Bu yazımın anlaşılması için, bu eski yazımın da, gözden geçirilmesi gerekir… https://www.gercekbandirma.com/10-ocak-gazeteciler-gunu-degildir?fbclid=… 10 OCAK tarihinin içeriğini, bu yazımda açıkladım. İsteyen kabul eder, istemeyen kabul etmez !
FİKRİM GELDİ ve AYKIRILIĞIM TUTTU !
Yazıma başlarken, farkına vardım ! Her sene, GAZETE-Cİ lere eleştiri yönelten ben..! Kimse özeleştiri yapmaz iken yazıp-çizen ben..! Gerçekten, gazete-ci değilim galiba !
Haaa ; beni gazete-ci saymayabilirsiniz ! Zaten saymayanlar da, çok var ve umrumda değil. Bendeniz, herhangi bir nakit bedel para almadan, bulduğum gazetelerde fikir ve düşünce yazısı, köşe yazıları yazan biriyim sadece. Her gazete bana kapısını açmaz ve benim kahrımı çekmez doğal olarak.
Bandırma da o zamanlar 2 gazete vardı mesela, GERÇEK-GÜRSES… onlarda da ısınma hareketlerim vardı, İLKHABER ve GENÇBAYRAK Gazeteleri kurulurken, uzun yıllar bu gazetelerde hatta SON KURŞUN Gazetesinde de… uzun süre yazılar yazdım. Balıkesir merkezdeki rahmetli Osman YURDUSİV ile de yazdım, BENGİSES te de yazdım, EGE GÜNDEM Gazetesinde de yazdım, pek çok haber sitelerinde de yazdım, HABERASİ de halen yazıyorum mesela…
GASTEEE GASTEEE ! diye gazete satmadım.
ADAM SATMADIM, DAVA SATMADIM, VATAN SATMADIM… GAZETEMİ SATMADIM, KALEMİMİ HİÇ SATMADIM !
-Cİ Ekinin, isimden sıfat türeten ve meslek adı türeten bir EK olduğunu bilen ve öğreten de, benim ! TÜRKÇE Öğretmeniyim.
Gazete-ci tanımı çok farklı algılanıyor da ; Patron matbaasında mürekkep yalamadım, sigortalı veya maaşlı… haberci veya yazar da olmadım, gazete çıkaran patron da olmadım… Patronlar ve işçilerin gazeteci sayılması da bir handikap !
Sadece yazılarımı yayınlayan gazetelerde, “amatör” olarak gazete köşe yazısı yazmak, kendi inandığım gerçekleri dile getirmek ne kadar iş ise, ne kadar yazarlık veya gazetecilik ise, ben o işi yaptım ve yaptım mı, yaptım ! Ve yapmaya da, 45 yıldır hasbelkader devam ediyorum. Olabildiğince… bağımsızım kendi çapımda. Hürgeneral lakabımı seviyorum, onbaşı veya çavuş olmaya da niyetim yok ve olamaz da !
Bedel ödemek diyorlar ya ; öncelikle kendini gazeteci sayanlar tarafından çok dava edildim, yazdığım yazılardan dolayı da çok yargılandım. Hapis v.s cezalar da aldım. Hatta HAPİSHANELERDE de yattım. Onlarca yargılandım yani ! Yazılarımın yüzünden, pek çok mahkeme aleyhime sonuçlandı ve kazanmam gereken davaları kaybederek te, bugüne teşmil edersek… milyonlarca lira maddi kayıplara da uğradım. Çocuklarıma dahi zarar verdiğimi düşünüyorum da, onların çalıştıkları kurumlarda yükselmelerine mani oldum ve bir çocuğumun, yurtdışına çıkmasına vesile oldum. BEDEL ödemekse, ö-de-di-M arkadaş!
Uğur MUMÖU gibi, bedel-i can ödemedim diye… gazete-ci değilim belki !
Halen de, hakkımda şu adamı bir de ben şikayet edeyim diyenler vardır. Varsa alacakları, onlarda saraya başvurularını yapabilir, öderim beis yok !
Rahat duramadım, sunucudan mikrofonu istedim vermedi, Başkana söyle dedi. Başkana, yahu teşekkür edeceğimi söyledim ve o da verin deyince mikrofonu aldım. Elbette, gazetecileri hatırlayan Belediye ve Başkanımıza yemek için, hediyeleri için, etkinlik için öncelikle teşekkür ettim. Akabinde de KINADIM !
GERÇEK Gazetesi her ne kadar şimdilerde yazılı olarak çık-a-mıyorsa da, – biliyorsunuz muhalif gazeteler hiç bir şekilde resmi gelir kaynaklarından faydalandırılmaz- dijital ortamda çıkıyor ve tıklama ve okunma oranları bakımından Balıkesir çapında ilk sıralarda yer alıyor. Yani takip edilen bir basın, yani okunan bir basın, yani sadece olan biteni aktarmak dışında yazarlarıyla gündemi belirleyen değerlendiren etkili bir basın ! GERÇEK Gazetesi 1976 yılından Bandırma Gerçek olarak ta 2009 yılından bu yana Bandırmanın basın hayatında. Bu vasfına rağmen sonlara alınmasını yanlış buldum, hakaret olarak algıladım ve organizasyonu yapanları kınadım !
GERÇEK GAZETESİ, Bandırma için bir gerçektir…Gerçeği yok sayanı… bizde yok sayarız !
Not : Bandırma basın hayatında görev yapan hiçbir gazete, hiçbir dijital siteyi, hiçbir gazeteciyi elbette küçümsemiyorum. Belki onlar GERÇEK GAZETESİ’nden büyük etkilidir ve kudretlidir bilemem. Hep birlikte varız, lütfen yanlış anlaşılmasın !
Ama, sayın Başkan ve sunucu arkadaşımız “ASSOLİSTLER en son çıkar” deyince, bunu da tatlıya bağladık.
Gazeteci ;olan bitenleri kamuoyuna yansıtmaktan öte iktidarına-muhalefetine, hatta kendisine… öncelikle ELEŞTİRİSEL bakan ve eksikleri görüp, kamusal yarar gözeterek, toplum yararına bunu dile getiren,yorumlayan kişidir. Gazeteci, kamuoyunun bilgi açlığını giderir ve sosyal baskı unsuru olur ve eksikleri yaptıran kişidir. Haksızlıkları halk adına dile gerendir. Bu bakımdan galiba dünkü etkinliği düzenleyenler Belediye başta, katılımcıların da… GAZETE-Cİ TANIMI nı yapmaları gerekir.
Ben veya sizler YEMEKLENİYOR olabiliriz… Etkinliklere zaman zaman katıldığım için ! Ama asla Ben ; YEM (LENİYOR) dan, YEMLENEN Familyadan olmadım ve olmam da… Bu tavır ve duygularım bana ait, eleştirebilirsiniz, hoş görebilirsiniz veya hoş görmeyebilirsiniz… O da sizin bileceğiniz bir iş ve eylem. Önümüz seçim… Toplumsal iletişim adına siyasilerimiz gazetecilere daha yakın duracaklardır. Geçen yıl, ben katılmasam da AKP İlçe Teşkilatı da, böylesi bir yemek vermişti. Seçimlere kadar da bu ilgi, değişik isimlerle sürdürülecektir. Umarım yaşadığımız topluma, yaşadığımız şehre faydalı olabiliriz.
TTK. 09/11/2023 NOGAYTÜRK