Aklıma Düştün

"Yaz kafadan ezbere birşeyler,
Yazamıyorsan dayaz,
Kalemin bitmişse de yaz!"

"AKLIMA DÜŞTÜN"

Aylardır beynimi parçalayan bu iki kelime. 
Keşke hiç yazmasaydın. Benim hiç "aklımdan düşmemişken", " aklına düşmüştüm. 
Acaba diyorum günümüz de insanlar, akıllarına düşünce mi yaşarlar/yaparlar bir çok şeyi. 
Aklına düşünce sosyalist, dayanışmacı, türküler halaya durunca sevdalı, işine gelince özverili mi oluyorlar yada hatırlıyorlar bunları. Akıldan çıkınca da, "hoş geldin hayat, gerisi bayat" mı diyorlar. 

Sana söylüyorum sevgilim/hayat;
Gecene/gündüzüne, güzel olduğunu söylemeye gelmedim, hep güzelsin ve güzel gülerdin bana. En büyük eksiğin bile bana güzel gelir biliyorsun. Bunları söylemeye gelmedim. 
Güneşe ve yağmurlara nasıl sevdalı olduğunu, aylara, yıllara meydan okuğunu söylemeye gelmedim. 
Düşler vardır hani, o düşlerde heykellere can verir zaman ve üzerine türküler yaratır. Sen o düşlerimin ta kendisisin demeye de gelmedim. 

Aşktan falan söz etmeye gelmedim inan. Seni sevdiğimi söylemeye gerek yktu zaten. Öyle bakıyordum. Ah! ah! Seni tutkuyla sevdiğimi... Konu bu değildi, şimdi nerden "düştü aklıma"

Ve ben;
Yanlız senin için çınlıyor kulaklarım, bir dinamit gibi patlıyor gecemde, sanki tutuklu bir şimşek gibi çkıyor, azgın denizin kıyısından, yırtıcı dalgalara bakarak, yarım ağız konuşuyorum. Sırtıma rüzgar biniyor, çok agır, taşıyamıyorum. Rüzgar beni de götürüyor. 

Ellerimi kavuşturuyorum (ah bir bilseydin avuçlarımda saklı hayatı) yalvarmak için değil, yakarmak için hiç değil, hayata meydan okuyorum bilesin. 
Ellerimi kavuşturuyorum alkışlamak için seni, tutmak için elimde ellerini tutmak için ve ben gülüşünu istiyorum. Ve ben gülüşünde saklı HAZİRAN Türkiyesini istiyorum diyecektim sana sevgilim/hayat. 

"Yok bir şey, aklıma düstün, aradım" hınzır satırları yazmasaydın. Keşke aklına düşeceğime, aklından düşmeseydim. 
Unutamazsın biliyorum, beklemediğim anda kondurduğun öpücüğü. Keşke hep böyle sevseydim seni. 

02-04-2020/ŞABAN ÖZDEMİR /BURSA