Çok şey Oluyor

ÇOK ŞEY OLUYOR

Ülkemizdeki sürekli çalkantıdan, fırtınaya yakalanmış tekne yolcusu gibi içimiz dışına geldi. Bir gördüğümüzü ,ikinci kez göremiyoruz, görsek de tanıyamıyoruz. Görüş alanımız genişledikçe odaklanma sıkıntımız artıyor. Ülke büyüyor mu, küçülüyor mu? Akıllanıyor muyuz yoksa çıldırmanın eşiğine mi geldik? Gördüklerimiz, duyduklarımızan bir sonuç çıkarmalı mı yoksa üç maymunu mu oynamalıyız? Kaçan mı olmalıyız, kovalayan mı? Korkmalı mıyız yarınımızdan; yoksa sakin sakin beklemeli miyiz?
Kimsenin kararı, seçeneği kimseye benzemiyor.( Bindik eğri büğrü alamete, hatta gidiyoruz kıyamete!) Demiş ilk kez deveye binip bilmediği yöne giden adam.
Yakın çevremizdeki çalkantı bizi böyle sersemletmişken dünyanın haline bakalım bir de! Daha doğrusu bakmaya çalışalım.

Aklımızın alamayacağı, bilgimizin yetmeyeceği kadar büyük olaylar yaşanıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde asırlık heykeller yerlerinden sökülüp denizin derinliklerine gömülüyor. Bunca yıl sonra Kristof Kolomb taşlanıyor. En önemli heykeller, yabancıların ibadet yerlerinde, müzelerde, önemli meydanlarda. Her birinde emek var, sanat var diyen yok. Çok eskiden de yıkılmış heykeller ve putlar. Onlara değer verenler kalplerine gömmüşler, yeniden yapılanlar olmuş. Bu öfke patlaması umarım yayılıp büyümez. Çünkü birçok insan bu yıkıma farklı şekilde karşılık verir, olaylar kontrolden çıkar. Bir dönemin sonuna gelindiği söyleniyor, gizli bilgiler ortalara saçılıyor. İbadet yerlerine saygısızlık yapılıyor.

Teknoloji aldı başını gidiyor. Yetişebilene aşkolsun.Gelişmiş bilgisayarlar, tabletler, telefonlar, televizyonlar her eve , her köşeye girdi. Çocuklar konuşmayı öğrenmeden cep telefonlarında oyun oynuyorlar. İleri teknoloji meraklısı gençlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yetmişlik, seksenlik dedelerin, ninelerin sosyal medya hesapları var. Artık bilişim çağına adım atıldı. Bilişim teknolojisi iki tarafı keskin bıcak gibi. İster iyiye kullan, ister kötüye. Siteleri kontol eden merkezler, kötüye kullanımı kontrol edemiyorlar. Bazı kuralları var ama, kurallara uyulmadığında fazla yaptırımı yok. Twitter sosyal platformunu çok kullanan var. Sosyal medya aracılığıyla bilmediğimiz anlamadığımız işler dönüyor. Çoğumuz saf saf alet oluyoruz propogandalara. Sosyal ağ kullanarak insanların düşüncelerini okuyorlar. Giydiğimiz iç çamaşırının rengine kadar herşeyimizi biliyorlar. Malınız, mülkünüz, paranız, ilişkileriniz kontrol edilebiliyor. Kilometrelerce uzaktan kalp ameliyatı yapılıyor. Evinizde televizyon seyrederken, bir çamaşır makinesi almanız gerektiğini konuşuyorsunuz, birkaç saat sonra telefonunuza çamaşır makinesi reklamları geliyor. Araba konuşuyorsunuz, araba reklamı, ev alsak diyorsunuz emlakçılar çalıyor kapınızı. Bir bütünün parçası olduğunuzu düşünmeden edemiyorsunuz. Ama bu bütünün neresinde olduğunuzu bilmiyorsunuz.

Sosyal Medya acaip bir şey. Sahte hesap açma , ve paylaşımlar suç değilmiş de; bilimsellikten uzak, ideolojik yaklaşım, kamuoyu oluşturma, algı operasyonu yapma suçmuş. İnternet gözlem evlerinden bu tür hesaplar yakalanıp kapatılıyormuş. Geçenlerde; ülkemizden açıldığı bilinen yedi binden fazla twitter hesabı şak diye kapatıldı. Bu hesapların çoğu sahte ve çalıntıymış. OtuzYedi Milyondan fazla sahte paylaşım olmuş. Düşünün; biri sosyal medya hesabınızı kopyalıyor ,sizin adınıza bir yerlere mesajlar gönderiyor... Bilmediğiniz bir oyunun parçası oluveriyorsunuz bilmeden. Yedi binden fazla, hesap kapatıldı. Kimi gerçek, kimi sahte, kimi kopya...Gerçek olanlar haklarını yasal yollardan ararlar da; bu sahte ve kopya kişiler, ne amaçla kimler tarafından sokulmuşlar bu platformlara ? Şimdi bu olmayan kişiler bizden mi ? Onların kendilerini savunma hakları var mı? Varsa hangi yollarla kendilerini savunacaklar? Sosyal medya dünyasında bu kişiler çete olmuşlar.. AKP yararına algı operasyonları , AKP reklamı yapıyorlarmış. Cumhurbaşkanı'mıza destek veriyorlarmış. AK HİLAL, AK DAVAM, AK TROLLER bu destek gruplardan bazıları.. Birçok insanı hedef almışlar, hesaplarıyla oynuyor, şantaj yapıyor, iftira atabiliyorlarmış. Syn. Fahrettin Altan. Konu ile ilgili kanıt olmadığını, sadece pis bir iftira atıldığını açıkladı. Hatta daha önce bazı sitelerin kapatıldığı gibi twitterin de kapatılabileceğini söyledi. İnsanlık covit 19 dan korkarken bir de bu çıktı. 2013 tan beri varmış da şimdi açıklanmış nedense. Bunu da yapanların AKP Gençlik Kollarıyla ilgisi varmış.... Öyle diyor, bu işi biliyorum diye ortaya çıkanlar. Verilere bakmışlar, takibe almışlar, ortak yanlarını belirleyip paylaşımların çıkış noktalarını bulmuşlar, ölçüp biçip bu karara varmışlar, Bize göre bu gençlerin çoğu İMAM HATİP Okullarında okuyan dindar yetiştirilmeye çalışılan gençler. Ne işleri olur, korsanlıkla , çetelerle... ? Daha önce de bu Çetelere ulaşılmış, ama hemen sistem değiştirip siteye başka yollardan giriyorlarmış. Devletimiz kısa zaman da bu konuyla ilgili yapılması gerekenleri yapacaktır.
Sadece bizde değil, dünyanın her yerinde buna benzer olaylar yaşanıyormuş. Trump için çalışanlar, karşısında duranlar da sosyal medya hesaplarıyla çirit atıyorlarmış.. . Konu en çok Rusya, Çin ve Türkiye' yi ilgilendiriyormuş.
Bunlar olurken, biz evlenme yaşını tartışıyoruz. Döviz ve borsa takip ediyoruz. Asgari ücretle nasıl geçinileceğini hesaplıyor, aldığımız banka kredisinin taksitlerini nasıl ödeyeceğimizi düşünüyoruz. Acaba biz normal miyiz? Çağın dışında kalmış, yok edilmeyi hak eden aciz yaratıklar mıyız?

Ben kendi adıma söylüyorum; bu dünya bana göre değil. Başka bir deyişle; ben bu dünyaya göre değilim galiba!
Protesto yapıyoruz diye poposunu açan, bisiklete binip anadan doğma şehrin büyük caddelerinde tur atan yüzlerce insanla aynı akla sahip olabilir miyiz?

Teknolojiyle bütünleşmiş, insan üstü bilgilere sahip olanlarla genlerimiz aynı mı?
ULVİYE KARA AKCOŞ/14-06-2020