Bir İktidar Ya rat mak !

Sanatçı Ahmet MEKİN abimiz ( Şimdi Ocaklar Beldemizde inzivada…), Necip Fazıl Kısakürek in ‘BİR ADAM YARATMAK’ filminde başrol oyuncu olarak oynadığı için, belki şimdi pişmandır da… Ben hala o filmin etkisindeyim ve bir adamdan vazgeçtim, bir İKTİDAR YARATMAK ın… formülü üzerinde kafa yoruyorum. Onu da bir tanıdık eski arkadaşımın, SOSYAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ’nden aldığı yardımlar için bana dilekçe yazdırmak için gelmesinden sonra, bu yazı kafamda depreşti.

HİTLER in ‘KAVGAM’ kitabını okuyunca da, utanarak anlatıyordum ordaki tespitlerimi de… akabinde komünist diktatörlerin devrim kavgalarını okudum. Sistem aynı… Bütün rejimlerde ilk hesap, hakim olmak ve hakimiyetin yolu da, uzun yıllar süren diktatörlerin, faşistlerin, komünistlerin uygulamalarında var, kopya çekin yeterli ! Uzun yıllar, millet uyanıncaya kadar… iktidarda kalırsınız !
AÇLIK…canlılar üzerinde uygulanan, en etkili terbiye biçimidir. En yırtıcı hayvanı, açlıkla istediğiniz şekle sokup, onu bir eğlence aracı bile yapabilirsiniz de; babasınız mesela… en yuva ve en laf dinlemez çocuğunuzu da, harçlık vermeyerek, az vererek, açlık tarzında terbiye edebilirsiniz değil mi ?

Peki, siyasete girdiniz ve YÖNETMEK ile karşı karşıya kalınca ne yapacaksınız…? Yönetmek için önce, kendi zenginlerinizi yaratacaksınız ki yalakanız bol olsun. Bakınız her iktidar döneminin, yönetiminin yarattığı bir zengin tabakası vardır ve hepsi sizin ağzınıza bakarlar. Zenginler bırakınız servetlerinin azalmasını, çoğalmadığı zaman dahi isyan ederler ki, onları kredilerinizle, teşviklerinizle, vergi aflarınızla, devlet ihalelerinizle beslemeye mecbursunuz ! Ama zengininizi yarattı iseniz, iktidarınız ve yönetiminiz artık güçlüdür.

Şimdi, bazı kaynaklardan aldığım bilgileri koyacağım önünüze ki, bugünkü iktidarın ve yönetim gücünün başarısını, gittiğimiz yolu görünüz diye…
Mesela ; Dünya Eşitsizlik Raporu’na göre; Türkiye’de en zengin yüzde 10, tüm gelirin yüzde 54,5’ini alıyor. En zengin %20’nin payı her yıl artıyor ve şimdi %47,5 alıyorlar. En zengin %2’nin milli gelirin yüzde kaçını aldığını, söylemeyeceğim… 2012 de kişi başına düşün milli gelirimiz 12.582 $ iken, 2021 itibariyle 9.592 $ a geriledi. İnanmadınız değil mi ? En yoksul yüzde 50’ye ise ; tüm gelirin yalnızca yüzde 12’si kalıyor arkadaş. Nüfusumuzun %32 si ise, sosyal yardımlarla ayakta duruyor !

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Eylül ayı sonucuna göre; Bu tabloya bakalım!

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 7.245,18 TL’ye,
  • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 23.599,93 TL’ye,* Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 9.469,35 TL’ye yükseldi.
  • MUTFAK ENFLASYONU AYLIK %5,15 ve SON ON İKİ AYLIK %130,01 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ…
  • AÇLIK SINIRI 7.245 TL HESAPLANDI ve ASGARİ ÜCRETİN 1.745 TL ÜZERİNDE OLDU!* “YOKLUK YOK, YOKSULLUK VAR!” DÖRT KİŞİLİK AİLENİN YAPMASI GEREKEN TOPLAM HARCAMA (YOKSULLUK SINIRI) 23.600 TL!
  • BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ 9.470 TL‘YE ULAŞTI! Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ise ; ekim ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 8 bin 223 liraya, yoksulluk sınırının da 24 bin 513 liraya ulaştığını açıkladı. Son bir yılda açlık sınırı 4 bin 515 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 7 bin 313 lira arttı. Yoksulluk sınırı, son bir yılda toplam 11 bin 828 liralık artış gösterdi.
    Haaa bu arada Türkiye’nin YOKSULLUK ENVANTERİ YOK ! Bu envanter çalışmaları durdurulmuş. Sadece zenginlik, ihracaat gibi rakamsal değerlemeler piyasaya sürülüyor.

TC. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı- Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü nün sayfasında, sosyal yardımların türlerini ve nevilerini inceledim mesela ;
1- 15.05.2015 tarihi ve sonrasında canlı doğum gerçekleştiren Türk vatandaşlarına ve Mavi Kart sahiplerine doğum yardımı,
2- Çoklu Doğum Yardımı, ( Çok çocuklu ailelere çocuk başına veriliyor.)
3- Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Düzenli Nakit Yardım Programı,
4- Öksüz ve Yetim Yardımı,
5- Asker Ailelerine Yönelik Düzenli Nakit Yardım Programı,
6- Asker Çocuğu Yardımı,
7- Terör Zararı Yardımları,
8- İşe Yönlendirme Yardımı,
9- İşe Başlama Yardımı,
10- Şehit Yakınları ve Gazilere Yönelik Yardımlar,
11- Vefat Yardımı,
12- Gıda Yardımları,
13- Aşevleri,
14- Barınma Yardımları,
15- Sosyal Konut Projesi,
16- Yakacak Yardımları,
17- Doğal Gaz Tüketim Desteği, ( D.Gaz faturaları ödenen abone sayısı çok yüksek.)
18- Elektrik Tüketim Desteği, ( Elektrik faturaları ödenen ailelerin sayısı da çok yüksek)
19- Sosyal Uyum Yardımı (SUY) ( Sığınmacı, göçmenlere, iltica edenlere ödenenler…)
20- Yaşlı Aylığı,
21- Engelli Aylığı,
22- Engelli yakını ve aylığı,
23- Yaşlı ve Engelli Bakım Projeleri (Vefa Projeleri)
24- Engelli İhtiyaç Yardımları,
25- Genel Sağlık Sigortası (GSS) Prim Ödemeleri,
26- Şartlı Sağlık Yardımları (Sağlık ve Gebelik),
27- Katılım Payı Ödemeleri,
28- Kronik Hastalık Yardımı,
29- Silikozis Hastalarına Yapılan Ödemeler,
30- Kronik Hastalara Elektrik Tüketim Desteği,
31- Kronik Hastalara Kesintisiz Güç Kaynağı Desteği ve Birikmiş Elektrik Borcu Desteği,
32- Şartlı Eğitim Yardımları,
33- Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardımı (YŞEY),
34- Eğitim Materyali Yardımı,
35- Öğrenci Barınma-Taşıma-Yemek Yardımı,
36- Yurt Yapımı,
37- Yükseköğrenim Öğrencilerine Yönelik Yardımlar,
38- Muhtelif Eğitim Yardımları,
39- Ana Okulu/Ana Sınıfı Yardımı… Sadece, Vali ve Kaymakamlıklar eliyle yürütülen Aile Bakanlığı yardımları yok. Başka kurumların da, Belediyelerin ve STK ların da, BURS, kredi başta… pek çok isimle yaptıkları sosyal yardımlar ve destekler var. 2021 yılında 27 milyon 189 bin 433 kişi yardım aldı. Yaklaşık 6 milyon hane gıdadan yakacağa, sağlıktan barınmaya kadar birçok kalemde sosyal yardım alıyor. Adeta, yardımlarlarla geçinen toplum haline dönüşmüşüz !
40- 2021’de 2 milyon 830 bin 5370 hanede yaşayan 11 milyon 369 bin 761 kişi gıda yardımı aldı. Gıda yardımı alan kişi sayısı 2020’ye göre yüzde 157 artış gösterdi.

Gıda yardımı ise Ramazan ve Kurban bayramları olmak üzere yılda sadece iki kere yapılıyor. Geçen yıl ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından 3.7 milyon haneye patates ve soğan yardımı da yapıldı. Sosyal bütçe, 100 Milyar TL ye ulaştı !
Sadece bu yoksulluk ve zenginlik tablosuna baktığımız zaman, bunlara köylülere verdiğimiz uyduruktan destekleri de ilave edin, bu destekler yüzünden üretimden vazgeçmiş aldığı minik yardımlara yönelen köylüleri görün ; faşist, komünist, diktatör ülkelerin… elimize su dökemeyeceği kesin. Çünkü, onların bile tam yapamadığını biz yapmışız ve ZENGİNSE zenginlerimizi yaratmışız, yoksulsa… yoksullarımızı yaratmışız değil mi ? Zenginler de, yoksullar da DÜ ŞÜ NE ME Z efendim. Onların tek derdi kazanmak veya karnını doyurmaktır. Uyuşturu da, almış başını gitmiş mesela, uyuşturucuya bulaşanlarda, DÜ ŞÜ NE ME Z !
Kimse bana, Türkiye bir sosyal devlettir ve sosyal olmanın gereklerini yerine getiriyor diyemez !

SOSYAL YARDIM HALKI…Diye bir halk yaratıldığının farkında mısınız ? Sosyal devlet elbette olacağız, olmalıyız da, sosyal yardım alan sayısı 80 milyonda, 30 milyon yani 1/3 olmuşsa, burada yönetim başarısı yok, bizzatihi yönetilememe veya bir rejim değişikliğinin veya emperyallerin ayak sesleri vardır. En önemlisi ; iktidar olmak ve iktidarı sürdürmek için bu yönetim bilerek gerçekleşiyor !
Sosyal yardım harcamaları, siyasetçilerin cebinde çıkmıyor ve “Oy” tehdidi olarak kullanılıyor. Oysa sosyal yardımlar aslında bir lütuf değil, devletin karşılaması gereken yasal bir haktır. Yoksulluk en fazla çocukları, kadınları, yaşlıları ve özürlüleri sosyal dışlanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Kriz dönemindeyiz, yoksulluk ve gıda kıtlığı kapımızda. İşsizlik ve ücretli kesimin, sosyal yardım halkının alım gücü günden güne bitiyor. Bu durumda ; sosyal yardımlar daha da artmalı…lakin bu gereksinimin yaratılış sebeplerinin İKTİDARI SÜRDÜREBİLMEK olduğu da görülmeli !

BİR İKTİDAR YARATMAK ! için gerekenler sadece 20 yıldır değil, öncesinde de vardı ve gerçekleştiriliyor maalesef. Yaratılan ZENGİN toplum ile, YOKSUL toplumun, yarın iç çatışması olacak diye endişelenenler var da ; endişelenmesinler… böylesi bir çatışmada dahi, sadece yoksul nüfusun sayısı azalacaktır. Önümüzdeki seçimler var olma ile yok olma savaşının sandıktaki göstergesi olacaktır. Yaa ADİL YÖNETİM ile hakkaniyet ve hukuk ve milli gelirden eşit paylanacağız, ya da bir kısmımız zenginleşecek, büyük kısmımız da yoksullaşarak… zenginlerin kölesi, iktidarın biat edenleri olacaktır. Önceliğimiz;

DÜŞÜNEN, İRDELEYEN, SORGULAYAN olmamızdır!

25/10/2022 /RAMAZAN NARİN – NOGAYTÜRK

Yayınlama: 25.10.2022
3
A+
A-
REKLAM ALANI