Kayyum

Kayyum atanırmış, atanamazmış?
Kafa karıştırmaya gerek yok!
Geliniz, konuya tekrar ve tekrar başka bir açıdan bakalım.
Ve kendi kendimize soralım…

Nusaybin’de:
Belediye teröristlere hendek kazma için kepçe gönderip,
PKK’lılara yiyecek-içecek dağıtırken;
Bombalı saldırılarda belediye kamyonları kullanırken;
Belediye araçlarından polis ve askere ateş açılırken;
Özerklik açıklamaları yapılırken…

Diyarbakır’da:
Kobani’ye yardım için işçi ve memurlardan 1500’er lira,
taşeron işçilerden ise 300’er lira toplanırken;
Ruhsat temininde vatandaşlardan PKK için zorla para alınırken…

Silopi’de:
-Belediyenin kepçe, traktör ve çöp kamyonları ile hendek kazarken;
-Teröristlere bu araçlarla yardımcı olunurken;
Yine bu araçlarla emniyetin zırhlı araçları engellenirken,
teröristler siper kazarken ve emniyet güçlerine saldırırken;
Yangınlara kasten müdahale edilmezken…

Erciş’te:
Belediye PKK için haraç toplama merkezi gibi kullanılırken;

Sur’da:
Belediye imar harçlarından PKK’ya %7 ila 10 pay ayrılırken…

Hoşhaber’de
Belediye PKK’ya lojistik destek sağlarken;
Belediye tarafından alınan ihtiyaç ve gıda malzemeleri, mağaralarda bulunurken…

Derik’te:
Belediyenin iş makineleri terör örgütü yararına kullanılırken;
Kepçeden emniyet güçlerinin zırhlı araçlarına roketatarla saldırılırken…

Dargeçit’te:
Belediyenin traktöründe adeta cephanelik yakalanırken;
Belediyenin kepçesi ile barikat, hendek kazılırken;
Belediye kamyonundan güvenlik güçlerine ateş açılırken…

Mazıdağı’nda:
Belediyeye ait bir kamyon bomba yüklü araç karakola saldırırken…

Batman’da:
-Belediyeye alınan işçilerin PKK’lı olduğu bilinirken;
-Belediyenin yöneticileri teröristlere canlı kalkan olurken…
Ülkeyi yönetenler, ne yapıyordu?

*

Silvan’da,
Sur’da
Şırnak’ta
Silopi’de
Cizre’de
İdil’de yüzlerce şehit verilmeden önce bu belediyelerin yaptıkları bilinmiyor muydu?
Gereği neden o zaman yapılmadı?

*
Lütfen:
“HUKUKİ İŞLEMLER VE DOSYA HAZIRLIĞI” falan demeye kalmayın…

NOT:
Kaynakça, Sabah Gazetesinin 18 Eylül 2016 gazetesidir.

Süha Oral 09/18/2016 – 17:22
Kaypaklık !!
KAYPAKLIK !!

Kaypak kelimesi mecazi anlam da her devrin adamı olan kıvırtkan, dönek, vefasız, sözünde durmayan, iki yüzlü ve nankör kimseler için kullanılan sıfat olup, kaltak kelimesin den çok daha tehlikeli bir tanımdır.

Ayrıca insan vücuduna sinsice girmiş bir virüs gibi olan kaypaklık tüm kapıları rahatlıkla açabilen bir anahtardır. Kaypaklık hayatımızda o kadar olağandır ki, ailesini, dostlarını dava arkadaşlarını,yarı yolda bırakmak kaypak biri için ” hayır işi “gibidir.

Maalesef dürüst insanların kaybettiği, düzenbaz ,riyakar ,kaypak olanların kazandığı bir toplumun içinde yaşıyoruz. Şunu üzülerek söylüyorum ki kaypaklık; en zararlı insan türü olup, bu gibiler çıkarları için önüne geçeni harcamaktan hiç çekinmezler. Tabi ki sorun şu ;bunların erken teşhis edilmesi çok zordur, fark edildiklerin de uzak durulmasın da fayda vardır.

Genelde etliye sütlüye karışmayan, devamlı perde arkasın da kalmayı seven, şeytanlık’tan başka bir şey düşünmeyen böylelerinin varlıkları sürdükçe namuslu insanlara yaşam hakkı yoktur. Örneğin. Şimdiye kadar kimlerle kader birliği yaptıysanız, kimlere güvendiyseniz, kimin arkasında durup, destek olduysanız sonucu hep hüsran olmuştur. Çünkü kaypak birinin en önemli özelliği, saf tertemiz insanları çamaşır makinesi gibi kullanıp işleri görüldükten sonra doksan derece dönerek SATMALARI ve yarı yolda bırakıp terk etmeleridir ki, işte o zaman kaypak insanların ete kemiğe bürünmüş halini görmüş olursunuz. Ne diyelim insanlar parayla kazanılmış gücün esiri olmuş, söylenecek bir şey yok.

Çevrenizde çokça örneklerini gördüğünüz gibi sıradanlaşmış bir virüse aşılanmış gibiyiz. Malümunuz kıyasıya bir seçim yarışı yaşandı. Birileri üzüldü, birileri sevindi.Takdir halkımızın oldu. Ve bu aşamada ibretlik sahnelerini görmeye başladığımız kaypaklık destanlarıyla başbaşa ibretle izlemeye devam edeceğiz anlaşılan.

Son sözü saygıyla andığımız rahmetli Uğur Mumcu ya bırakalım. “Haklı dan yana değil, güçlü den yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler, fırıldak olurlar.”

13-04-2024 – SERHAT OZAR