Gezi’den Kirazlı’ya Amacına Yabancılaşmış Eylemsellik
Gezi Direnişi sonucu itibariyle proleteya adına büyük bir yenilgi oldu. Bu yüzden Gezi’yi kutsayanlara hep şüpheyle baktım..
Çanakkale Kirazlı Balaban Çeşmesi eylemleri de büyük bir kitlesel gaz alma simülasyonu olarak, muhtemelen zafer diye yutturulan bir yenilgi olacak.
*
Kitlesel algı oluşturma muhteşem bir bilim oldu şapka çıkartıyorum.
Bizde tuhaf bir gelenek var eskilerden gelir. Yenilgileri kitleye zafer diye okutmak. Örneğin Osmanlının 300 yıllık geri çekilişinde yenilgiler çoğu kez zaferdi Emin Oktay Tarihinde hala okutuluyor mu ?. Plevne zaferi mesela. Birinci Büyük Harpte Şanlı Sina Halep ricatı. Bugün bu tarz farklı devam ediyor.
Örnekleyerek açayım . Gezi Direnişi bugün Ak Parti iktidarına nesnel direnişin başlangıcı oalrak resmediliyor . Tamam öyle diyelim. Peki Gezi’den sonra İşçi sınıfı proleteryanın sesi , yıllardır özgürlük mabedi olan Taksim Meydanına çıkamıyor. Çıkmak için bir çabası da yok. Bürokratik Oligarşi sermaye Gezi den aldığı dersle tüm önlemlerini alarak işçi sınıfının sesini Taksim’e çıkarmayarak kesmiş gücünü koymuştur Demir Ökçe Proleteryayı ezmiştir. . Hak aramanın önünü temelinden kesmiştir.
Sonuçlarıyla bugün ortada . Sendikacılık sefaleti. Felaketleri başlatan Piruz savaşlarına zafer demeyelim birbirimizi kandırmayalım. . Bir net örnek daha var . Çanakkale zafer diye kutladığımız halde aslında bir soykırım savaşıdır. Biz Çanakkale’de bittik. Çanakkale de Anadolunun savaşabilir gücü bitirilmiş 1000 yıldan sonra ilk defa batı güçlerince Anadolu işgal süreci başlatılmıştır. Başkent Istanbul Batı emperyalizmine geri verilmiş işgal edilmiştir.
Ve bizleri zaferle avuturlar.
Kaz Dağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği AB Fonlarından aldığı paralarla maden karşıtı eylemleri finanse ediyor. Çok güzel. On binler samimiyetle dağlarda nöbet tutanlara destek vermeye koştu. Konserlerde müthiş insan seli gerçekten samimiyetle oraya giden İnsanımız ülkesi için canını vermeye hazır. Ama..dikkat ettiniz mi?
Herkes ağaca bak dedi. Oysa madene ylemlerinden sonra düğmeye basılarak en az 20 katı orman alanı yakılarak intikam için yok edildi ve ediliyor. Oysa orada bakılacak yer ülkenin madenlerinin nasıl hortumlandığı idi ..Hortum yoksa doğaya tahribatta olmaz. Kimse o yüzüne dikkat etmiyor. Doğa kendini yeniler ama giden maden değer geri gelmez. Katar yeraltı zenginliğiyle dünyanın en zengin ülkesi. Biz onlardan destek dileniyoruz. Oysa biz daha zenginiz.
Bu çevreci derneğimiz baan sıkıntı yaptı bu kadar hassas Allah Allah insan şaşırıyor.. Bandırma”nın halini neden görmüyor. İlla ki Bandırma için özel para mı alması gerek. Bunuda insanlık için yapsın. Burada yerel çevre dernekleri bas bas bağırıyor yıllardır eylemse eylem ses ise ses ama görmezler .150 bin kişi düpedüz zehirleniyor havasıyla suyuyla deniziyle görmezler. Bu aşağılık bakış açısına kusuyorum izninizle.
Bir iki lafımda sözde çevreci kesilen yerli işbirlikçilere. Ülkenin her yanında yollardan geçerken koca koca tepelerin yarıldığını görmediniz mi peki ?
Gönen yolunda Edincik Çanakkale çıkışı Velutsan dan sonra sağ tarafa hiç bakmadınız mı ? Baktıysanız gördükleriniz sizi neden ilgilendirmiyor. Orada altın yok diye mi umurumuzda değil. Dağlar bayırlar yarılıyor neden görmüyorsunuz? Ben görüyorum ve söylüyorum otuz yıldır dağlar yarılıyor. Doğal habitat yok ediliyor. Neden ses etmezsiniz de Almanlardan para alan dernek hadi deyince yola düşersiniz ? ? Yanıbaşınızdaki katliamı görmeyen gözler Leventte ki 30 yıllık rezaleti görmemek için arkasını dönenlerin samimiyetsizliğine de kusuyorum.
*
Sistem sevicileri olduk.
Sistemi sever insan . Doğrudur bunca insan yiyor içiyor . Ve bunu sistem sağlıyor . Ve sistem der ki; Karnını ben doyuruyorum . Sistem dediğim patron,iktidar,Allah vs..bunlar..Teslimiyete sürükleyecektir . İlk teslimiyette biter özgür insan. Güç karşısında direnmekten vazgeçmesi ile biter İNSAN orda bitmiştir.
Gezi’de ki gibi ani direniş patlamalarıyla kitlesel başlayan ama nedensiz biten ve kazanılmayan bir zaferin ardından gelendir sisteme teslimiyet.
Böylece.İnsan kazanamayacağı zaferin peşinde koşmaktan da vazgeçer
Ve mevcut durumu kabul edip bu duruma adapte olmaya çalışır hayatta kalma dürtüsü Savaşarak yok olmaktansa uyum göstererek yaşamayı tercih eder olmak. Önce sempatiyle yaklaşma kendine bahaneler bulma mazur görme sonra beğenme ..olan biten bu. İktidarı gizli sevenleri görebiliyorum.
Sevenlerin Sürüsü de Liderin becerilerini de hep sorgular. Gözler Liderin üzerindedir!. Beceriksizlik ve acizlik hali liderin intiharıdır. . Gerekirse kendi çeteni bile denize dökmekten kaçınmayacaksın acımayacaksın. Sürü psikolojisi Lider psikolojisi budur.Dolayısıyla korku unsuru çok önemlidir .Bugün her türlü yaygın sosyal medyaya rağmen aman dikkat edeyim yanlış bir laf edersem başıma iş gelir korkusu gerçektir.. Toplumsal otoritenin en büyük silahının birey üzerinde oluşturduğu korkUDUR,BU KORKU sanıldığı gibi sadece sevmeyenlerin korkusu değil aksine sevenlerinde sürekli sevdiğini ıspat derdidir ateş gibi düşen kor gibi yüreklerde gezen bir korkudur kısaca çetenin çete sahibine duyduğu korkuyu konakların bahçesinde zincirli köpeklerin korkusuna benzetebilirsiniz. Korumazsa dayak yiyeceğini, öldürüleceğini, zarar göreceğini bilirler.
Oysa sürü bencildir, Sürünün lidere ihaneti kaçınılmazdır.
MEHMET LEVENTOĞLU – 15-08-2019 -ISTANBUL