Türkiye'nin fenomen seyyahı Wilco Van Herpen'in “Bandırma Kitap Günleri” etkinlikleri çerçevesinde Bandırma ziyareti ses getirdi.
Yazar kafilesi ve Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza ile beraber deniz otobüsüyle Bandırma'ya gelen Wilco van Herpen kısa sürede Bandırmalılarla samimi iletişim kurarak gönülleri fethetti.
Kitap Günleri için kurulan sahnede yoğun kalabalığa konuşma yapan Herpen Bandırma Belediyesi’nin 2.sini gerçekleştirdiği etkinlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Herpen sözlerinin devamında Bandırma benim için enteresan ve özel bir yer erken yaşta vefat eden babamın sözü olarak başladığım gezilerin ilki Bandırma Kuş Gölü oldu. Gezilerime Wilco’nun karavanı adlı bir program ile başladım. Motorlu bir karavan ile Türkiye’yi geziyorum. Hollanda’da enteresan bir gelenek var. Bazı insanların evlerinin önünde küçük dolaplar var ve içerisinde de kitaplar var. Yoldan geçen biri o dolaptaki kitabı okuyup bitirdikten sonra tekrar yerine koyuyor. Bence çok güzel bir durum. ” dedi.
Wilco van Herpen modern bir seyyah, aşçı ve aynı zamanda usta bir fotoğrafçı. 24 Ağustos 1963’te Amsterdam Hollanda’da doğdu. 1999 yılında Türkiye’de yaşamaya başlayan Van Herpen, 2006 yılından beri İz TV’de yaptığı Wilco’nun Karavanı adlı gezi programı ile büyük ilgi gördü ve tüm Türkiye onun kırık Türkçe'sindeki samimiyeti nedeniyle çok sevildi.
Geçekleşen söyleşinin ardından Wilco Van Herpen’e günün anısına Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza çiçek ve plaket takdim etti.
"Wilco van Herpen, Hollanda’da doğdu. Kariyerine baba mesleği olan aşçılığın eğitimini almakla başladı. Hollanda’nın birçok önemli restoranında aşçı olarak çalıştıktan sonra 1988 yılında hayatında önemli bir değişiklik yaparak profesyonel fotoğrafçılığa adım attı. Güney Afrika, birçok Avrupa, Yakın Doğu, Orta Asya ülkelerini ve tabiki tüm Türkiye'yi fotoğrafçı olarak gezdi. 1999 yılında Türkiye’de yaşamaya başlayan Wilco van Herpen’in, fotoğraf sanatçısı olarak başladığı kariyeri kısa süre sonra TRT 2, TRT Int, TV8, TRT Avaz, İZTV, NTV, Skytürk 360, NTV ve Kanal D gibi kanallardan gelen tekliflerle yön değiştirdi.
"Wilco'nun Karavanı", "Wilco'nun Seçimi", "Yabancı Değil" ve “Wilco’nun Seçimi” (2011 yılındaki seçimle ile ilgili program) gibi programlarla Türk seyircisiyle kurduğu bu samimi bağ öylesine görünür oldu ki, yaptığı belgesel ve gezi programlarıyla 2011 yılında "Modern Evliya Çelebi" ödülünü aldı. Bu Wilco'nun yorumuyla , kariyerinin en önemli ve anlamlı olayı oldu.
Wilco van Herpen bugün halen belgeselci, aşçı, fotoğrafçı ve gazeteci olarak çalışmalarına devam ediyor. Hürriyet Daily News gazetesinde köşe yazılarıyla her Çarşamba yerli ve yabancı okurlarıyla buluşuyor. İZTV ve Turkmax Gurme’de yayınlanmakta olan programları: "Wilco'nun Karavanı”, "Wilco ile Yaşasın Yemek", "İki Göz Bir Şehir" ile samimiyetinden ödün vermeden, izleyenlerine bir ‘yabancının’ perspektifinden Türkiye’yi esprili, insancıl, çevreci ve sanatçı yaklaşımıyla anlatmayı sürdürüyor.
Wilco diyor ki:
"Ben izleyicilerimle Türkiye’nin sırlarını paylaşıyorum. Eski ustalar, lezzetli yemekler, değerli fotoğraf sanatçıları, tarihi yerler,vs. Bu harika yerleri nerede bulabilecekleri, bu muhteşem lezzetteki yemekleri nerede yiyebilecekleri programımda cevapladığım sorulardan sadece birkaçı. Bütün bunları ön yargısız,açık görüşlü bir bakış açısı ve yaşam tarzı ile yapıyorum. Ben insanları seviyor ve saygı duyuyorum; onlara kamera önünde bana kendi hikayelerini anlattırmaya çalışıyorum.
Bugüne kadar, birçok insanın yapmayı hayal ettiği birçok şey yaptım: Dalış, kaya tırmanışı, fotoğraf çekmek, Türkiye’nin en iyi ve lezzetli yemeklerini yemek, ülkenin tarihi ve doğal en güzel yerlerini gezmek ve görmek ki bu liste bu şekilde uzar gider. Kısaca: Türkiye muhteşem, büyüleyici güzellikte bir ülke ve ben televizyon programlarımın yardımıyla bu ülkenin zenginliklerine biraz da olsa katkıda bulunabildiğim için çok mutluyum.
Buradan, bir şekilde çalışmalarıma katkısı olmuş herkese ve tabii ki izleyicilerime teşekkür etmek istiyorum. Hepiniz harika insanlarsınız. Sevgilerimle..."
Wilco van Herpen, Hollanda’da doğdu. Kariyerine baba mesleği olan aşçılığın eğitimini almakla başladı. Hollanda’nın birçok önemli restoranında aşçı olarak çalıştıktan sonra 1988 yılında hayatında önemli bir değişiklik yaparak profesyonel fotoğrafçılığa adım attı. Güney Afrika, birçok Avrupa, Yakın Doğu, Orta Asya ülkelerini ve tabiki tüm Türkiye'yi fotoğrafçı olarak gezdi. 1999 yılında Türkiye’de yaşamaya başlayan Wilco van Herpen’in, fotoğraf sanatçısı olarak başladığı kariyeri kısa süre sonra TRT 2, TRT Int, TV8, TRT Avaz, İZTV, NTV, Skytürk 360, NTV ve Kanal D gibi kanallardan gelen tekliflerle yön değiştirdi.
"Wilco'nun Karavanı", "Wilco'nun Seçimi", "Yabancı Değil" ve “Wilco’nun Seçimi” (2011 yılındaki seçimle ile ilgili program) gibi programlarla Türk seyircisiyle kurduğu bu samimi bağ öylesine görünür oldu ki, yaptığı belgesel ve gezi programlarıyla 2011 yılında "Modern Evliya Çelebi" ödülünü aldı. Bu Wilco'nun yorumuyla , kariyerinin en önemli ve anlamlı olayı oldu.
Wilco van Herpen bugün halen belgeselci, aşçı, fotoğrafçı ve gazeteci olarak çalışmalarına devam ediyor. Hürriyet Daily News gazetesinde köşe yazılarıyla her Çarşamba yerli ve yabancı okurlarıyla buluşuyor. İZTV ve Turkmax Gurme’de yayınlanmakta olan programları: "Wilco'nun Karavanı”, "Wilco ile Yaşasın Yemek", "İki Göz Bir Şehir" ile samimiyetinden ödün vermeden, izleyenlerine bir ‘yabancının’ perspektifinden Türkiye’yi esprili, insancıl, çevreci ve sanatçı yaklaşımıyla anlatmayı sürdürüyor.
Wilco diyor ki:
"Ben izleyicilerimle Türkiye’nin sırlarını paylaşıyorum. Eski ustalar, lezzetli yemekler, değerli fotoğraf sanatçıları, tarihi yerler,vs. Bu harika yerleri nerede bulabilecekleri, bu muhteşem lezzetteki yemekleri nerede yiyebilecekleri programımda cevapladığım sorulardan sadece birkaçı. Bütün bunları ön yargısız,açık görüşlü bir bakış açısı ve yaşam tarzı ile yapıyorum. Ben insanları seviyor ve saygı duyuyorum; onlara kamera önünde bana kendi hikayelerini anlattırmaya çalışıyorum.
Bugüne kadar, birçok insanın yapmayı hayal ettiği birçok şey yaptım: Dalış, kaya tırmanışı, fotoğraf çekmek, Türkiye’nin en iyi ve lezzetli yemeklerini yemek, ülkenin tarihi ve doğal en güzel yerlerini gezmek ve görmek ki bu liste bu şekilde uzar gider. Kısaca: Türkiye muhteşem, büyüleyici güzellikte bir ülke ve ben televizyon programlarımın yardımıyla bu ülkenin zenginliklerine biraz da olsa katkıda bulunabildiğim için çok mutluyum.
Buradan, bir şekilde çalışmalarıma katkısı olmuş herkese ve tabii ki izleyicilerime teşekkür etmek istiyorum. Hepiniz harika insanlarsınız. Sevgilerimle..
http://wilcovanherpen.com/TR/.
BANDIRMA GERÇEK