23 NİSAN! DÜNYA ÇOCUKLARINA ARMAĞAN! “YURTTA SULH CİHANDA SULH”
Değerli okurlar, hepimizin İlkokul çocukluk çağlarımızda başlayan ve her yıl giderek artan bir coşkuyla kutladığımız, “1920” TBMM. Açılışını simgeleyen, “23 Nisan” Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramlarından unutamadığımız güzel anılarımız vardır mutlaka.
O nedenle ben bugün, Manyasın KIZIKSA köyünde, Beş Öğretmenli, “Baş Öğretmenli” (günümüzde Müdür) “Bugüne göre Kültür ve Eğitim seviyesi epeyce yüksek bir köy ilkokulunda yaşadığım 23 Nisan’ları anımsayıp, kısaca sizlerle paylaşmak istedim.
23 Nisan Bayramı yaklaşırken her okulda olduğu gibi, biz de Öğretmenlerimizin yönlendirmeleriyle Sınıflarımızı süslemeye başlardık, “1940 lı yıllardı. Günümüzdeki gibi hazır süs ve dekor malzemeleri yoktu, Küçük kağıt bayraklar ve bakkaldan aldığımız kırmızı, yeşil, beyaz kocaman yağlı kağıtlardan keserek yaptığımız zincirler, üçgenler vs, gibi el işi süslemelerdi yaptıklarımız.
3. 4. Ve 5. Sınıflardan güzel şiir okuyan birer ikişer kişiye 23 Nisan şiirlerini ezberleme ödevi verilirdi, Bayram günü geldiğinde, Köyümüzün merkezinde bulunan, bir nevi Hükümet konağı hükmünde olan, içinde Tarım kredi kooperatifi, Muhtarlık, Köy saymanlığı, bazı köy ve İlçeler arası iletişimi sağlayan manyetolu, yandan çevirmeli telefonu bulunan iki katlı büyükçe bir binanın önündeki alanda köy halkı toplanırdı.
Önce saygı duruşu ve İstiklal Marşımız hep bir ağızdan söylenir, daha sonra orta yerdeki Bayrak direği ve nutuk için yapılmış birkaç basamak merdivenli bir platforma çıkılıp Bayrak çekilir ardından günün önemini belirten konuşma yapılır, 23 Nisan şiirleri okunur, halk coşkuyla alkışlardı.
Bazı yıllar 23 Nisan akşamı okulumuzun müsamere salonunda, “Ekseri Kurtuluş savaşımızla ilgili piyesler” sahnelenir, gözyaşlarıyla seyredilirdi.
Okul giysilerimiz, o yıllarda yeni olmasa da mutlaka temiz olurdu, Kızlarda elbise boyunda, Erkeklerde gömlek boyunda siyah önlük, beyaz yakadan ibaretti, Kızların yakaları dantelliydi ama o yıllarda kimse kimseye üstünlük taslamaz, gösteriş yarışına girmezdi, Zengini fakiri aynı idi.
Okul çantalarımız Bezden veya tahtadan yapılmış şeylerdi, çantası olmayanlar kitap ve defterlerini koltuğunun altında taşırdı.
Ağır bedeller ödeyerek Kurtuluş savaşından yeni çıkmış Özgürlüğüne yeni kavuşmuş ve o günlerin yokluk sıkıntısını birlikte aşmaya çalışan İnsanlar, acıyı da sevinci de eşit paylaşıyor ve böyle Milli günleri de daha büyük bir coşkuyla ve mutluluk gözyaşlarıyla kutluyorlardı, çünkü bazıları savaşlarda yakınlarını yitirmiş yürekleri belki hala yangın yeri gibiydi.
Benim gibi her yetişkin İnsan çocukluğunda yaşadığı 23 Nisanın ve sair bayramların coşkusunun yanında mutlu olduğu güzel günleri de hiçbir zaman unutamaz ve hep hayalinde yaşatır.
İşte Dünyada ilk defa Türk ve Dünya çocuklarına ULUSAL EGEMENLİK gibi bir büyük bayramı armağan eden GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK , bu uygulamasıyla “YURTTA SULH, CİHANDA SULH” olgusunun uluslararasında unutulmaz ve sarsılmaz temellerini atmıştır.
Nasıl ki bizler çocukluğumuzda yaşadığımız güzellikleri ve Bayramları unutmuyorsak, Her yıl 23 Nisan Dünya çocuk Bayramı için Dünyanın çeşitli ülkelerinden yurdumuza gelen ve buradaki Bayram coşkusunun yanında TÜRK Misafirperverliğine de yakından tanık olan bu çocukların, mutlaka bir kısmı yetişkin olduklarında kendi ülkelerinde devletlerinin önemli noktalarına gelecek ve burada Türk akranlarıyla başlattıkları dostluklarını unutamayacak ve ilişkilerini kesintisiz sürdüreceklerdir.
Bu vesileyle YURTTA ve CİHANDA SULH’un önemi anlaşılıp ışığı her daim parlayacaktır,
Ayrıca çocuklarımız da 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramının vesilesi ve şuuruyla edindikleri dış ülkelerdeki arkadaşlık ilişkilerine aynı şekilde devam ederek dostluklarını pekiştirecek ve mutlu yaşayacak, mutlu olacaklardır.
Bilindiği gibi Sağlıklı nesiller, Çocukluğunu doyasıya yaşayan mutlu çocuklarla mümkündür.
Lakin, Çocuk işçiler, Eğitimsiz sokak çocukları, Çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları, Uyuşturucu ve fuhuş batağına düşen çocuklar, Açlıktan ölen, Savaşlarda ölen çocuklar, Şehit çocukları, Yurtlarda Okullarda tacize uğrayan, yanan çocuklar.
Ne yazık ki 21. Yüz yılda Ülkemizin ve Dünyanın bir acı gerçeği de böyle.
Eğer varsa bu yavrulara sahip çıkan, onları mutlu eden, Çağdaş bir eğitimle iyi bir gelecek vaat eden Ülke yöneticileri, onları kutlamak gerekir.
Bizlere 23 Nisan ve diğer Milli bayramlarımızın duygu ve coşkusunu yaşatan gerçek Öğretmenlerimizi ve “YURTTA SULH, CİHANDA SULH” diyen Baş Öğretmen MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü ve silah arkadaşlarını Rahmet ve Minnetle anıyoruz, Ruhları şad olsun.
Bu yıl KORONAVİRÜS nedeniyle balkonlarımızdan kutlamak zorunda kaldığımız.
Türk ve Dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal ve uluslararası Egemenlik Bayramları kutlu olsun…
Esen kalınız…
FİKRET ÇAĞIN..