İzmir Marşı

Tahtta II. Mahmut oturmaktadır.

Navarin Faciası’ndan sonra Osmanlı-Rus Harbi (1828-1829) başlar.

Tuna boylarındaki Osmanlı askerleri ekmek yokluğu çekmektedir.

Un, unu yapacak buğday yoktur.

Bankerlik yapan Rothschild ailesine başvurulur, yarı parası ödenerek buğday alınır.

Ekmeği borçla yiyen ordu, zafere ulaşamaz.

Edirne’de yapılan anlaşma ile:

-Yunanistan bağımsız devlet kurar,

-Eflak, Boğdan ve Sırbistan özerklik kazanır,

-Ruslara tazminat ödenmesi kabul edilir.

Ödenecek savaş tazminatı için banker aileden yeniden borç alınır.

Osmanlı Devletinin gerileme ve dış borçlar dönemi başlamıştır.

1854’da Kırım Savaşı ve 1855’de bütçe açıklarının kapatılması için borçlar alınır.

İtibardan tasarruf edilmediğinden:

1856’da Adile Sultan Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı,

1865’de Beylerbeyi Sarayı,

İki defa yıktırılan Sadabat Sarayı yerine 1867’de Cırağan Sarayı inşa ettirilir.

Tasarrufun “T” si düşünülmediğinden:

1875’de Moratoryum ile Osmanlı Devleti’nin iflas ettiği ilan edilir,

1881’de Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi (Osmanlı devletinin iç ve dış borçlarını denetleyen kurum) kısaca Duyun-u Umumiye kurulur.

Böylece:

Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin mali denetimi altına girer ve ekonomik bağımsızlığını kaybeder.

Saray ve yakın çevresi tok, Anadolu insanı aç ve sefaletle boğuşmaktayken emperyalist devletler “hasta adam” Osmanlı’nın üstüne çullanır.

Mondros ve Sevr imzalanır.

Ülke toprakları işgal edilir.

**

Ancak, kara gün kararıp kalmaz.

Bir avuç yurtsever, Mustafa Kemal önderliğinde 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkar,

23 Temmuz-4 Ağustos 1919’da Erzurum Kongresi,

4-11 Eylül 1919’da Sivas kongresi yapılır,

23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılır.

Anadolu insanı, içlerindeki hain ve çıkarcılara rağmen özgürlük yolunda yürümeye devam eder;

26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz ile zafere ulaşılır,

9 Eylül 1922’de İzmir işgalden kurtarılır,

3 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi,

24 Temmuz 1923’de Lozan Antlaşması imzalanır,

29 Ekim 1923’de küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti ilan edilir.

Mustafa Kemal Atatürk, onuncu yıl nutkunu; Cumhuriyet Bayramı’nın saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamasını dileyip, birleştirici, kaynaştırıcı söylemiyle,

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!” diyerek bitirir.

**

Diyeceksiniz ki:

Paramız değerinin bile bile düşürüldüğü; elinde yabancı para tutanların zengin, maaşını ay sonuna yetiştiremeyen halkın daha da fakirleştirildiği, esnafından çiftçisine herkesin zamlarla ezildiği, market rafında sıvı yağlara kelepçe takıldığı bu günlerde Mersin İlimizin, Gülnar İlçesinde “siyasi içerik taşıdığı” için İzmir Marşı’nın Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından çıkarıldığı iddialarını duyuyor ve üzülüyoruz.

Aldırmayın!

Büyüklerinizle, küçüklerinizle el ele tutuşup İzmir Marşı’na eşlik edin.

29 Ekim 2021 sabahı,

İzmir’in dağlarındaki çiçekler yine açacak,

Mustafa Kemal’in adı, mücevher taşa yine yazılacak.

SÜHA ORAL-BANDIRMA-22-10-2021

40
A+
A-
REKLAM ALANI