Eksik Bilgi ,Flu Haber..

18 Mart günü, İstanbul Üniversitesi’nin Yönetim Kurulu, ‘inceleme komisyonu’ eliyle Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını “İptal ettik!” demiş, gündem karışmış, birileri ülke ekonomisi batırmayı göze almıştı.

Evvelsi gün, komşuyla sohbet ediyorduk,“İmamoğlu, diploma iptali için mahkemeye itiraz etti mi?” diye sordu.

Bilmediğimi söyledim ama kafama takıldı, itiraz edildi mi edilmedi mi? Av. Baran Kaya, (sanki bizim komşuyla konuşmamızı duymuş gibi) bir televizyon programında, iptal kararının İmamoğlu’na tebliğ edilmediğini açıkladı.

Tebliğ edilmeyen karara itiraz edilmesi söz konusu olamazdı.

Soru:

Biz, bu bilgiye neden geç ulaştık?*

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayıp, Türkiye Cumhuriyeti’ni Kıbrıs adasında işgalci gördüklerini; Güney Kıbrıs Rum Yönetimini de Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıdıklarını açıkladı. “Soydaşlar” Akdeniz’deki tekerimize çomak sokmuş oldu.

Soru:

Biz bu açıklamaya kadar neden yeterince bilgi sahibi değildik?

*

Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası içinde serbest kalması ve istediği kişilerle görüşmesi için yasal düzenlemenin haziran ayına kadar bitirileceği konuşulmaya başlandı.

Anlaşılan o ki:“Siyaset ve sosis herkesin önünde yapılmaz,” ilkesine sadık kalınıyor.

Soru:

Şeffaflık nerede?

*

Can Atalay için “Milletvekilliği düşmüştür,” kararını yok sayan Anayasa Mahkemesi Kararı, mecliste okutuldu.

Doğru olan buydu, yapılmalıydı.

Soru:

Neden beklendi, şimdiye kadar neden okutulmadı?

**

Ne yazık ki, soruların cevabını görsel ve yazılı basının istediği biçimde öğrenmeye devam edeceğiz. Öğrendiklerimiz gerçek mi yoksa anlatanların kişisel görüşlerinin bulaştığı bilgiler mi bilemeyeceğiz!

Eksik bilgi, flu haber bombaları kafamızı karıştıracak ama halk; habercilerin, yorumcuların, uzmanların hangisi: Her an yön değiştirmeye hazır, şakşakçı; Bir yerden duyduğunu tekrarlayan fiskosçu;

Maaşa bağlanmış, “tık” kadar itibarlı, tıktıkçı;

Takır takır cebini dolduran “Gidene ağam, gelene paşam,” diyen her devrin insanı taktakçı olduğunu tanıyor.

Biliyor ki,

Şakşakçıların,

Fiskosçuların,

Tıktıkçıların ve güçlünün figüranı taktakçıların anlattığına güvenilmez!

Yoruma şişkin egosunu, kişisel intikam duygusunu katan bir iki sivri çıksa da masanın üzerine “şakırt” diye koyduğu belgeyle konuşan şakırşakırcılara güvenilir.

Şimdi:

Kim bu, flu haberin kahramanı taktakçı…

Kim bu, eksik bilginin üzerinde tepinen şakşakçı…

Kim bu, şişkin egolu intikamcı şakırşakırcı diye soracaksanız: sormayın…

Etrafa bakmanız yeterli.

İsim vermeye lüzum var mı?

SUHA ORAL/BANDIRMA /18-04-2025

187
A+
A-
REKLAM ALANI