Büyük Resim RELAX

Ay yine başımız telaşlarda. Aza koyuyoruz dolmuyor, çoğa koyuyoruz almıyor. Yakında seçim yok, diye diye hem muhalefet , hem iktidar seçim hazırlığı yapıyor. Söylemler seçim çağrıştırıyor, mitingler geldi, geliyor diyor…
Seçim olabilir diye partiler kendilerine çeki düzen veriyorlar mı? Vaatler inandıcı mı? Yapılan hatalardan ders çıkartan var mı? İktidar, kapalı kapılar arkasında; ne olup ne bitiyor bilen yok. Zamlar çığ gibi üstümüze akıyor. Maaşlarda, sanki bir rahatlama olacakmış gibi sinyaller geliyor. Ortada elle tutulur birşey yok!
Perde aralığından hafif bir ışık sızar mı diye, beklemedeyiz.
Eski baro başkanı görevden uzaklaştı. Tüm ülkemizi hayal kırıklığına uğratan insan, yeterli oyu alamadı. Yapılan oylama , onu bu görevden uzaklaştırdı ama, yine de hak ettiğinin çok çok fazlası oyu aldı. Aldığı oy sayısı onu bir yerlere taşır mı?

Taşır!

Bakarsın kendini Adalet Bakanı koltuğunda bile bulabilir. Pekçok konuda olduğu gibi bakar kalırız. Onu da sineye çekeriz. Umarım olmaz! Bir yanımız sevinirken umarım diğer yandan darbe almayız.
Umuda açız, ufacık bir ışık görmek için can atıyoruz. Ana muhalefet partisi başta olmak üzere bütün partiler; şu dönemde kılı kırk yararak adım atmalı. Söylenecek her söz, yapılacak her davranış ülkenin kaderini belirliyecek.
Cumhurbaşkanlığına aday gösterilecek ya! Şu anda bütün partilerden oy alabilecek, iki önemli isim var. Türk Milleti onları; sevdi, beğendi, güvendi. Şu anda ikisi de bulundukları makamın hakkını veriyorlar. Daha önemli bir görevde çok daha etkili olabilecekleri kesin. Bu reddedilemeyecek bir gerçekken ( Onlar işlerinde başarılılar, yerlerinde kalıp hizmete devam etsinler!) deyip yollarını kesmek doğru olabilir mi?
( Gittiler, gidiyorlar, kesin gidecekler.) Teranesini çok dinledik. Bu defa inanın; bu teraneye kimse kulak vermeyecek. Uzun bir ömrün neredeyse dörtte biri; bu teraneyi dinleyip bugünkü iktidarın kalıplarımıza hiç mi hiç uymayan icraatlarına katlanmakla geçti. Yaparım dedi yaptılar, yıkarım dedi yıktılar, değiştiririm dedi değiştirdiler. Koskoca ayayasa, defalarca hiç sayıldı. Muhalif düşüncenin istemediği ne varsa hepsi oldu. Yalan mı?
Şu anda, ağzımızdaki lokmayı çiğniyor, yutmaya çalışıyoruz. Bu lokmanın boğazımıza takılmasına ramak kaldı. Görün artık! Belli ki bir yerlerde yanlışlık yapılıyor.
Olmuyor! Bu güne kadar muhalefetin çabasıyla alınan yol; bir arpa boyu bile değil!
Demek ki A’ dan Z ‘ ye bir değişim gerek. Demek ki muhalefetin kendi içinde bir seferberlik başlatması gerek. (iktidar koltuğuna oturamadık ama, muhalefet koltuğu da; hiç fena değilmiş!) dememek gerek. Gerekiyorsa herkes koltuğundan kalkmalı, bütün taşlar yerinden oynamalı.
( Aman bölünmeyelim, aman değişimin hiç zamanı değil, şimdi konuşmayalım, kötü de olsa bizden biri gelsin!) düşüncesini çıkaralım aklımızdan.
Konuşmanın, düşüncelerini( çat! çat!) söylemenin , yazmanın tam zamanı!
Kim küsecekse küssün, kim darılacaksa darılsın! Laik , demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta kalması için, Atatürk ve ilkelerinin yaşaması için savaşalım !
Şu anda büyük resmi göremiyoruz. Elbette tarihe yeni sayfalar eklenecek. Bugün; çeşme başlarında oturan, köprü başlarını tutan, dediğim dedik, öttürdüğüm düdük diyenlerin dönemi kapanacak. Elbette birgün keser de sap da dönecek. Elbette birgün tüm hesaplar kapanacak, yeni kuşaklar yepyeni dünya düzeni kuracaklar.
Evrensel çark; eskileri yeni, yenileri eski yapmaktan hiç vazgeçmez. Ülke ve dünya tarihinde ne çağlar bitti ,ne çağlar başladı. İnsanlık ne yollardan geçti, nerelere geldi.
Daha kimbilir neler olacak, neler yaşanacak! Büyük resme bakınca herşey relaks. Evrensel haritanın içinde kara bir nokta olarak kalmamalıyız. Özgürlüğü, barışı, eşitliği, refahı, insana yakışan yaşamı; bugüne işlemek, özümsemek adına üzerimize düşeni yapmak zorundayız. İster iktidar, ister muhalefet olsun; gözümüze baka baka yalan söyleyen, arsız, pişkin, acımasız, duyarsız, sahte, ahlak düşkünü, sadece kendi çıkarlarını düşünen insanları siyaset alanına sokmayalım.

Dikkat!

Tek bir oy şansımız var!
ULVİYE KARA AKCOŞ / 06-12-2021

6
A+
A-
REKLAM ALANI