştüm seni. Yanımda sevgilimle usul usul yürüyorduk. Havadan sudan sohbet arasında sahildeki çay bahçesinde yanımıza gelmiştin. Sırnaşık bir halin vardı. Açtın. Belliydi. Bir lokma yiyecekti tek derdin. Ama seni anlayan bir Allah’ın kulu yoktu. Bir zamanlar bir sahibin vardı belki de… Bunu açıkça yiyecek isteyememenden, mahsun bakışlarından anlamıştım. Ne kadar sevimli, uysal bir halin vardı. Sokaklar sana göre değildi. Kim sokaklarda yaşamak ister ki zaten. Islak, soğuk caddeler…

Çisil çisil yağmur yağarken almıştım seni eve. Çok masumdun. Kendi kendime sormuştum, sen kedileri sevmezsin ki neden alıyorsun eve? Çok da düşünmeden kapıyı açıp buyur etmiştim seni. Bugüne kadar hiçbir hayvan girmemişti benim evime. Ama sen hiçbiri değildin.

O günden beri can dostumsun. Yanımdaki nefes, evimdeki neşesin.

Yağmur zamanıydı bizi bize sevdiren. Bizi sevgi damlalarıyla ıslatan, büyüten.

Sevgi yağmurları altında yürüdüğümüz cadde boyları bizim evimiz. Sıcacık yuvamızda sen ve ben.

Ayrıca dostluğumuz..

KUYRUKLU ŞİİR

Uyuşamayız, yollarımız ayrı;

Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;

Senin yiyeceğin, kalaylı kapta;

Benimki aslan ağzında;

Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.

Ama seninki de kolay değil, kardeşim;

Kolay değil hani,

Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.

Orhan Veli Kanık

Derya BALCI/01-06-2020/ERDEK/deryabalci2@gmail.com