Eylül ayında Bolu kampında hazırlık karşılaşmalarında güçlü rakiplerden aldığı galibiyetler beklentilerimi yükseltmişti. Ama ilk maçta açıkça görülen kondisyon ve uyumsuzluk sıkıntısı taraftarları da beni de şok etmişti. Çünkü takıma yeni katılan yeteneklerle eskilerin kaynaşması da orada halledilmeliydi. Bu olmadı. İlerleyen haftalarda yetenekli oyuncuların öne çıkarak başarı sağlandığı maçlarda bile ne oynadığı belirsiz bir oyun ortaya konuyordu. Sahanın bütün bölgelerinde belli bir planlaması bulunmayan Bandırmaspor ‘da her maç sistem üzerine sistem değiştirilmesi , yanlış bölgelerde yanlış oyuncu tercihleri kullanılması formsuz oyuncularda ısrar edilmesi istikrarsızlığı pekiştirdi..
İlk maçlardaki başarısızlığın sorumluluğunu üzerine alıp istifa eden Teknik direktör Mustafa Kemal Kılıç toz kondurmasa da yönetim kanadında sıkıntı vardı. Genç takım hocası Faruk Ahlatlı ve Mustafa İzgi ile gidilen Orduspor deplasmanında muhteşem bir galibiyetle dönülmesine rağmen Bandırmaspor’da görev almasının asıl nedeni sporun kitleselleşmesi adına BANDIRMASPOR FUTBOL AKADEMİSİ kurulmasını hedefleyen Sportif direktör Süleyman Takunyacıoğlu’nun Orduspor maçına takımla gitmemesi yönünde bazı yöneticilerden gelen uygunsuz talep bardağı taşıran son damla oldu ve kongre kararı alındı. Bandırmaspor bu süreçte , mali ve sportif anlamda çok doğru bir tercih yaparak sürpriz başarılarıyla spor dünyasında özel bir yeri olan Turhan Özyazanlar’ı göreve getirdi ancak ikinci maçına çıkan ve maç esnasında kalbine yenik düşerek vefat eden hocanın kaybı tüm camiayı üzüntüye boğdu .
Yapılan kongreyle Başkan Erhan Elmastaş ve yönetimi çok isabetli bir kararla ünlü futbolcu Zafer Biryol ve ekibini Teknik direktörlük görevine getirdi. Elbette ki Biryol’un ‘nun elinde bir sihirli değnek yoktu. Kimilerine göre Bandırmaspor için bu sezon kaybedilmişti. Ancak Biryol ve ekibi Takunyacıoğlu’nun desteğiyle takımın oyun anlayışını değiştirdi.
Bandırmaspor gözlediğim maçlarda sıklıkla uygulanan 4-4-2 ve 4-2-3-1’i uygulamaya gayret ederken bölgeler arası arasındaki uyumsuzluğun çözülememesi son hamlelerde handikap oluşturdu.. Oyun planının bazı maçlarda rafa kaldırılıp mevcut kreatif oyuncu topluluğundan extra verim almaya çalışarak kısmen başarılı olundu. Bu durum günü kurtarsa da, Bandırmaspor’un saha içerisindeki sorunlarını çözmedi.. Süper Ligde yıllar boyunca verdiği emekler golcülüğüyle özel bir yer edinen Zafer Biryol’un samimiyetle işine odaklanması ve yoğun çabaları karşılığını yavaş yavaş vermeye başlaması ve mayanın tutması için fizik ve kondisyon olarak kötü görüntü veren takımın ihtiyacı olan kısa tatil tam zamanında geldi.
İlk yarının yıldızı bana göre İsmet oldu.
Her ne kadar azımsanmayacak bir zümre tarafından takım oyununa uzak olduğu şahsi oynadığı gereksiz top tuttuğu özellikleri öne çıkarılsa da ; alda at asistleriyle gerçek bir yetenek olduğu kuşkusuz. Ancak hakemlerle diyaloğu sürekli gereksiz kart yemesine neden olan vurdumduymazlığa bakarsak kafada bir hata var.. Bandırmaspor gol kralı tranferi Murat’ tan verim alamamasının nedeni takım dayanışmasının eksikliği ve özelliklerine uygun atak organizasyonlarının sağlanamamasıdır ve bu sorun Muharrem Ozan içinde geçerlidir. Ancak takımın 2 santraforun üreteceği gollere endeksli olmadığı uyutulan yetenek Doğan’ın devreye girmesiyle kapatıldı. Zafer Biryol ile form grafiğini yükselten golcü, kendini gündemde tutacak işini sevme katsayısnı arttırdıkça başarıya katkısı artacak daha sevilir hale gelecek.
Bandırmaspor Zafer Biryol ile ile ivme yakaladı ancak halen devam problemleri söz konusu. Genç çalıştırıcı takımın mevcut potansiyelini kafasındaki oyun şablonuna yerleştirirken oldukça zorlanıyor. Biryol ‘un ısrarı ile Bahrican mesafe katetti Yusuf Akyel’i de kazanmaya çalışması ısrarla şans vermesi boşuna değildi ancak olmadı. Sol kulvar için nokta transfer gerekebilir çünkü Serkan şans verilsede formsuz ve duyarsız görünümüne reaksiyon veremedi..Futbol takım oyunu ne kadar yetenekli de olsan mutlaka takım arakadaşlığı ve desteği şart. Özellikle takımda ki eski oyuncuların tekrar özgüveninin yükselmesinin altında da Biryol imzası var. Doğan’dan ‘dan yaratılan ikinci ve yardımcı forvet planı her ne kadar tutsa da bu golcüye extra bir görev yüklemek hata doğurabilir ve Muharrem ve Murat’la birlikte daha verimli üretkenlik sağlanabilir. Orta sahada halen devam eden belirsizlik söz konusu. Takımın olmazsa olmazı Ali Serin’in performansını üst üste koyamaması Zafer Biryol’un ikinci yarıdaki maçlarda bu bölge üzerinde ince eleyip sık dokuması gerektirecektir ki David sürpriz çıkışıyla gelecek vaat ediyor.. Örneğin Hacı Mustafa Karabulut süper lig’e yetecek güç ve yetenekte ancak sınıfı geçebilmesi için topu daha az sevmeli hatalı karar da verse hakemle ilgilenmeyip işine bakması gerekiyor.
Hakemlerin performansına baktığımda ilk yarıda Bandırmaspor adına çok haksızlık gördüm. Bu konuda duygusal olmamak zor ama oynamak istemeyen, sürekli gereksiz yere yatarak vakit geçiren oyunu soğutan kötü niyetlere prim veren hakemlerce hep mağdur edilen tarafın Bandırmaspor olduğunu düşünüyorum. Sanki gizli bir el bizi yarıştan koparmanın derdinde gibiydi. İlk Kez Zıraat Kupasında gruplara kaldık herkesin beklentisi elbette Fenerbahçe’yi Bandırma’da seyretmekti.Ama olmadı. Kurada Büyükşehir düştü bu kurada bile bir bityeniği hissetmedik değil. Sonuç olarak Fenerbahçe’yi burada ağırlayabilseydik stad ve diğer spor tesisleri için bir ivme üretilebilrdi .
Bandırmaspor’un Şampiyonluktaki şansı ne?
Bandırmaspor’un dış sahada Ümraniye galibiyetiyle özgüveni daha da yükseldi. Zafer Biryol ve yardımcılarının çabasına sportif direktör Süleyman Takunyacıoğlu’nun Freudyen çabalarının eklenmesi ile yakalanan ivme bu sezonunda yok yere kaybedilmemesini sağlamak adına umut verici. Nitekim bordo beyazlar son atakla , şampiyonlukta ben de varım mesajı verdi. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Bandırmaspor’un çözülmesi güç olmayan birtakım problemleri var. Özellikle orta sahadaki zayıflığın üzerinde çalışarak daha fazla gidildiği takdirde Bordo Beyaz ekibin şampiyonluktan kopması bana göre sürpriz olur. Beyaz grupta liderin elde etttiği puanın ortalamanın üzerinde olduğu gerçeğine bakarsak farkın kapatılabilir.
Play off’a kalsak bile tek maçlı elemelerde bu ekibin adrenalinin bizi bir üste taşıyacak özellikte gizli enerjiye sahip olduğunu düşünüyorum.
Şampiyonluğa ulaşmanın yolunda dört olmazsa olmaz saç ayağı var. Yönetim,Taraftar,Oyuncu,Teknik Kadro uyumluluğu. Bana göre bir beşincisi de stadın kalitesi. Gördüğüm kadarıyla bu stad Başkan Erhan Elmastaş ne kadar gayret etsede arzu edilen seyirci kitlesi sağlanamaz. Banvit’in maçlarında yediden yetmişe ailecek gidilebiliyor. 17 Eylül böyle bir cazibe ihtiva etmiyor.Hava sıcakta olsa seyir sıkıntılı soğuktadaha kötü. İnsanlar zor şartlarda maç seyredebiliyor hele misafir seyircilere uygulanan zombi muamelesi tam ilkellik.Kitleye yönelik hizmetler yetersiz, sıcak bir çaya bile ulaşmak zor, adeta sahra gibi aç susuz katlanılması gereken bir ortam ,ulaşımı zor, çevre düzeni kötü, görselliği daha da kötü bir stadımız var. Özetle stad konforu sıfır. Nerden başlanabilir bilemiyorum ama bir yerden başlanmalı.
Not. Futbol’un içinden gelen bir kişi olmasamda ‘seyirci’ gözüyle yaptığım değerlendirmem elbette yetersiz ve bilimsel içerikten yoksundur. Bu konuda Bandırma’da var olduğunu bildiğim çok sayıda akademisyen kalemlerin görüş ve düşüncelerini gerek bizim sütünlarımızda ya da ulaşabildikleri diğer yerel medya mecralarında ifade etmelerinin Bandırmaspor’a katkı adına zorunlu bir görev olduğunu düşünüyorum. yazılarınızı gazetegercek@hotmail.com adresine iletebilirsiniz.