Bandırma da şu anda hiçbir ÇEVRE DERNEĞİ YOK…Önce bunu bilelim de !
Oysa, AKP nin 2002 den sonra, tek başına iktidarını MUKTEDİR İKTİDAR yapmaya başladığı yıllarda, ben 2012/14 kısımlarında planlardan haberdar olmuştum, BANDIRMA Merkezli ama Çanakkale/Balıkesir/Bursa sınırları içinde 1/100.000, 1/50.000 ÇDP, yani Çevre düzenleme planlamaları, Ankara da ilgili bakanlıklar bünyesinde ( Çevre Bakanlığı gibi) gerçekleştiriliyor ve bizim Balıkesir/Çanakkale/Bursa Milletvekilleri, İl başkanları bu olayları seyrediyor, kendilerini Meclise gönderen hemşerilerine bu gelişmeden, bilgi ve haber vermiyorlardı. Parti liderleri zaten böyle konularda halkı uyandırmak istemez ! Bu plan ; önce 48.000.000 M2 olarak, serbest bölge gibi tasarlandı. 1/50.000 Bütünleşik Kıyı Planları ile de, Marmara Denizinin KIYILARI, Güney Marmara bölgesi, zorunlu kamulaştırma hakları ve genişleme ölçekleri ile… patronlara verildi.
1/50.000 ÇDP > https://webdosya.csb.gov.tr/db/canakkale/duyurular/plan-hukumleri-202011…
1/100.000 ÇDP > https://mpgm.csb.gov.tr/balikesir-canakkale-planlama-bolgesi-1-100.000-o…
Bu planlar, yeni kurulan bir ülke planlarıdır ve planlardan haberdar edilmeyen, planlara askı sürecinde itirazlarını sunmayanlar, bu planlar için ÇED Raporu verenler, kurulacak-kurulan fabrikalara ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR Raporlarını verenler, ilgili Bakanlar ve siyaset, seyreden yürütme, seyreden yasama…. En acısı ve acıtanları ; seyreden halkın seçtiği Belediye Başkanları, Belediye Meclis üyeleri, Parti Başkanları, çevre derneği gibi sivil toplum kuruluşları, gazeteci ve akademisyenlerdir. Bu planlar tıkır tıkır yürümektedir yıllardır ama itiraz eden, dava açan bile yoktur. Bu planlar bittiğinde, bu bölgede yaşayanların ortalama ömrünün 45 yıla düşeceğini söyleyen bilim adamlarını dinlemedik, duymak istemedik bile ! Celladına aşık bir topluma dönüştürülmüş vaziyetteydik ve celladın bizim kellemizi değil, torunlarımızın kellesini alacağını göremiyoruz ! Adeta ; nasılsa biz 70-80 leri gördük… torunlarımızın katilleri, dedeler konumundayız !
Oysa gelen fabrikatörler, bir çoğunun dış güçlerde yabancı ortakları da vardır ve geleni ; yerli-yabancı sermaye olarak görmeliyiz ki ; istihdam da bölge insanlarını değil, önce kendi karlılıklarını düşünüyorlar. Patronajın arkasındaki asıl sermaye, yabancı sermayedir! Mesela ; Beton fabrikalarını önce kuruyorlar, plan projeler için şirketlerini kuruyorlar ki… bölge ekonomisine katkıları, yok denecek kadar az ! Bence yok ! Kendi imar plan proje ve parselasyonlarını kendileri yapıyor ki, Belediyelere de ihtiyaçları yok ! Bandırmanın mimar ve mühendislerini de ihtiyaçları yok ! Belediye, adeta kendileri ! ileride, üzerimize ölüm yağdıracak şehirlerini kuruyorlar. Avrupanın kovulan sanayiileri ile, AVRUPA ÇÖPLÜĞÜNÜ kuruyorlar.
Marmara OSB, 1. Sınıf tarım arazileri üzerine kuruluyor ya, fabrikatörler fabrika temellerini atarken, arazilerindeki tarım toprağını sıyırıp, oraya buraya satıyorlar ve temellerini öyle atıyorlar. Ama söylemlerinde BİZ YEŞİL ve BACASIZ SANAYİİ kuruyoruz falan diyorlar ! Tabii yerseniz !
Bırakın Kuşgölü’nü ve göletleri, bırakın yeraltı sularını, yağan yağmurda çatılarından akacak suyu harcayacağız diyorlar ki…elbette bunlar birer masal. Yarın, kendi suyunu bitirmiş, taaa Gönen Göleti’nden en pahalı suyu taşıyan Bandırma, o göletten de su alamayacak duruma gelecek, Kuşgölü şimdiden çekilmeye başladı, bu sanayiiden sonra KUŞGÖLÜ ve kuşlarını da pelikanları da unutun !
Türkiye’nin en zengin yeraltı suları, seçilen bu bölgede bulunuyordu ya, bazı bilim adamları susuzluğu en son hissedecek bu bölgedir diyordu ya…merak etmeyin bu sanayi ile susuzluğu ilk hissedecek olan, bizler olacağız !
Kurulanın, bacasız ve yeşil sanayii olduğuna inananlar var mı ? Elbette vardır. Böylesi görkemli açılış ve vahşi kapitalizmin etkisi.., zaten açlıkla boğuşan halkımızın bir kısmını, elbette inandırıyor olabilir. Elbette bazılarımız burada istihdam olacak, çocuklarımız çalışacak falan diye de… ümitvarız !
Böylesi, içinde limanları, termik santralleri de olan, hızlı Çanakkale-Bursa demiryolu ile taclanacak, fabrikalarında imk etapta 10.000, yerleştikçe 40-50 bine yaklaşan çalışacak elemanları olacak, devasa bir sanayii…Eğer başlangıçtaki gibi, mimarlarını, beton fabrikalarını getirerek devam etmeyecekseler veya Afgan, Hintli, Suriyeli işçiler çalıştırmayacak iseler, Güney Marmara kentlerindeki işsizliğe istihdam olarak çözüm sağlayacak bir proje ! Amenna ve sadakna !
Ama bu sanayiinin içinde ; ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR Raporları almış olsalar da, toprağı, suyu, denizi, havayı, tarımı-hayvancılık ı ve hatta canlı yaşamını olumsuz etkileyecek, çevreyi kirletecek unsurlar da olacaktır. Gülü seven dikenine katlanır amenna ! Ama, dikensiz gül bahçesi görmek te olası…Çevre kirliliğini en aza indirgeyecek, önlemini almış tesisler de olası…Biz, tarımı hayvancılık ı yok etse de, denizlerdeki, göllerdeki, akarsulardaki, ormanlardaki canlı yaşamını yok etmeyecek tedbirlerle bir sanayii istiyoruz. Bunun için de, ÇEVRE DERNEKLERİNİN bu yapıya karşı şimdiden teşkilatlanması lazım. Çevre ve canlı hayatı, pekala patronlarla beraber halkın işbirliği ile minimize edilebilinir.
Bandırma da 171 Fabrika Parselasyonu yapıldı, 15 inin kuruluş çalışmaları devam ediyor. Bandırma da 2 tane ( GÜMÇED-BAÇED) Çevre Derneği vardı, 3.sünü ben MAR-ÇEV olarak kurmaya çalışmıştım…Ben kurmayı beceremedim ama OSB Patronlarıyla oturup kalkan diğer Çevre Dernekleri hemen tabelalarını söktüler ve kendilerini kapatıp, toz oldular. Çevre ile ilgili kelam eden tek yapı var. O da sosyal medyada konuşlanmış 3-5 idealist. GÜNEY MARMARA DAYANIŞMASI adıyla, daha önceki kurulu derneklerden daha faal yazıp-çiziyorlar, basın açıklaması ve gösteriler yapmaya çalışıyorlar. Resmi bir hüviyetleri olmadığı için olacak, OSB Patronajı ile aynı masada oturduklarını Allah için görmedik. Var olsunlar. Ben, resmi dernek yapılaşması hareketini tekrar başlattığımda, onları da yanımda görmek isterim.
Eyy köhne Başkan Gültekin MUTLU !
OSB Patronajı ile daha önce oturup-kalkmış, OSB ve 1/100, 1/50 Binlik planlar için kılını kıpırdatmamış, GÜMÇED Bandırma pert e çıkmış eski köhne başkanı sayın Gültekin MUTLU, bazı sitelerde yazılarını yayınlatabildiği halde, beni reklam etmemek için, sadece benim sayfama gelip, benim iddialarım hakkında bana açıklamalar yazıp duruyor. Benim yazılarım iyi okunuyor G.MUTLU, ben senin meşhur olmandan gocunmam ! Ben de herkes görsün diye o açıklamaları silmiyorum ve cevaplarını bu gazete yazıma eklemeyi doğru buluyorum. Bundan sonra köşene çekil, demagoji ve tartışma yaratıp, yok Bandırma yı terk et falan demeye, kalkışma emi !
Beni önce DEMAGOG, sonra da YALANCI ilan etmişsin ya… ordan başlayayım.
Demagoji; halkın isteklerine, ön yargılarına ve korkularına dayalı olarak yapılan siyaset ve destek arayışıdır. Yunanca demos (halk) ve agogos (liderlik yapmak) kelimelerinin birleşiminden türemiştir. Genellikle üstün bir hitabet ve propaganda yeteneği gerektirir. Çoğunlukla dindarlık, milliyetçilik, sağcılık ve solculuk gibi popüler kavramları kullanarak ve bunlara bağlılığı sömürerek yapılır. Demagoji yapan kişiye “demagog” denir. DEMOGOJİ ; bir kimsenin ya da topluluğun duygularını kamçılayarak, okşayarak, ona ya da onlara gerçekdışı şeyler söyleyerek onu ya da onları kendine çekmeye çalışma demektir…
Gültekin Hoca ; Senin üzerinden birşey kazanmaya niye çalışayım ? Seni yenersem, bana ne verirler ? Seninle demagoji yapmaya ne ihtiyacım olabilir ? Arkadaş, GÜMÇED Başkanı olarak, o dönemki Marmara OSB Yönetim Kurulu Başkanı ( R.Tayyip Erdoğan a yakınlığı ile biliniyor…) Sadettin ÇAY ile olan fotoğrafınız OSB nin kendi sitesinde vardı. Yanında yazılanları da sildirdiysen de, biz unutmadık. Bu resmi verdiğin yer lüks bir otel miydi, motel miydi, Sarıyer miydi ? Bandırma mıydı ? kaç defa nerelerde görüştünüz v.d ben bilemem. Bilmek mecburiyetim de yok. Bildiğim resim, senin Belediyeden aldığın TEK ODA dernek binası değil veya Sadettin ÇAY ın makamlarından biri değil. Biz insan ömrü ortalamasını 45 yıla düşürecek bir yapılanmanın endişesindeyiz, adı GÜMÇED olan Dernek Başkan ve yönetimi PATRONLA Resim verip gururlanmaya çalışıyor ! Bana ters gelmişti.
Bu resmi verip, resmin yanına yazdıklarınızdan sonra, bana DEMAGOG demeni belki anlayabilirim de, YALANCI demeni kabul edemem. Bu ünvanı, sana iade ediyorum. Tepe tepe kullan ! Beni derneğe üye yapmamakla kendini rahatlatmış olabilirsin de, ben ona değil, Derneğin tüzükteki görevlerini yapmamasına ve kendini kapatmasına, senin BAŞKANLIK koltuğunu kaybetmene üzüldüm o kadar.
GÜMÇED Kurumu ile ilgili, içlerinde olmadığım için fazla bir bilgim yoktu. Ne yalan ben GÜMÇED i adından ötürü Bandırma Derneği ve kurucusunu da Engin ARICAN-Sedat KUTBEK falan sanıyordum. Değilmiş…. ( Engin ARICAN Bandırma Eğitim Araştırma hastanesinde yatıyormuş, ona da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.)
Sedat KUTBEK ve Adnan ÖNÜRMEN den aldığım bilgilere göre ; GÜMÇED Bandırma’nın çevre duyarlılığı için değil, Marmara Denizinin Güneyini düşünerek ; Prof. Dr. Mustafa CEBE ve arkadaşları tarafından 1990, Genel merkezi Bursa olarak kurulmuş. Akabinde Mimarlar Odası Başkanı Bora AKÇAY Başkanlığı var. Defalarca kapanmış ve tekrar açılmış. Mehmet DURMAZ Başkanlığından Engin ARICAN temsilcilik alarak, Bandırma şubesini kurmuş. Gene kapanmış, eski dernek genel sekreteri Adnan ÖNÜRMEN tarafından tekrar aktive edilmiş… Gültekin Mutlu da CHP Milletvekili Namık HAVUTÇA nın yardımıyla, Adnan ÖNÜRMEN den BANDIRMA temsilciliği almış. Ve Sanırım GÜMÇED, 2024 te de, birkaç ay önce, tekrar faaliyetine son vermiş. Genel Merkez tekrar yapılanıp, tekrar açılır mı ? Birileri ETEKET için, tekrar açıp kendilerini ünvanlandırırlar mı bilemem ? Bildiğim, kapanıştan önce, GÜMÇED Bandırma Temsilciliğinin OSB Patronajı ile ilişki kurmuş olması. Ve ben de bu ilişkiyi ister istemez, PATRONLAR Çevre derneğini nemelazım diyerek kapattırdılar şeklinde algılıyorum.
Ben sayın G.MUTLU arkadaşımızın Bandırma’yı terk etmesini istemedim, istemem de… Ama, patronlarla işbirlikçi gözüken fotoları için, OSB sitesinden kaldırttığı için açıklama yapmasını beklerim. Benden kurtulmayı bekliyormuş ya, azrailin görevini bekleyecek. Ben Bandırmalıyım, gidemem buralardan da, ama sen… koltuğun da yok artık, istersen Düzce ye, Kaynaş a, Ankara ya falan geri dönebilirsin arkadaş ! Benim, geri dönebileceğim bir yer… maalesef yok
Bandırmalılar, OSB yi iyi takip edin, ekonomik ve sosyal hareketliliğinizi oraya göre konuşlandırın zararlı çıkmazsınız. Yakında yeniden yapılanan GÜMÇED mi olur, MARÇEV mi olur…yakınınızda yine Çevre Dernekleriniz de olur, katılımlarınızla, Çevre zararlarını minimize edecek çalışmalara dahil olursunuz! Patronlara bişey demiyorum, para ve akıl onlara yakışıyor da, yaşadıkları dünyada yalnız olmadıklarını, bilsinler yeter !