Biliyorsunuz,
Türk Hava Yolları, dış hat yolcularına ‘gazete ikramı’ da yapıyor.
Hangi gazeteleri ‘ikram’ edileceğine dair bir kural yok!
İktidardan taraf olan, yandaş yayınları seçiyorlar.
Yolcular ile yapılmış bir anket var mıdır?
Bilemeyiz ama muhalif basına yer vermiyorlar…
Sonuçta:
Hangilerini dilerlerse o gazeteleri veriyorlar, ‘ikram’ çünkü…
“Misafir” de, umduğunu değil bulduğunu okuyor.
*
THY, istediği gazeteyi dağıtma hakkına sahip olabilir. Bu anlaşılır.
Yolcuların da, THY yönetimine:
“İkram ediyorsan, en çok okunanları ikram etsenize” deme hakları vardır, olmalıdır.
Ama yok!
Yolcular veya misafirler,
“Ey! Türk Hava Yolları’nın yöneticileri,
hizmet olsun, ikram olsun diye gazete dağıtıyorsanız, bari:
-Ülkenin kurucularına dil uzatmaya utanmayan,
-‘Muasır medeniyetler’ seviyesine çıkmanın basamakları olan devrimleri ihanet görmeyen,
-Cumhuriyeti’mizin tapu senedi Lozan’ı başarısızlık olarak görmeyen gazeteler verin.
Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı, karşı devrimci yazılar içeren gazeteler vermeyin” diyorlar.
Duyuyor musunuz?
*
Haberi okumuşsunuzdur,
THY, Diriliş Postası isimli bir gazete ‘ikramında’ bulunuyor.
Bu ‘ikramın’ sayfalarında yayınlanan bir röportajda:
Mustafa Kemal,
“Her türlü fitnenin kullanıldığı” ve
“Müslüman toplumların kimyasını dönüştürecek,
ruh köklerini kurutacak” bir İngiliz planının parçası olarak gösteriliyor.
Sonra da,
Türkiye Cumhuriyetinin ‘banisi’ için
“Harf devrimi yaparak Kur’ân alfabesini ortadan kaldırmıştır” iddiası sunuluyor.
Okura, Atatürk’ün;
“Modernleşme adı altında yaptıklarıyla,
Seküler anlayışı bu milletin ayağına pranga yaptığı” anlatılıyor.
Yetmiyor:
“M. Kemal kurtarıcı mı?
Yoksa,
İngiliz’in istese de kendi eliyle yapamayacağı İslam’ı yok etme,
Müslümanları dinden uzaklaştırma projesinin yılmaz bir uygulayıcısı mı?”
Sorusunu soruyor.
*
İngilizler, sömürücü amaçlarına uygun her projeye imza atabilirler.
Bu onların bileceği iştir, çıkarlarına uygun adamlar bulur,
‘onları’ amaçlarına uygun işlerde kullanırlar.
Ancak ve en azından:
“Kemalist kadro eliyle Türkiye’de Müslüman kimliğini yok etmeye çalışmış” demek,
İngiliz ortağı işgalcileri burunlarını sürte sürte denize döken
Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını tanımamak demektir.
Haksızlıktır, ayıptır.
*
Bütün dünya yaşayarak görmüştür ki,
Mondros ve ardından gelen Sevr anlaşması ile Anadolu’nun işgal edilmesi
İngilizlerin desteği ve koordinasyonunda yapılmıştır.
‘ikram’ gazetedeki, röportajın sorucusu ve cevaplayanları proje arıyorlarsa:
İngiliz Muhipler derneğini kuran ve sempati duyanlara bakmalı,
Bir İngiliz zırhlısına sığınıp, ülkeyi kaderine terk eden,
Halifeleri, Efendilerini sorgulamalı.
İngilizlerin İslam’ı karıştırmak için tarikatlar kurdurduğu iddialarını araştırmalıdırlar…
*
Türk Hava Yolları da, gazete ‘ikramında’ titizlik göstermeli,
var oluş nedeninin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu unutmamalıdır…