Benim de zaman zaman köşe yazısı yazdığım Bandırma Gerçek Gazetesinde Cevdet Ayan “Bandırma’da Tuhaf Şeyler” adlı yazısında demokrasi güçleriyle birlikte kuruduğumuz ve bir buçuk yıl dönem sözcülüğünü yaptığım “Bandırma Demokrasi Platformu” ile başkanlığını yaptığım GÜMÇED’in yönetim kurulu üyeleri ve şahsımla ilgili eksik, kulaktan dolma bilgilerle yalan yanlış şeyler yazıyor.
Yazısında diyor ki ”…Ağır Metal OSB’nin müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcısına İstanbul’da makamında ziyaret edip Çay’lı resim vermekten çekinmiyor. Bu duruma Demokrasi Platformu bileşenleri bir tavır göstermiyor. Tuhaf değil mi?” (Alıntılardaki yazım hataları düzeltilmemiştir.)
Sayın Ayan, biz İstanbul’a gidip söylediğiniz kişiyi makamında ziyaret etmedik. Bunun böyle olmadığını siz de biliyosunuz; ancak ben yazayım birileri nasıl olsa inanır diyerek gerçeği çarpıtmaktan, demagoji yapmaktan çekinmiyorsunuz.
Söylediğinizin doğruluğuna inanıyor ve iddia ediyorsanız bunu kanıtlarsınız.
Doğrusunu ben yazayım. Biz GÜMÇED olarak, Bandırma’ya kurlulacak olan OSB’le ilgili Bandırma Kaymakamını, Bandırma Belediye Başkanını makamlarında ziyaret ettik. Kurulacak olan OSB ile bilgi alışverişinde bulunduk, düşüncelerimizi aktardık. Kaymakam Bey’i ziyaretimizde basın da oradaydı.
Daha sonra ise OSB yönetim kurulu başkanı Sadettin Çay’la Bandırma’da Noir Cafe’de buluşarak ,makam odası dediğiniz yer de buranın kapalı bölümü, kurulacak olan OSB’yle ilgili düşüncelerimizi kendisine ilettik. Tarım alanlarının sanayiye açılmasına karşı olduğumuzu, ağır metal ve kimya sanayisinin geri dönülmez çevre sorunlarına yol açacağını belittik.
Cevdet Bey, biz GÜMÇED olarak bırakın OSB’yi, “sanayinin yol açtığı çevre kirliliğini görmek istiyorsanız adına festival yaptığımız, cehenneme çevirdiğimiz Manyas Kuş Gölüne bakmanın yeterli olduğunu eylemli, eylemsiz yaptığımız sayısız basın açıklamasında dile getirdik.
Çevrenin korunmasıyla ilgili Manyas Kuş Gölü’nden Gönen Çayı ve Deltası Sulak Alanına, Marmara Denizi’nden Çanakkale Kirazlı’ya kadar bir çok yerde yaşanan çevre mücadelesinin önünde, içinde olduk. Bunları ayrıntılarıyla yazacağım.
Yazında soruyorsun, tuhaf değil mi, diye. Şimdi ben soruyorum. Görüşmenin neresi tuhaf? Yaptığımız görüşmelerde tavrımızı gayet net ve açık koyduk. Bandırma ikinci bir Dil Ovası olmasın dedik. Bu koşullarda bile çevre kirliliği kaynaklı Bandırma’da artış gösteren kanser hastası sayısıyla ilgili iki basın açıklaması yaptık. Yazdıklarımda anlaşılmayacak ne var?
Bitmedi.
Yazında diyorsun ki “ Yetmez. Bu platform kuruluş bildirgesinde açıkladığı çevre ve ekolojik duyarlılığı dolayısıyla sahnelerde görünmesi gerekiyor.Bunun için gerekli tiyatro Bandırma CHP’nin eski milletvekilleri, belediye başkanı ve ilçe yönetimiyle birlikte Misakça’da kurulması planlanan ve birinci derece deprem kuşağında, aktif fay hattı üzerinde olduğu gerekçesiyle Belediyece olumsuz görüş bildirilen projeye karşı 23 Nisan çocukları gibi lions ve rotaryen kulubü üyeleriyle çevre eylemi düzenliyor. Gülünç değil mi? “
Cevdet Bey, Misakça’da yapılan bir eylemle ilgili yine yalan yanlış ifadeler kullanıyor. Bir de aklı sıra dalga geçiyor Platform’la.
Öncelikle Misakça’da yapılan eylemi Demokrasi Platformu ve GÜMÇED düzenlemediği gibi bu eyleme de katılmadık. Eylemle ilgili gazetelere ve fotoğraflara bakma zahmetine katlansan bunun böyle olduğunu görürdün. Dediğim gibi amaç iftira, yalan olunca gerçeği çok rahat ters yüz edebiliyorsun.
İkincisi, bu eylem Bandırma Belediyesi, Kent Konseyi, Misakça Muhtarı tarafından örgütlendi.
Üçüncü olarak, bu eyleme CHP ve MHP İlçe başkanları ve eski milletvekili Namık Havutça ve Misakçalılar katıldı.
Dördüncü olarak bu eylem, bunu da belirtmemişsin, Misakça’da yapılması düşünülen “karides çiftliğine” karşı yapılmıştır.
Beşinci olarak, bizim bu eyleme katılmayışımız eylemin etkisini azaltmayacağı, eyleme gölge düşürmeyeceği gibi takdir etmemize de engel değildir. Ayrıca eylem son derece de başarılı olmuştur.
Altıncısı, bu eylemle ilgili gerek yerel gerek ulusal basında çıkan fotoğrafları ve eyleme katılan Misakçalıların yaptığı yürüyüşü görseydin bunun bir 23 Nisan gösterisi değil bir çevre mücadelesi olduğunu anlardın.
Yedincisi, Bandırma Demokrasi Platformu bileşenleriyle birlikte iki buçuk yıl içinde sayısız eylem ve etkinliğe imza attı. Demokrasi, emek mücadelesine önderlik etti, katkı sağladı.
Yapılanları görmezden gelmek, içinde olmadığınız her şeyi karalamak, kötülemek, küçük görmek dahası tiye almak kişisel ve siyasal olgunluğa erişmemiş bir kişiliğin dışavurumundan başka bir şey değildir.
Ne yazık ki bu anlayışa sahip insanlar “gülünç” olduklarının farkında bile olmadıkları gibi başkalarını da tuhaflıkla suçlamaktan sakınca duymuyorlar.
Son olarak şunu belirtmek isterim. Çevreyle ilgili yaptığımız sayısız eylem ve etkinliklere ve açtığımız davalara ikinci yanıtta yer vereceğim.
Sayende ne yaptığımızı ne yapmadığımızı Bandırmalılar bir kere daha görme fırsatı yakalamış olur.
15.08.2022,BANDIRMA
GÜLTEKİN MUTLU
Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği
(GÜMÇED) Bandırma Şubesi Başkan