Değerli okurlar, bu yazımdan ve yazımın başlığından dolayı Din’i ahkam kesiyor algısına kapılmayın lütfen, sizlerin de bildiğiniz gibi Dünyamız yaratıldığı günden beri hiç şaşırmadan tıkır tıkır işleyen ve içinde yüzlerce binlerce sistemi barındıran ve bu sistemler zincirinden meydana gelen İlahi bir EKOSİSTEMDİR.
Bu konuyu biraz daha açmaya çalışsak, hem bilgimiz hem de sayfalar yetmez, Ancak böylesi kapsamlı bir konuya başlık atmamın nedeni şu, BANDIRMA GERÇEK ve ERDEK DOĞUŞ Gazetelerinin İnternet sitelerinde yayınlanan en son yazımda Bandırma Belediyesinin kırsalda BİYOLOJİK MÜCADELE kapsamında DOĞA’ya Kınalı Keklik salmasını konu edinmiş, kısa bir yorum yapmıştım, ne var ki, bu konu beni uzun yıllar ötesine götürdü, yaban hayatın içinde bizzat tanık olduğum İLAHİ BİR BİYOLOJİK MÜCADELE var ki ; değerine paha biçilemez onu hatırladım.
Bu “Biyolojik Mücadele”yi sistematik bir biçimde her yıl ülkemize gelerek gerçekleştiren çok değerli yaratıklar BILDIRCIN KUŞLARIDIR, eti çok lezzetli ve AV değeri olan Bıldırcınlar, göç kuşlarıdır, Ülkemize girişleri ilkbahar aylarında Karadeniz ve Trakya üzerindendir, Yaz aylarını Türkiye, Romanya ve Rusya bozkırlarında ve tarım alanlarında geçirir ve buralarda yuva kurup yavrularını büyütür, Eylül, Ekim aylarında ana göç yolunu takiben kışı geçirmek üzere AKDENİZ üzerinden Orta Afrika’ya göç ederler.
BILDIRCIN KUŞLARININ BİYOLOJİK MÜCADELEDEKİ ROLÜ.
İlk bahar aylarında Ülkemizde tarım ürünleri özellikle buğday bitkisi 30- 40 cm boya ulaşmış oluyor.
Aylarca ormanda ağaç kabuklarının yarıklarında hiçbir şey yemeden yaşayabilen ve barınan tarımın en tehlikeli zararlısı sayılan SÜNE paraziti de bu aylarda Ülkemizin her yerindeki buğday ekili tarlalarına beslenmek ve üremek için iniyor, ve 30- 40 cm boyundaki buğday bitkisinin yapraklarının arka yüzüne sıradan upuzun zincir gibi larvalarını bırakmak için uğraşırken o günlerde BILDIRCIN göçü başlıyor ve Bıldırcınlar Ülkemizin bütün sathına sanki eşit şekilde dağılıyor, yayılıyor ve onlar da özellikle Buğday tarlalarına inerek yiyecek ararken SÜNE parazitlerine rastlayıp onlarla beslenmeye başlıyor.
Ancak süne zararlıları her ne kadar buğday bitkilerinin yapraklarına larvalarını bıraksalar da adını tam olarak bilemediğim bir başka sinek türü gelir sünenin her bir yapraktaki larvalarının başına bir larva bırakır, ve onların bıraktıkları larvalar süne larvalarından önce Dünyaya gözlerini açarlar ve çok yakında canlanacak olan süne larvalarını yiyerek beslenirler ve böylece süne zararlısı yaşam savaşını bir kez daha kaybeder. İlahi Mücadelenin en ince noktasıdır.
Bu gelişmeyi Ziraat mühendisleri kardeşlerimiz çok daha iyi bilirler.
Yine yıllar önce bir gün bu aylarda kendini bilmez eli tüfeklinin birini yakaladım, (av usül ve kurallarını bilmeyen yada umursamayanlara biz avcı değil eli tüfekliler diyoruz) bu kişi yavru köpeğini alıştırmak için bıldırcın vurmuş, av sezonu açık değil, vurduğu bıldırcını aldık, bıldırcının kursağı ilgimi çekti hemen yardık, içinden ne çıktı dersiniz tam 32 tane kabuklu SÜNE böceği çıktı, Bir bıldırcın günde 30 dan fazla süne bulup yiyorsa o tarlada süne tehlikesi olabilir mi? bu olayda vücudum titredi yarabbi bu ne güzel bir sistem diyerek şükrettim ALLAH’a(cc).
Bakın bizler bu Ülkenin İnsanları, bu İLAHİ Mücadeleye karşı neler yapıyor, nasıl davranıyoruz. Büyük kentlerdeki Silah, fişek, giysi gibi AV malzeme ve ekipmanlarını satan Av bayilerinin vitrinlerinde yıllar önce şöyle reklamlar vardı, HER TÜRLÜ AV KUŞUNUN SESİNİ VEREN İTHAL AVCI TEYPLERİMİZ GELMİŞTİR, günümüzde de halen satılmaktadır bu teypler, bunlar kırsala gece kurulup göç sırasında bıldırcınlar o bölgeye indirilip sabahında vur vurabildiğin kadar, artık insaflarına kalmış tabii varsa.
Yasada kuş sesiyle aldatarak avlanmak yasaktır, iyi de denetleyen var mı? Es kaza ormancılar rastlarlarsa teypleri alırlar vurulan hayvanların tür ve sayılarına göre de ceza keserler, ama her şeytanlığı düşünen avcı bunu düşünemez mi? Lahana turşusu ile perhizdir .Ülkemizde bu gibi uygulamalar, ya da tavşana kaç, tazıya tut misali tek tek sivri sinek avlamak yerine önce bataklığı kurut. İlla ki eğitim ve de denetim….
Hemen her konuda maalesef biz böyleyiz….
Esen kalınız…..
12-11-2022/FİKRET ÇAĞIN/BANDIRMA