Malta Deresi Gerçeği

MALTA DERESİ GERÇEĞİ
    Malta Deresi Projesi'ne yıllardır hep karşı geldim. Projeyi açıklayan ilk belediye başkanı adayından, son belediye başkanına kadar bu projenin ve projeyle başlayacak bitişik yapılaşmaların yanlış olduğunu dile
getirdim ama o kişilerce şahsıma  itiraz edilmedi, sadece suratları asılmış bir şekilde sessiz kaldılar. 
    Konuyu açayım: Şu adı geçen Malta Deresi'ni aşağıdan başlayıp, yukarıya; Ayyıldız Tepe'ye kadar inceleyecek olursanız, kara parçasının ortadan ayrılmış bir fay yarığı
olduğunu görürsünüz. Marmara Denizi'nin Karacabey sınırlarından başlayıp, Bandırma sahillerini yalıyarak Sarıköy'e uzanan 1. Derece Deprem Kuşağı'nın Bandırma-Sarıköy Fay
Hattı'nın karadan başlayan ilk yoludur. 
    Malta Deresi'nden denize boşalan akarsu da, tepede biriken yağış ve kaynak sularının fay yarığında yol bulup, denize akmasıdır. Malta Deresi'nin tepeleri kayalık ama
yerleşim alanlarının bulunduğu bölge toprak arazidir. Derenin çevresi açıkça görüldüğü gibi doğal heyalan bölgesidir. Vadi şeklinde oluşan toprak arazinin, olacak olağanüstü bir sel
afetinde aşağı doğru kayacağı malumdur. Ki 1991 yılının Ekim ayında yağan güçlü bir lodos yağmuru, Malta Deresi'nde ne varsa limana, denize indirmiştir. Bandırma'nın iklimi bu
yağmura her zaman açıktır ve riski büyüktür.
    Malta Deresi'nin çevresi Bandırma Belediyesi Meclisi'nce yapılan imar planı değişikliğiyle yapılaşmaya açılmış ve orada bulunan genelevin işletmecilerinin rızası
sonucunda genel evin yıkılışı da bir törenle yapılmıştır. Çünkü genelev, oradaki arazi rantına büyük zarar vermiştir. Yıllardır Malta Deresi'nin çevresindeki boş araziler bazı kişiler
tarafından ucuza alınıp, kapatılıyordu. Oradan arazi toplayan kişilerin inşaat işleriyle meşgul oldukları biliniyordu ve o kişiler eleştiriliyordu. Bandırma Belediyesi'nce yapılan imar
planı değişikliğiyle başlayan inşaatlardan, o arazileri kapatan kişilerin kimler olduğu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. İleriki zamanlarda diğer kişiler de ortaya çıkacaktır.
    Şimdi iyi araştırın; orada yapılan binalardaki dairelerin kremalı kaymak gibi birkaç milyon liralarla satıldığını ya da satılacağını öğreneceksiniz. Tabii ki parası olan da alacaktır, gayrımenkul yatırımı yapacaktır. Rant olacak olmayacak beni ilgilendirmiyor ilgilendiren husus orada yaşayacak olanların yaşam güvenliği.
    Bandırma Belediyesi Belediye Meclisi toplantısında 1. Derece Deprem Kuşağı Bandırma-Sarıköy Fay Hattı'nda bulunan toprak üstündeki Malta Deresi'nin,  heyelan bölgesi ilan edilmesi gerekirken imara açan oylamada kabul oyu kullanan belediye meclisi üyelerini kutlarım(!).  Ben mimar değilim, mühendis de değilim. Ama öğrenmek için her konuda kitaplar ve bilimsel yazılar okur, bilgiler edinerek kendimi geliştiririm. Bu zor bir şey değil ama başkalarını anlamakta güçlük çekiyorum. Be arkadaş! Hiç mi okumuyorsun,
hiç mi araştırmıyordun, hiç mi aklın, hiç mi mantığın yok? Adı; "Antik Çağ'da Kentler Nasıl Kuruldu?" diye bir kitap var. O kitabı bir zahmet al da oku, kendinin İlk Çağ insanından ne kadar geri kaldığını öğrenmiş olursun. 
    Sen nasıl mimar oldun, sen nasıl mühendis oldun? Kim alınırsa alınsın, umurumda değil. Malta Deresi'nin açık açık heyelan kokan o toprak bölgesini nasıl imara açma  kararını alıyorsun be Bandırma Belediyesi? Sayın meclis üyeleri orayı görmeden incelemeden nasıl evet diye el kaldırırsın !  Bu kadar mı kentine yabancısın. Belediye meclisi üyesi olabilirsin, mimar ya da mühendis olabilirsin, şehir plancısı olabilirsin ya da başka meslek dalından olabilirsin ama heyelan bölgesini imara açmakla aldığın olası cinayet kararının ne kadar tehlikeli ve geri dönülmez bir başlangıç olduğunu oraya git de bir incele ve gözlerinle görmelisin.

Daha dün Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan heyelanları TV'lerden gördün ve dinledin, hatta oralara yapılaşmaya izin verenleri eleştirdin ama Bandırma'da aynı derecede tehlikeye sahip heyelan bölgesinin yapılaşmasına 'Evet!' deyip el kaldırdın, rant olayına destek verdin.
    Benim söyleyeceğim şu: Bandırma-Sarıköy Fayı'nın eteklerindeki Malta Deresi'nin heyelan bölgesini yerleşim alanı yapılarak imara açmak, Bandırma'ya yapılan en büyük ihanettir. Burası imara açılacağına, ağaçlandırılıp toprağın güçlendirilmesi gerekiyordu. O bölgeyi koruyacak tek güç, ağaç fidanı dikerek sağlama almaktır. Ama çok üzgünüm, ileride olacak facialardan da korkuyorum.
    Bandırma-Sarıköy Fay Hattı'nın üstündeki dere yatağına da tesisler yapmak, daha da tehlikelidir. Yukarıda 22 yıl önceki afeti belirttğim gibi olağanüstü bir yağmur yağışıyla, Malta Deresi Projesi adı altında orada yapılacak ne varsa, hepsi denize, limana inecektir. O da beni çok ürkütüyor.

15-02-2023/SEDAT KUTBEK/BANDIRMA