Gereksiz seçim, devlet bütcesine koca bir delik daha açtı.
Değdi mi derseniz? Bence bu defa değdi.
Ülkemizin kazanımları büyük.
Keşkelerimiz de büyük. Yani; keşke bu günlere gelinmeseydi. Keşke bu sınavlardan geçmek zorunda kalmasaydık. Keşke daha önce uyanılsaydı da; insanlarımız haksızlıklara hedef olmasaydı. Daha önceden dikkatli davranılsaydı da şuursuz akımın önüne zamanında set çekilseydi. Bütçemiz sıfırı tüketmeseydi, değerlerimiz böylesine hırpalanıp ezilmeseydi. Art niyetli insanlar kıyımıza köşemize burunlarını sokamasalar, güzel ülkemizi kaostan kaosa sürüklemeselerdi. Sorunlarımız bu kadar büyüyüp birikmeseydi. En son kurtuluş savaşı ve ülkenin kuruluş aşamasında yaşanan seferberlik günlerine dönmeseydik, bu kadar ağır faturalar ödemek zorunda kalmasaydık. Ama olan oldu. Epeyce kırılıp ufalandıktan sonra, önemli bir adım atıldı. Zararın neresinden dönersen kardır, deyip ülkece seferberliğe soyunacağız. Sağlam temeller atarak yarınlarımızı yeniden inşa etmek için var gücümüzle çalışmamız gerek.
İstanbul Belediye Başkanı seçimleriyle toplumun gözü biraz aralandı. Açıldı demiyorum. Çünkü her ne kadar sevinip coşsak da gerçek ortada. Sayın Binali Yıldırım’ın aldığı oy sayısı şu günün şartlarına göre; üzülerek yazıyorum ki; hiç az değil! Bana göre aradaki fark çoook daha fazla olmalıydı . Niyetim yıllar sonra kazanılan bu başarıya gölge düşürmek değil. Aksine daha alınması gereken çok yol olduğunu vurgulamak. Gerçekten tam bir seferberliğe ihtiyacımız var.
Eğitimde, ekonomide, sağlık sektöründe ve daha pek çok alanda yeni düzenlemeler gelerek. Bozulan, değiştirilen, yok edilen değerler tek tek onarılıp yenilenirken, istemeden ülkeye zarar veren, aldatılmış, kullanılmış güzel insanlarımız incitilmeden eğitilmeli; kaliteli yaşam, haklarını koruyup sahip çıkma, konuşan, düşünen, paylaşan toplum olmanın önemi kavratılmalıdır. İnsanlarımızın bir kısmının, daha önceki yanlış politikalar yüzünden arayışa girdiklerini unutmamak gerekir. Referandumda tek adamla yönetime evet diyen vatandaşımız, tesadüfen bu oyu vermedi. Demokrasinin sık sık kesintiye uğrayarak işlerliğini kaybettiği, meclisimizden tartışmalar yüzünden tek bir kararın çıkamadığı günleri hatırlayalım lütfen. İnsanlar siyasi parti çatışmaları yüzünden arayışa girdiler. Onların bu kafa karışıklığı tek adam rejiminin daha iyi olabileceği düşüncesini doğurdu. Ülkenin selametini isterken demokrasiyi tamir edip hukuk kurallarını işletmek , varsa eksikleri tamamlayıp hataları düzeltmek yerine bu rejime tutundu. ( Tek bir kişi karar versin herkes ona uysun!) diyerek kaosu bitirmeye çalıştı. Bazı kesimler de bu çalkantıyı kendi yararlarına kullanmak istediler. Osmanlı Devleti örnek gösterildi.
Bazı insanlar o döneme dönersek bütün bayanların sultan, bayların sadrazam olacağını sandılar. Hanedan dışında kalan erkeklerin cepheden cepheye sürüklendiğini, kadınları dul çocukların yetim olduğu emir kulu halkta söz edilmedi. Padişahların doğdukları andan itibaren devlet adamı olarak eğitim aldıkları, öyle toplumun içinden türlü yollarla iktidara gelmediklerini söyleyen olmadı. Yani o günler başarı ve saltanatıyla çok gerilerde kaldı. Artık toplumlar yöneticilerini ve yönetici kadroları kendi iradeleriyle seçmek hakkını kullanmalı, kullandığı oy ile devlet yönetimine katkıda bulunmalıdır. Bütün dünya bu seviyeye gelmek, demokrasiye kavuşmak için eğitilip çaba sarfederken biz kaderimizi Sayın Cumhurbaşkanımızın söz düşünce ve davranışlarına bağladık.
Seksen milyon insanın kaderini belirlemek için yüksek otorite gerekti. Öyle de oldu! Bu rejim değişikliğinden memnun olan ve olmayanlar var. Geçiş aşamasındayız. Demokrasi ve Cumhuriyet sevdalıları ilkelerine sahip çıkma konusunda kararlılar. Son seçim, bu kararlılığı vurgulamak açısından çok önemli. Belki de en önemli kazanım Cumhuriyet ve Demokrasi adına uyuyan kitlelerin uyanmiş olmasıdır. Bu alanda bir seferberliğe başlamaktır. Bunu gerçekleştirirken de geçmişteki hatalardan ders çıkartılması gerekir. Her fikir değerlidir. Önemli olan en doğru noktada birleşmek, ülkemizin çıkarları doğrultusunda sağlıklı adımlar atmaktır.
Sayın İmamoğlu’nun vaatlerini gerçekleştirerek toplumu iyi ,güzel ve doğrularda buluşturmasını gönülden diliyorum. İşte bu yolda, hepimiz bu seferberliğe katılıp destek vererek doğrularda buluşmak üzere sevgiyle kalın.
ULVİYE KARA AKCOŞ – BANDIRMA 25-06-2019