Oldu Bile, Öldü Bile. Artık Tek Bir Konumuz Var.

OLDU BİLE ÖLDÜ BİLE
ARTIK TEK BİR KONUMUZ VAR!

Sayın Bahçeli ne diyecek? Apo, huzur hakkından yararlanacak mı? Syn. CUMHURBAŞKANI, AÇIKLAMA YAPACAK MI? Çözüm bulunacak mı? Daha önemlisi REİS KOLTUĞUNDA OTURMAYA DEVAM EDECEK Mİ?


Gazetelere gerek kalmadı, herkesin az çok bir fikri var. Tüm haberler tek ağızdan duyuluyor gibi oldu bile.
Tiyatro sanatçılarının uzun uzun tiradları ezberlemesine gerek yok!. Sahne kostümleri yakıldı. Sahne yok, perdeler kapandı bile!
Randevuya gerek kalmadı. Çağdaş tetkik ve tahliller için ömür yetmiyor sıra gelmiyor. Sağlık çalışanlarına alternatif tedaviler öğretildi. Aktarlarla ortaklıklar kuruldu bile!
Hukuk fakülteleri olsa da olur, olmasa da! Yasalar işlemiyor. Karar verilinceye kadar ömürler tükeniyor. Kadılar minderlere çöktü bile!
Anneler( Paşa olsun oğlum!) demiyor. Paşaların sonu insanları ürküttü bile!
Ne giyeyim derdimiz yok artık!
Takkeni, türbanını tak, cübbeni, kara çarşafını giy! Bunlar trend oldu bile!
Şimdiye kadar hiçbir kadın isteyerek veya istemeyerek bedenine düşen cenini dünyaya getirip getirmeyeceği, kaç çocuk doğuracağı konusuna başkalarının müdahale edeceğini düşünmemişti. Müdahale edildi bile!
Genç adamın ; badem bıyık mı bıraksam, pala bıyık veya pos bıyık mı olsam, gümüş yüzük mü taksam, altın mı diye diye düşünmesine gerek kalmadı. BADEM BIYIK ,GÜMÜŞ YÜZÜKLÜ oldu bile!
Doktorların çoğu, savunma sporlarına ilgi ve gerek duymuyordu. Bu spor dalında uzman oldular bile!
Çocuklar annelerinin dizinin dibinde oynamaya hazırlanırken, onlar için yatılı Kur’an kurslarI açıldı bile!
Öğretmenler, öğrencilerini, yeteneklerine uygun sanat dallarına yönlendirmeyi planlarken, çocuklarla ilgili kararlar verildi bile.


Veliler çocuğumu hangi okula yazdırayım diye düşünmesin. Adresler belli oldu bile!
Heykeltraş yapacağı eseri tasarlarken, nerede nasıl koruyacağını düşünmeye başladı bile.
Müzisyenler enstrümanlarını rafa kaldırdı, solistler dizini kırıp evde oturmaya başladılar bile!
Ziraat çalışanları ithal ürün sipariş ettiler, tarlalar nadasa bırakıldı, esnaf kepenkleri indirdi bile!
Sinema sanatçıları hayali senaryolara bakmıyor, gerçek yaşam içinde rolleri belirlendi bile.
Fabrikalar kapandı, üretim durdu. İthal ürünler yola koyuldu bile.
Ne olacak halimiz diye, kara kara düşünen emekliler, artık huzur içinde.
Çoğu, öldü bile!
2025 i umutla bekleyen işçi ve memurlar, yeni şartlara uyum sağladılar bile!
İş arayanlardan, atama bekleyenlerden, tahliye bekleyen tutuklulardan, 2024 beklediğini bulamayanlardan haber alınamıyor…


Yaşadığımız depremin yaraları henüz kapanmadan büyük bir yangınla dağlandık. Sorumlular henüz belli değil, Narin için gözyaşı dökenlerin içine bir de bu ateş düştü. Yok edilen ormanlarda yaşayan hayvancıklar kimbilir nerelere sığındılar?
Yayın yasağı konuyor, konuşanlar ,yazanlar , sorup soruşturanlar sorguya alınıyor. Muhalefetten cılız sesler yükseliyor, birlik beraberlik çağrısı yapan gür sesler de var. İktidar hedefine kilitlenmiş, dinlemiyor, dolayısı ile duymuyor. Bakmıyor, dolayısı ile görmüyor.
Hayat hızla akıyor, akan zaman geri sarılmıyor… ABD yıllardır uygulamakta olduğu planı artık hayata geçirmekte kararlı. Yeni başkan son noktayı koymak üzere. Bu devasa plan tıkır tıkır işliyor. Bu planın kapsadığı ülkeler kıran kırana savaşıyor, siviller, bebekler ölüyor. Atmosfer kirleniyor. Kültürler karışıyor, maddi değerler elden ele geçiyor. Kimi çıkar uğruna, kimi korku belasına, kimi (Bana ne ) edasıyla sürükleniyor. Birileri hedefine ulaşırken birileri telef oluyor… Bu hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini görmek çoğumuza kısmet olmayacak.

Bu dönemi anlatan tarih sayfalarında adımız bile geçmeyecek.
( BİZ NE YAŞIYORUZ? ) Bilmeden, anlamadan, birilerinin oyuncağı olmadan, piyon görevi üstlenmeden, omurgamız eğilip bükülmeden, sadece kendimiz için, çocuklarımız, torunlarımız için onurumuzu koruyabilirsek ne mutlu bize.
ULVİYE KARA AKCOŞ/30-01-2025

367
A+
A-
REKLAM ALANI