Korona Virüs ve Yaşlılar

Altmış beş yaş üstü yaşlılara korona virüsten korunmalarını sağlamak için sokağa çıkma yasağı getirildi. Fakat yaşlılar bu yasağa epey direndiler. Kendilerine yapılan kötü davranışlara, aşağılamalara karşın sokağa da çıkarız, parkta da otururuz, dediler,ama bir yere kadar.

Ölümlerin artması sonucu önlemler arttırılınca, çaresiz eve kapandılar. Bu ara kendileriyle dalga geçen gençlere de sokağa çıkma yasağı getirildi. Şimdi, siz misiniz bizi tiye alan diye seviniyorlardır.

Fakat kesin olan bir şey var ki genci yaşlısı zorunlu bir inziva halindeyiz.

Bu ara eminim ki, yaşlılar da boş boş oturmuyorlardır evlerinde. Ya da bütün gün televizyon seyretmiyorlardır. Gazete, dergi karıştırıp okumadıkları kitapları okuyup bir şeyler araştırıp yazıyorlardır. Hep kitap okunmaz a, belki de resim, el işi yapıyorlardır, müzik dinliyorlardır.

Bildiğim kadarıyla bir çok ünlü sanatçı, yazar; T. Fikret’ten C. Süreya’ya, Virgina Woolf’tan Bernard Shaw’a kadar uzun bir inziva süreci içinde büyük eserler verdiler. Yine yaşlılık dönemlerinde büyük başarılara imza attılar.

Yaşlılık deyince hemen belirtmeliyim ki öykülerini, romanlarını, röportajlarını diğer türdeki eserlerini büyük bir zevkle okuduğum, öğrencilerime de okuttuğum Türk edebiyatının en büyük yazarı Yaşar Kemal, İnce Memed’in dördüncü ve son cildini tamamladığında elli dört yaşındaydı. Şimdi şöyle dediğinizi duyar gibiyim. Ne var yani, çok mu yaşlı?

Peki buna ne diyeceksiniz? İtiraz edebilecek misiniz ? Bir Ada Hikayesi adlı dört ciltten oluşan romanına 1997’de 74 yaşında başlamış , dördüncü cildi 2012’de 89 yaşında tamamlamıştır.

Son kitabı ,Tek Kanatlı Kuş’u yazdığında 90 yaşındaydı.

İki yıl sonra da 2015’te, 92 yaşında da hayata gözlerini kapadığında değişik türlerde tam elli bir kitap bıraktı.

Dostoyevski, Karamazof Kardeşleri yazdığında 59 yaşındaydı.

Cervantes 63 yaşında Don Kişot’’u tamamladı.

Mimar Sinan şahaserim dediği Selimiye Camisinin yapımına 79 yaşında başladı.

Michelangole, Musa adlı görkemli heykelini tamamladığında 69 yaşındaydı.

Darwin, 62 yaşında İnsanın Türeyişi kitabını yazdı.

Pasteur, 63 yaşında kuduz aşısını bulldu.

Ne bileyim daha onlarca örnek gösterilebilir.

**

Bu örneklerden sonra şu gerçeğe kimsenin bir itirazı olamaz.Yaş ne üreticiliği ve yaratıcılığı yok ediyor. Tam aksine yaş ilerledikçe insanın bilgisi, görgüsü, yaşam deneyimi, verimi de artıyor.

Bir düşünürün dediği gibi, bilgiyle yönetirsin, görgüyle saygınlık kazanırsın, yaşam deneyimleri seni iyiye, doğruya götürür ve yanlış yapmanı engeller.

Bir insan için, bir toplum için az şey midir bunlar? Elbette ki hayır.

O zaman yaşlılara siz ne işe yararsınız demeden, onların değerini bilelim. Bu korana virüs aşısını da belki altmışında belki yetmişinde yaşlı bir bilim insanı bulacak ve bütün insanlık onun önünde saygıyla eğilecek.

05.04.2020, Bandırma/ Gültekin MUTLU

3
A+
A-
REKLAM ALANI