Yararlanamadım Mete'den!

YARARLANAMADIM METEDEN !

Bandırma 17 Eylül Üniversitesi’nde, ‘GENÇ TÜRKİYE TOPLULUĞU’ adıyla guruplaşmış bir kısım öğrencimiz, sayın METE YARAR’ı (Kendisine ‘Güvenlik Politikaları Uzmanı’ adını vermiş...? ) konuşmacı olarak Üniversiteye getirmişler ve ;

GENÇ GELECEK  ! ETKİNLİĞİ olarak ;  (Ünlemi kendileri koymuşlar.)
“ Ülkemizin içinde bulunduğu durumda ekonomik, sosyal, kültürel açıdan gençlerin üzerine düşen görevler nelerdir. ? “ 
“ Gençler geleceğin Türkiye’si için neler yapabilir. ? ” 
“ Dünyanın gündeminde olan konular kapsamında, Türkiye’nin duruşunu nasıl değerlendirmek gerekir.”   Konu başlıkları olmuş !

Rektörlük Konferans Salonunda, ÜNLEM-li bir etkinlik düzenlemişler. Etkinliğin Konferans mı, Panel mi, Seminer mi, Sempozyum mu, Forum mu, Münazara mı, Açık oturum mu, Show mu ? olduğu v.d... belli değil tabii. Küçük salondaki katılım da az,  ve salonun bir kısmı boş ve okulun hocalarının haricinde sadece bir AKP Belediye Başkan aday adayı var salonda, bir de 15 Temmuz şehidi Ramazan KONUŞ’un GAZİ sıfatıyla takdim edilen eşi..! Bandırma basınından da ;  GERÇEK Gazetesi olarak da sadece ben.
Ama ; bu etkinliğin belirsizliğini yaratan, öncelikle konuk konuşmacı tabii ki. Çünkü; kendisinden bilgi bekleyen öğrencilere ve diğer katılımcılara, masasına oturup, duyurdukları konularda bilgi vermek yerine, Atatürkçü showlarıyla tanıdığımız ve Atatürk’ün ceviz ağacına verdiği selamı, yarım saat ayakta anlatan Ayşe GÜNTÜRK’ün gibi bir tarzla, dialoglarla konuşmacılık yaptı.  Önce, nasıl bir fedakarlıkla   (Dün geceki TV Programından sonra eve geç gitmiş dee, uykusuz uykusuz yola çıkmış da... falan... gençlerin hatrına programı iptal etmediğini lütfederek...) geldiğini, sonra gençlerle iletişim için, bol bol anılarını sunup, soru sormalarla programını ayakta başlatıp, ayakta sürdürdü. Soru sorduğu bir öğrenciyi önceden tanıyormuş ki, şu senin en samimi arkadaşın değil mi falan da dedi...Yani programı, önceden öğrencilerle prova etmiş !  (Ben, oradan ayrılıncaya kadar) Ben de, engin bilgi ve danışmanlık tecrübesinden askerlik bilgilerinden istifade ederiz falan diye ; TV de gördüğüm bir Mete YARAR düşünmüştüm... Öyle ya, TV lerde oturup, bol bol ahkam kesip, komplo teorilerini sıralıyordu da... Bu sefer sıralamadı. Yani bu etkinliğin, bende adı yok arkadaş !
Mete YARAR kimdir ? Tanıyalım değil mi? Nasılsa medyatik bir tip ve tanınmış birisi...
Samsunlu...1967 doğumlu...Kendi anlatımına göre, yoksul bir ailenin zeki çocuğu. Dedesi ile ninesi, onu sınavla kazandığı yatılı okul ( Ankara da Atatürk Lisesi, isminin değişmiş olabileceğini söyledi ama bu yatılı devletin fakir çocukları arasından kendi anlatımıyla, bakanlar, milletvekilleri, generaller, genel müdürler, ünlü gazeteciler v.s çok çıkmış ! Belki de bu okulun öğrencileri özel yetiştirilmiş demek ki ve hepsi ülke yönetimine nasılsa gelmişler !)  Atatürk Lisesine getirmişler... Okuduğu lisenin ATATÜRK adının, bugün devam edip etmediğini bilmediğini söyleyerek, sanırım DEĞİŞTİRMİŞLERDİR veya DEĞİŞTİRSİNLER diye bir subliminal mesaj vermeyi de, ihmal etmedi.
YATILI ANKARA ATATÜRK LİSESİ...Ankara’ya gidince, araştıracağım vallahi !

Burada liseyi bitirmiş ve Harp Okuluna girmiş. Girdiği tarihte torpil varmıymış veya fetöcüler gibi, soruları çalıp harp okuluna girecek öğrencilere cevapları veriyorlarmıymış ? Bilmiyorum.  O döneminde, araştırılması gerekebilir. Öyle ya, bizim tabulaştırdığımız harbokullarına yıllarca bizim çocuklarımız bedavadan sınavlarına girmişler. Mete YARAR, Harbiyeden 1988 yılında mezun olmuş. Teğmen olarak mezun olduğunu yazmış her yere de, ben harb okulundan onbaşı veya binbaşı olarak olarak mezun olunduğunu, tabii ki hiç duymadım...

Binbaşı rütbesine kadar orduda kalmış, görevi süresinde doğu ve güneydoğudaki ve sınır dışındaki askeri operasyonlara katılmış ve özel kuvvetlere girmiş bir subayımız. Parlak bir subaylık dönemi varmış ama ; neden kurmay olmamış da, abileri gibi generalliğe kadar yükselmemiş, merak ettim. 2004 de ordudan istifa ile ayrılmış ve kurduğu bir şirketle, IRAK ile ticaret ? yapmaya başlamış. Ticari ve siyasi ve güvenliği sağlama tecrübeleri ile, birçok şirkete danışmanlık hizmeti veren sayın Yarar, Karar Gazetesinde yazarlık ve Televizyonlarda da, GÜVENLİK UZMANI ? namıyla... görüşleri sürekli vatandaşlarımıza aktarılan bir kişidir. Geçtiğimiz aylarda, oğluyla ilgili bir alacak verecek meselesinde, patlamayan bir silahlı saldırıya da uğramıştır. Geçmiş olsun...  Siyasetçi değildir ama ; AKP Siyasetinin sunumunda, başarılı bir kişidir. Subliminal mesajları vererek, bence görevini çok iyi yapar. 
Neyse etkinliğe gelelim...Sayın Yarar, katılan çok az sayıdaki öğrencilere Dialog kurmaya çalışırken, kimse söz istemeyince 2 türbanlı kız öğrencimizi seçerek, onlara gelecekte ne olmak istiyorsunuz ve 15 Temmuz ve AFRİN şehitlerimiz için ne yaptıklarını ne yapmaları gerektiği konularında falan konuşturmaya çalıştı. Yani ; bu dialogları yaparken, BANA SORU SORAMAZSINIZ ! falan da demedi. 

17 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SALONU
Haaa, bunlar da benim dikkatimi çeken olaylardı. Bir TSK eski mensubu, nedense aldığımız nefesi borçlu olduğumuz İstiklal Savaşı şehitleri ve gazileri için, PKK ya karşı savaşta hayatını kaybeden nice 20 yaşındaki şehit çocuklarımız ve aileleri için söz demiyor da... özellikle, “ bizim için ölen 15 Temmuz şehitleri için ne yaptınız, ne yapacaksınız ? “  Diyor. En iyi arkadaşınız için ne yaparsınız, yani ölür müsünüz sorusunu sormuştu öncesinde ve konuyu bağladı hemen.  Sizi hiç tanımayan, arkadaşınız dahi olmayan kişiler, 15 Temmuzda öldü...! Onlar için ne yaptınız veya ne yapmayı düşünüyorsunuz..? deyiverdi ! Hatta, 15 Temmuz şehitleri için ZEKATINIZI verin (mecazi tabii) dahi dedi. Yani 15 Temmuz şehitleri için devlet onlara en yüksek ( Şırnakta şehit olanın ailesine bağlanan maaş daha azdır.) maaşları zaten bağladı, onlara ev verdi, çocuklarını sınavsız okutuyor ...Mete Yarar gençlere siz de bir şeyler yapın, borçlusunuz - borçlusunuz dedi... Panel sanki 15 Temmuz Şehitleri için, vatandaşların gençlerin borçları nelerdir gibi bir konuya dönüştü !  Hepiniz borçlusunuz u... sürekli söyledi. Onlar sizi tanımıyordular, ama onlar sizin için öldüler...üstüne basa basa  ve doğrusu sipariş metin gibi geldi samimiyet hissedemedim: 
Ben bir iki soru sormayı düşünüyordum. Mezun olduğu okuldan bakanlar, bürokratlar, generaller çıkmış yaa... bir de ; Mete YARAR çıkmış ! Araya girip, o meşhur,  ülkeyi yöneten ünlü yatılılardan birkaçının ismini vermesini istedim. Öyle ya ; yatılı okuldan mezun olup, herşey olabilen bir nesil var ve ben bilmiyorum ! Onur duyarım. Tek isim vermedi veya ver(e)medi. Sadece, bazılarının şu anda ülkenin çok önemli ve stratejik gödevlerininde olduğunu ve bu nedenle isimlerini vermesinin uygun olmadığını, sebebi olarak söyledi...Öyle ya, atıyorum o yatılı okulun öğrencileri MİT Başkanıdır, Savunma Bakanıdır, şu anda Generaldir mesela... Bu koskoca görevlilerin, ortaokul ve liseyi devletin yatılı okulunda, karavana yiyerek bitirdiklerini bizim bilmemiz, mi onları küçük düşürebilir sizce de.!

Söyleseydi keşke, onları yüceltirdi bence. 
Arkasından, yurtdışına çıkan öğrencileri sordu. Amerikayı örnekledi ve orda sağlık sigortası olmayanın, tedavi imkanı olmadığını ve adeta ölüme mahkum olup öldüğünü, çünkü Amerika’da ambülansların bile paralı olduğunu, sağlık sigortasının yıllık 15 bin dolar tuttuğunu falan söyledi. Oysa, Türkiye öyle mi dedi...Sağlık hizmetlerinin, bedava verildiğini ima etti.
Bu bir ; AKP NİN BİLİNEN KLASİK AKP PROPAGANDASIYDI TABİİ. Ama bu tarz propagandanın faydası olmaz. Ben bura da müdahil olarak, devlet hastanemiz yan binada... İsterseniz buyrun gidelim. Sigortası ve parası olmayan kişilerin, nasıl bir sağlık hizmeti aldığını, yerinde birlikte görelim bakalım doğru mu  dedim veya siz bana iddia ettiğiniz gibi sigortasız ve parasız bir tedavinin nasıl gerçekleştiğine, örnek verin dedim.

Aynı dünyada, yaşamıyor muşuz ! Öyle dedi.

Kendisinin de SSK lı olduğunu, her hastaneye gittiğini falan da söyledi...  işçi olarak SSK lı çalışmış ve emekli olmuş sanırım . 53 yaşında kendisi.... Sayın YARAR ; Komplo teorilerinde uzmansın ama, kötü bir propagandistsin... Mete Yarar a propaganist olarak, 10 üzerinden 6 verdim ne yalan !

Ama bu iki sorum karşısında, salondaki üniversite yetkilisi dekan veya bir bölüm başkanı hocamız, arkasına dönerek sürekli beni ikaz etti. Soru sormam, cevap vermem istenmedi. Sanırım sayın hocamız benim yüzümden Mete Yarar’a mahcup oldu... Her etkinlikte nedense, benim soru sormam, birilerini çok rahatsız ediyor ve beni susturmak için arkamdan salona kadar çıkıyor AKP li birileri... Ne deseler ? Sen siyaset yapıyorsun ! Sorduklarımı yazdım. Bunlar siyasi parti propagandası mı ? Ben, bir örgüt siyaseti mi yapıyorum ? Koskoca güldüm tabi !

SUSTUM SUSTUM... ! Çıktım ya arkadaş toplantınızdan. Ama ben ÇIKTIM !

Sayın Yarar da...çanak sorulara alışmış, benim sorularımından bir hayli rahatsız olmuş olmalı ki, ben sana söz vermedim, sen nasıl soru soruyorsun a kadar getirdi işi.

Cevap verme ve gözlerine baktırma arkadaş o zaman... Hatta bana cevap verirken, ben elimdeki kağıda not aldığım için, onu dinleyip not için önüme bakıyordum, benim onun gözüne bakmamı ısrarla ve biraz da ukala bir tavırla istedi...

GÖZÜME BAK, GÖZÜME BAK ! diye birkaç defa tekrar etti.  Ben de, buyrun gözünüzdeyim diyerek, GÖZLERİNE baktım !

Sayın Yarar, gözgöze tartışmaları tercih ediyorsa, istediği her yerde göz göze oturarak MY tartışmaya varım da, onun titri var. Koskoca GÜVENLİK UZMANI. Benimle oturmaz !
Yani, kendisi gözlerine baktırarak bana cevap verirken, soru sormama izin vermediğini de söyleyince...(Beni neredeyse provakatör ilan edecekti.)Oysa  benim iki sorum vardı, asıl onları soracaktım size dedim. Soramazsın dedi ! Mete YARAR Demokrasisi ! Veya Mete YARAR  ! Demek ki buydu... SORMADIM !

Ben de ; Ben şahsım adına da değil, bir gazete adına orda olduğumu, soru sordurmayacaksanız, ben buradan ayrılayım bari dedim ! Sevindi... lütfedersiniz buyrun falan bişeyler dedi. Sorusu olanın gelip röportaj mülakat yapabileceğini falan dedi. Olur değil mi ? Vallahi ve ilahi Mete Bey, isterseniz randevu verin röportaj yapalım diyeceğim de, sizi o değerde görmüyorum, SİZE PARA VEREREK DANIŞACAK BİR GÜVENLİK PROBLEMİM YOK.  

Kusura bakmayın arkadaş ! Mülakatta, Soruları, önceden yazılı istersiniz bir de...
Eğer demokratik ve özgür bir ortam olsaydı, Mete YARAR’a bir iki sorum var demiştim ya. Onları burdan sorayım, nasılsa birisi ulaştırır...
1- Sizin, halen devletin bir biriminde görevli ve maaşlı olup-olmadığınızı veya  destekli veya değil  bir  vakıftan ücret alıp-almadığınızı merak ediyorum. Cevaplamazsanız ;görevli olarak sadece sizden istenenleri söylediğinizi, yani propagandist bir görevli olduğunuzu düşünüyorum  ? Veya ; sizin de ısrarla ayrılmayın dediğiniz sosyal medyada bazılarının idda ettiği gibi, 2019 da Sayın C.Başkanımızın hastalığı Allah Korusun nüksederse Türkiye karışır mı,güvendemiyiz  ?

Güvenlik Uzmanlığı diye bir bilim dalı veya akademik ünvan var mı ?

UZMAN olmak nasıl bir şey ? Bu konularda ki komplo teorileriniz (uzmanca) nelerdir ?  Diyecektim sadece. Masum sıradan sorular ama bilgi sahibi olabilirdik.
Mete YARAR... Soy adı gibi Yarar mı... Yaramaz mı bilemem de, ben sayın Yarar’dan yararlanamadım . Belki sabırsızlığım yüzünden yararlanamadım ama ben asker değilim ki arkadaş, verilenle, sunulanla yetineyim.

Ben her şeyden önce düşünen sorgulayan ve kendini Bandırma’ya ait tutup, gazetecilik de yapmaya çalışan biriyim. Sadece ŞAK ŞAK yapmak için, sadece ÇANAK sorularla birini yükseltmek için,hiç bir toplantıya gitmedim gitmek te nasip olmasın sorana da cevap verene de korkunç bir düşüş aşğılanmadır...

Nasılsa, çanakçı yalakalık yapanlar çok piyasada...Ben, o çokların içinde değilim. Bugünden itibaren de, Mete YARAR ın sesinin duyulduğu hiç bir TV-SALON programı, ne izleyeceğim, ne de gideceğim.

Beni yanıltmadın Mete Yarar ! 

RAMAZAN NARİN-  TTK.    19.11.2018   NOGAYTÜRK