YAŞAM YORUMDUR.. BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Yaşam; beynin duyular aracılığı ile aldıklarının bir sentezini yapıp sonra yorumlayarak duygu, düşünce ve davranışlarla belirlemesidir.
İlk insanlar, şimşek çaktığında, deprem olduğunda, dereler taşıp, kar yağdığında, gördüğü ışığı, duyduğu sesi, sarsıntıyı, aldığı kokuları beyninde yorumlamış, korkmuş, önlemler almış, kendince olanları açıklamaya çalışmışlardır. O günden bu güne diğer canlılar da dahil hepimiz, her konuda yorum yaparız. Konuştuklarımız, yazıp çizdiklerimiz, besteler, güfteler, sanat eserleri, icatlar, uygulamalar, denemeler hepsi birer yorumun sonucudur. Kutsal kitaplar, eski kalıntılar uzman kişilerce incelenip yorumlanmıştır. Dinde fıkhi yorumlar, inançla ilgili yorumlar, tasavvufi yorumlar vardır. Aramızdaki sohbetlerin içinde onlarca yorum bulunur.
Bülbül Kasidesi' ni bilirsiniz. Muzazzam bir eserdir ve farklı kişiler tarafınan defalarca yorumlanmıştır. Her birinden atrı tat, ayrı keyif alırız. Doktor eldeki verilere göre yorum yapar, tanı koyar. Çok kez yolumuzu yorum yaparak buluruz. Siyaset çarkını çeviren, yapılan yorumlardır. Hocaların yaptığı vaazların hepsi birer yorumdur. Yorum doğru veya yanlış olabilir. Tam veya noksan da olabilir. Dinleyen kişi kararını kendi yorumuna göre verir. TV de haber programlarında, söyleşilerde mutlaka yorum vardır. Konuşmacı kendinden birşey eklemese dahi; konu çıkış noktasından yorumlanarak gündeme girmiştir. Jest ve mimiklerle, vücut dilimiz harika yorumlar yapar. Saksafon, keman, piyano ve benzeri sazlarla harika yorumlar yapılır. Yarışmalar, maç sonuçları, sahne sanatları, yazım sanatları, heykeller, resimler yorumlanır, yeni tanışan insanlar, topluluklar birbirleriyle ilgili yorumlar yaparlar. Gezip gördüğümüz yerleri anlatırken yorumlarımızı ekleriz.......
Yorumla ilgili yaptığım bunca yorumdan sonra tek bir cümle yazmak istiyorum. (Bazı haber sunucuları neden yorum yapmasın?)
Kendilerini ekranlardan tanırız, severiz sevmeyiz, yorumlarına katılırız veya katılmayız. Ancak kendine has sunumuyla yorum yapmasının devam etmesini konuşma ve düşünce özgürlüğü adına gönülden ister ve destekleriz.. Çünkü bu, bir veya birkaç kişinin mesleki özelliğine karışmak değil, toplumda; düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı başlatılmış yanlış bir hareket olur. Bu kadarla kalmaz, ucu herbirimize dokunur.
Son günlerde bazı tatsızlıklara şahit olduk. Atatürk heykeli yakıldı. Bir TV 19 Mayıs altına Cumhuriyet Bayramı yazarak kendince bir tavır ortaya koymaya çalıştı.... Atatürk ve Cumhuriyet'e saldırıları bu güne dek çok gördük çok yaşadık. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil de; tepkiyi böyle seviyesiz şekilde ortaya koymak hoş olmuyor. Hoş olmuyor derken Atatürk ve Cumhuriyet yanlıları için yazmıyorum bunu. Onların sevgi ve bağlılığı yüreklerinde kazılı. Böyle aptalca tutumları kınar geçerler. Çirkinlik bunu özellikle yapıp matah bir şey yaptığını sanan zavallıların suratına yapışandır.
Koskoca bir kurumun başına getirilmiş karar yetkisi verilmiş insanın da; bir sunucunun yorum yapmasına karşı söyledikleri aynı çember içinde yorumlanıp değerlendirilecektir anlayan beyinler tarafından.
Ramazan ayının sonuna geldik. Bayrama birkaç gün kaldı. Sokağa çıkma yasağı bizi bu özel günlerimizde de eve bağlıyacak. Ne diyelim, sağlık olsun! Türkiye'de evlere kapanmanın yararı açık şekilde görüldü.( Corona 19) geri adım atmaya başladı. Devlet konuyu ciddiye aldıktan sonra doğru kararlar aldı ve uyguladı. Birçok gelişmiş dediğimiz ülkeye göre iyi durumdayız. Evet bayramımız biraz buruk geçecek. Büyüklerimizin, eşimizin dostumuzun bayramını uzaktan kutlamak zorunda kalacağız. Şartlar bunu gerektiriyor. Sağ olanların daha nice mutlu bayramları olacak inşallah!
Yazımın başında (YORUM) konusuna oldukça uzun bir paragraf ayırdım. Yine aynı noktaya dönüyorum ve izninizle bu konudaki kendi yorumumu özetliyorum. Bayram; üzüntülerin bitmesi, eskilerin tazelenmesi, bütün yüreklerin sevgi ve dostlukta buluşmasıdır. Anlayış , hoşgörü ve yardımlaşmanın en çok yaşandığı, dargınlık ve kırgınlıkların son bulduğu zaman dilimidir. Bunu yüzyüze gelmeden, sarılıp koklaşmadan da yapabiliriz. Teknolojinin sunduğu olanakları da kullanarak aramızda iletişim ağları kuralım. Kimse bayramda kendini yalnız hissetmesin! Sevgimizi sözlerimize dökelim. Yapılan hayırlar doğru adreslere ulaşsın. (Corona 19) ve diğer negatifler, dokuyacağımız sevgi ağında bize ulaşamasın. Lütfen, bayram sonu yasaklar bittiğinde de aynı sosyal mesafeyi korumaya özen gösterelim. Belki konunun ortasına yakışmayacak ama bir konuyu es geçemiyeceğim. Bankalar şartları hafifletip görünürde çok cazip hale getirerek bol bol kredi dağıttılar.
KREDİ ALANLAR İÇİN YAZIYORUM.
Birden kendimizi rahat hissetmiş olsak da; er geç geri ödemeler başlayınca, eğer dar gelirliysek çok zor bir dönem başlayacak. Lütfen her harcamada bunu aklımızdan çıkarmayalım. Bu karanlık tünelin içinde ışığımız bol, bayramımız kutlu olsun!
ULVİYE KARA AKCOŞ/21-05-2020