CEHENNEM ATEŞİ

 

Kilis, İŞİD tarafından 18 Ocaktan bu yana bombalanıyor!

Düşen ‘Katyuşa füzesi’ 50’yi buldu bulacak…

18 kişi öldü!

60’dan fazla yaralı var!

Yetkililer, İŞİD’e önce:

“Sabrımızı test etmeyin” dediler.

Baktılar, bombacılar öncekilerde olduğu gibi ”sabrımızı” test edilmeye devam ediyor,

“Önceden haber alarak önlenmesini sağlayacağız” dediler.

“Bombaların yanlışlıkla atıldığını” söylediler.

“Abdestsiz sokağa çıkmayın” gibi önerilerde bulundular…

“Süpermen olup füzeleri önleyemeyeceklerini”,

“Tabii ki, düşecek. Havada mı kalacak? Yer çekimi var.” açıklaması yaptılar.

Ki, biz sınırımızı 18 saniye ihlal etti diye uçak düşürmüş bir “ümmetiz”…

En sonunda:

Bakanlar Kurulunda ve Güvenlik Zirvesinde konuşup:

Çözüm yolunu buldular. Amerika’ya başvurdular.

Bombacı İŞİD’de karşı, ‘cehennem ateşi’ füzesi istediler.

*

Bakalım şimdi ne olacak?

İŞİD ‘cehennem ateşi’ füzelerinden korkacak, çekinecek mi?

*

Sakın haa… Aklınıza:

Ermenistan sınırımızdaki, Iğdır;

Gürcistan sınırımızdaki, Ardahan;

İran sınırımızdaki, Başkale;

Irak sınırımızdaki, Çukurca;

Yunanistan sınırımızdaki, Uzunköprü;

Bulgaristan sınırımızdaki, Lalapaşa bombalansa idi:

Ne yapardık gibi sorular da gelmesin.

“Pişman ederiz!” çünkü:

O sınırlarımızda bir Rus savaş uçağı düşürmedik…

**

Biz:

TBMM Başkanı’nın “din” vurgulu, laikliğin çıkarılmak istendiği,

‘Yeni Anayasa’ya odaklanalım. Kendisinin:

“Türk Vatanı ve

Milletinin ebedi varlığını ve

Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa,

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu,

ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün

belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda”

cümleleri ile başlıyor diye “ÜZÜNTÜ” duymasının sebebini araştıralım.

*

Bir de, AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un,

"Laikliğin anayasadan çıkarılmasını tartışmadık bile" sözleri ile

Burhan Kuzu’nun:

''Ak Parti olarak hazırlamakta olduğumuz Anayasa Metninde,

Laiklik ilkesi açıkça yer almaktadır.

Elbette herkes ifade özgürlüğünde serbesttir'' demesinin nedenini tartışa duralım ki,

“Kilis bombaları” önemini kaybetsin, gündemden düşmüş olsun.

*

“Tamamda, bu gün görünen durum böyle olsa da, yarın için:

Bombalar sebep gösterilip, Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına çekilmesi,

‘savaş’ durumundan kalıcı iktidar çıkarmak mümkün olabilir mi?” diyorsanız şu fıkrayı hatırlayın.

Temel parmağını camla kesmiş.

Telaşla yeni kurulan aile hekimliği merkezlerinden birine gitmiş.

İçeri girince karşısına iki kapı çıkmış…

Birinde hastalıklar diğerinde yaralanmalar yazıyormuş.

Yaralanmalar kapısından içeri girmiş, karşısında yine iki kapı.

Birinde kanamalılar diğerinde kanamasızlar, kanamalılardan girmiş.

Karşısına iki kapı çıkmış…

Birinde hayati önemi olanlar, diğerinde hayati önemi olmayanlar yazıyormuş.

Hayati önemi olmayan kapıdan geçice de kendini sokakta bulmuş.

Kahvede arkadaşları sormuş:

-Sana iyi baktılar mı?

Temel cevaplamış:

-Hiç bakmadılar ama organizasyona bayıldım.