Yapılan açıklamalardan:
550 bin 415 bağımsız bölümün olduğu 185.345 binanın yıkıldığını, acil yıkılması gerektiği veya ağır hasarlı olduğunu öğreniyoruz.
Konut, dükkân, mağaza, kömürlük, su deposu, garaj gibi yerlerin bağımsız bölüm olarak sınıflandırıldığını hatırlayalım ve 550 bin 415 bağımsız bölümün kaçının dükkân, kaçının mağaza olduğunun açıklanmadığını bilelim.
Hatay’da 40.426
Kahramanmaraş’ta 45.067
Adıyaman’da 25.882
Gaziantep’te 18.544
Malatya’da 44.770
Osmaniye’de 9.550
Diyarbakır’da 6000
Şanlıurfa’da 3.000
Elazığ’da 3.750
Adana’da 2.500
Kilis’te 250 konut yapılacakmış ki toplamda 199.739 konutun bir yılda inşa edilip depremzedelere verileceği söyleniyor.
Söylenenler gerçekleşirse: Her konutta dört kişi hesabı ile 800 bin kişi bir yıl sonra güvenli evlerinde olacak.
Çok iyi, çok güzel ama dükkân ve mağazalar ne olacak?
Ne zaman yapılıp hak sahiplerine teslim edilecek?
Yoksa başlarının çaresine bakmak zorunda mı kalacaklar?
**
2022 orman yangınlarında evlerini, ahırlarını kaybedenlerden yapılacak konut ve ahırlar için boş ‘borç senedi’ imzalamaları istendi iddiaları yazılıp çizilmiş ve bir belediye başkanı, ocağına ateş düşmüş vatandaşlara:
“Keşke benim evim de yansaydı diye düşüneceksiniz,” demişti.
Merak bu ya:
Depremzedelerden de para istenecek mi?
İstenecekse kaç lira istenecek?
500 bin mi, bir milyon mu?
Depremzede bu parayı nereden bulacak?
“Kredi verilecek,” dense…
Her şeyini plansızlık, denetimsizlik ve imar affı gibi siyasi rantlar nedeniyle kaybeden vatandaş krediyi nasıl ödeyecek?
Dahası var!
Deprem bölgesinde çadır, konteynır gibi eksikler tamamlansa bile işyerlerinin açılması, ticari faaliyetin başlaması nasıl gerçekleştirilecek?
Fabrikalarda çalışan işçiler; çalışmak zorundaki emekliler; dükkânı yerle bir olmuş esnaflar; ahırını, mahsulünü kaybetmiş köylüler; üretmekten başka bir şey bilmeyen mobilyacılar, kaynakçılar, fırınlar, lokantacılar ve benzeri pek çok işkolu çalışanları hayatını devam ettirecek parayı nereden bulacak?
Kısaca, bu insanlar GEÇİMİNİ nasıl sağlayacak?
**
Birkaç ay sonra öğrenecek olsak da son bir soru ile bitirelim:
Geçim derdi…
İş derdi…
Aş derdi olanlar,
Yeniden SEÇİLME derdine düşmüş politikacıya destek verecek mi?
28-02-2023/SÜHA ORAL