Güney Marmara Dayanışması

GÜNEY MARMARA DAYANIŞMASI’’

Bölgede ne olup bittiğini merak eden herkesin bildiği bir konu. Maden arama ve organize sanayi çalışmaları. Bandırma, Gönen, Manyas, Erdek, Marmara Adası başta olmak üzere tüm Güney Marmara’nın geleceği şekilleniyor. Çalışmalar son noktaya gelene kadar kamuoyunun haberi olmadı. Şimdi biraz kıpırtı var ama ‘’SEN’’ olmazsan başarıya ulaşmaz.

Konuya bir özet geçersek; Bandırma’da Ağır Metal İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmak isteniyor. Bu amaçla başlangıçta 2 milyon 210 metrekarelik yer tespitinin ön çalışmaları tamamlanmış olup potansiyel genişleme alanı ise 40 milyon metrekaredir. Örnek vermek gerekirse dört tane Doğanpınar Köyüne karşılık gelmektedir.

Bu aralar televizyonda bir turizm şirketinin reklamı var. ‘Buralar var ya buralar çok değerlenecek’ diye. Evet, arazi spekülatörleri ve rantiyeciler açısından buralar çok değerlenecek. İğne atsan yere düşmez bir hal alacak. Bilindiği gibi zaten bu bölgeye para babalarının uzun zamandır bir ilgisi vardı. Pek çok alan el değiştirdi. Kale grubundan tutun adını bilmediğimiz pek çok kişi veya kuruluş bölgede uzun zamandır arazi topluyor.

Tarla sahipleri mutlu ve de umutlu. Düne kadar 2 bin liraya alıcı bulamadığı tarlayı bugün 50’liraya havada kapıyorlar. Zaten ekip-biçse ne kazanıyor ki. 10 dönüm tarla satsa 500 bin TL. Traktörünü yeniler, borcunu öder evlenecek oğlu kızına borçsuz düğün yapar. Yetmedi 10 dönüm daha satar.

Kahvelerde, sokaklarda umutsuz çaresiz iş arayan yurttaşlar mutlu. Yeni iş alanları ve yeni umutlar. Hal böyle olunca para kazanamayan çiftçiden tutun sokaktaki işsiz yurttaşı bunun zararlarını anlatmak biraz zor. Ama olanaksız değil.

Hiçbir yurttaş yoktur ki bölgesinin ve ülkesinin gelişmesini istemesin. Söz konusu olan bu gelişmenin nasıl ve nerede olması gerektiği. Bugün dünyanın sanayileşmiş ülkelerine bakarsanız hepsi aynı zamanda tarımsal üretim olarak da dünya lideri. Üretim miktarları açısından da teknolojik açıdan da. Bir ülkede tarım alanlarını ve tarımı yok ederek sanayileşme sağlayamazsınız. Meraları imara açarak o ülkede hayvancılığı geliştiremezsiniz. Bunu yapmaya devam ederseniz samandan-ete, pirinçten bulgura kadar her şeyde dışa bağımlı kalırsınız.

1983 yılında Turgut Özal başbakan olduktan sonra bir açıklaması vardı. Beş ton buğday satıp bir cep telefonu alacağımıza, bir cep telefonu satar beş ton buğday alırız diye. Geldiğimiz noktada ne satacak beş ton buğdayımız nede üretip satabildiğimiz cep telefonumuz var.

Ülke sanayileşmeli. Metalden kimyaya kadar her alanda ilerlemeli. Ama bunun yeri biyolojik çeşitliliğin çok yüksek olduğu, oksijen deposu Kaz Dağları ve Güney Marmara olmamalı.

2018 yılında yapılan bir çalışmaya göre 53.757 firmanın olduğu 222 OSB’de %77 çevre yönetim sistemine, %58’i merkezi su arıtma sistemine sahip olmadığı, %86’sında proses atık yönetimi, %87’sinde tehlikeli atık yönetimi ve %86’ sında ambalaj atık yönetimi bulunmuyor.

Daha şimdiden çevremizdeki bütün dereler balçığa dönmüşken, sadece Bagfaş’ın neden olduğu kirlilikle Bandırma Körfezi yok olmuşken böyle bir sanayi bölgesi Bandırma başta olmak üzere tüm Güney Marmara’nın katline sebep olacaktır. Bu bölge bir deprem bölgesi. Olası bir büyük depremde felaket katlanacaktır.

Evet, buralar çok değerlenecek. Biliyor musunuz ki bu değerlemenin sonucu çocuklarınıza ve torunlarınıza zehir soluduğu bir Ata Yurdu bırakacaksınız. İnsan hayatından daha değerli hiçbir şey yoktur diye her fırsatta söyleriz ama tarlaların değerini arttırmak uğruna kendi hayatlarımızı yok ediyoruz.

Sevgili okurlar. Bugün saat 18 ‘de güney Marmara’daki bu talana karşı Eski Belediye Binasında çok önemli bir toplantı düzenlenecek. Gel fikrini söyle. Geleceğine yön ver. Sen sustukça birileri her yaptığının doğru olduğunu düşünüyor. Buna izin verme.

Hep birlikte Güney Marmara Dayanışma'sını inşa edelim.

25-02-2020/CEVDET AYAN/BANDIRMA