Bandırma, yıllardır yerel siyasetin karmaşasında sıkışmış bir şehir olarak yoluna devam ediyor. Ancak bu karmaşa, şehrin gelişimini desteklemek yerine, ne yazık ki geri gitmesine sebep oluyor. İktidar ve muhalefetin doğal olarak hizmet üreten bir rekabet içinde olması beklenirken, Bandırma’da bu durum maalesef karşılıklı çatışmaya dönüşmüş durumda. Şehirde denge ve denetim sağlayacak bu iki güç, hizmet odaklı çalışmak yerine “kim daha güçlü” mücadelesine girmiş halde.
İktidar ve muhalefetin asli görevi birbirini denetlemek ve şehre hizmet sunmakken, Bandırma’da bu denetim mekanizması, karşılıklı sabote etme politikasına dönüşmüş durumda. Bu çirkin siyasetin bedelini ise maalesef Bandırma halkı ödüyor. Vizyonsuz ve iş bilmez insanların yürüttüğü bu siyaset, ideal ve projeler yerine dedikoduları, kişisel saldırıları ve kutuplaşmayı öne çıkarıyor. Bugün Bandırma’da gözlemlediğimiz tablo, ne yazık ki tam da bu.
Yerel yöneticiler, şehrin temel sorunlarına çözüm üretmek yerine; suni gündemler yaratarak, birbirlerine hakaretler yağdırarak, sosyal medya üzerinden kavgalarla vakit kaybediyorlar. Bandırma’nın geleceği, bu kısır döngü içinde boğuluyor. Şehir yönetimi, profesyonellik ve akılcılık gerektirir; ancak Bandırma’da siyaset adeta bir tiyatro sahnesine dönmüş durumda. İktidar ve muhalefet, Bandırma’nın sorunlarını çözmek yerine, birbirlerine üstünlük kurma çabası içindeler. Bu durum, kentsel projelerin aksamasına, altyapı sorunlarının çözümsüz kalmasına ve şehrin ekonomik potansiyelinin heba edilmesine yol açıyor.
Oysa Bandırma, turizm, ekonomi, spor, eğitim ve kültür alanlarında büyük bir potansiyele sahip bir şehir. Ancak bu potansiyel, kısır çekişmeler yüzünden değerlendirilemiyor. Şehrin, vizyoner bir yol haritası ve etkin bir yönetimle gelişmesi gerekirken yerinde saydığı ortada. Bandırma’daki siyasi aktörlerin, kişisel çıkarları bir kenara bırakıp şehrin gerçek sorunlarına odaklanmaları gerekiyor. Çünkü Bandırma, sadece siyaset sahnesinde bir oyuncak değil; yaşayan, üreten ve geleceğe umutla bakması gereken bir şehir.
Bu nedenle, Bandırma’nın “çirkin” siyasetin gölgesinden kurtulup hizmet odaklı bir yönetime geçmesi, toplumsal huzur ve ekonomik kalkınma için elzemdir. Şehirde yaşayanlar olarak yerel yönetimlerden hesap sormak ve sorumluluklarını hatırlatmak da bizim görevimiz. Bandırma’nın geleceği için, siyasi rekabetin yerine iş birliği ve aklın rehberliğinde bir yönetim anlayışı benimsenmelidir.
31-10 -2024 /SERHAT OZAR