Hava sıcak mı sıcak,
Adımlarım hızlandıkça daha çok terliyorum.
Kafamda deli düşünceler, nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan karanlık, hep karanlık hep karanlık.
Nereden
tutsan elimizde kalıyor.
Evet, biliyorum.
Bir çıkış yolu var. Bir umut var.
Ama bizim için değil.
Bizim için var olan, koskocaman bir hiçlik.
İler tutar bir yeri olmayan bu dünyada nasıl dişe dokunur bir yazı yazılır.
Güncel siyasetin, güncel tartışmaların bu düzeysizliğinde, bu çıldırtıcı sığlığında yazmak istemiyorum.
En anlamlı konu olarak bir Delhi metro durağındaki tuvalet levhasına dikkatinizi çekmek istiyorum.
Küçük 2, Büyük 5 rupi.
Benim hiç bitmeyen ergenlik yıllarımda da böyleydi.
Küçük 5 , Büyük 10 kuruş.
Tuvaletten çıkarken görevli sorardı:
Dutliman yolundaki çöpler temizlendi, ama yol tekrar çöplerle dolmaya başladı.
Bir uyarı levhası bile yok.
O yoldaki 1 km. yol hala asfaltlanamıyor.
Tangır tungur ilerliyor araçlar.
Sabah sahilde yürüyüş yapanlar Cumhuriyet Meydanı ve Sevgi Yolu’na geldiklerinde bayan temizlik görevlileri lav silahı borusu gibi ve yüksek ses çıkartan bir aletle yerdeki tozu havalandırıyorlar.
Anlayabilene aşk olsun.
Ve hiçbirinde maske yok.
Sadece onların yüzünde maske yok.
Günün ilerleyen saatlerinde maskeli insanların çoğunlukta olduğunu fark ediyorsunuz.
Bir maskeli balo gibi hayat…
Yolu yok çekeceksin,
İsyan etmenin faydası yok.
Yol belli,
Eğ başını usul usul yürü şimdi.
Ey Hazirun,
Memento Mori.
25-08-2024 /Aşkın Kurt