Bu yazımdan dolayı, KEDİ ERİŞEMEDİĞİ ETE MUNDAR DER ! babında konuşacaksınız, NOGAY milyonlardan pay alamadı diye konuşuyor diyeceksiniz, biliyorum. Ne derseniz deyin !
Ben hürgeneralim, sahibinin sesi değilim ,- siyasiler hiç sevmez- sahibim yok ve kalemimi sattığım 45 senedir görülmemiştir. Nacizane ; kendi halinde – amatör- bir köşe yazarıyım o kadar !
Daha önce YEMEKLENEN GAZETECİLER diye bir yazı yazmıştım da, 31 Mart Yerel Seçimlerini geçirdikten sonra, Balıkesir B.Ş Belediye Başkanı seçilen Ahmet AKIN’ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği KAHVALTILI BASIN BULUŞMASI’nda ki konuşmaları dinledikten ve üzücü ortamı gözlemledikten sonra, şimdi de SATIN ALINAN GAZETE ve GAZETECİLER konusunu yazmam gerekti. 20 İlçe ve Balıkesir Merkez gazetecileri olarak, sayı olarak 500’e yakın veya geçik oradaydık ta, konuşmalar ve sorular dehşetti ! Orada kimse KAMU GÖREVİ yapan gazetecilerin düşürüldüğü onur kırıcı durumlardan , özlük haklarından, işsizliğinden, benim gibi onlarca davada yargılandığından, hapislere girip çıktığından, toplumun arızalarını yansıtırken bedel ödeyen basın mensubu olmanın zorluğundan falan bahsetmedi !
09/11/2023 Yazmışım ; GAZETECİLER NEDEN YEMEKLENİLİR ? https://www.gercekbandirma.com/10-ocak-gazeteciler-gunu-mudur-neden-yeme…
Seçim sürecinde, kazanma ve kaybetme korkusu ve endişesi, SİYASETÇİLERİN üstündeydi. Öyle ya, birileri kazanacak, birileri kaybedecekti ! Ama aynı endişenin, siyasetçilerin kullandığı sözde veya gerçek gazetecilerinde üstünde olduğunu NET gördüm. Gazetecilerin, siyasetin yoğunluğunda bir o siyasetçinin, bir bu siyasetçinin yemekli basın açıklamalarına, davet edilmesinin anlaşılır bir yönü var. O yemekli basın toplantılarına, ben de katıldım . Katıldım ama yemek için değil , kolpa değil en acımasız sorularımı da sordum. Siyasetçi, kendini, siyasi fikirlerini topluma kabul ettirmek ve duyurmak için ; elbette, gazete ve gazetecileri aracı kılacak. Bunda beis yok ! Gazetecinin etik görevi de, o. Ama sorulması gereken soruları çıkarsız hilafsız kim sorabiliyor.?
Ama yemeklenen gazetecilere ve sayılarına bakıyorum, ertesi gün de basını ve sosyal medyayı tarıyorum… O yemek yiyen kalabalıkların çoğunun, tek satırlık haberini, içerikli yorum veya düşünce içeren köşe yazısını göremiyorum. Ama, yemeklenme toplantısını yapanların karşısında, zengin masalar, U Masalar, maşallah tıklım tıklım dolu ! Gittiğim çok toplantıda, oturacak yer bile bulamadığım zamanlar oldu mu ? Oldu !
Seçim süreci henüz bitmiş, tartışmaların ateşi hala yüksekken, Bandırmalı gazeteci Ö.BALIKÇI sordu… kendisinin de üye olduğu Gazeteciler derneği ve Başkanı Kaan BİNGÜL ile ilgili… yok kongre yapılmadan kongre yaptılar ! Yok, kongreye katılmadıkları halde, bazı kişilerin imzasını taklit ederek, var göstererek kongre yaptılar gibi suçlamalar, gazete köşesine taşınıverdi. Bandırma’da kendilerine cemiyet titri veren ama başkanların kişisel şirketi gibi işleyen derneklerin durumu da başka yazı konusu. Hatta başkanının yurt dışına kaçacağına dair, imalarda bulundu. Haaa, bu konularda Cumhuriyet Savcılığına ve Kaymakamlık makamına, şikayette bulundu mu, kongrenin iptalini istedi mi, bilemedim ! Ama bildiğim, sahte imzalarla olmamış bir kongreyi, olmuş gibi gösterdi iddiası… yenilir yutulur bir iddia değil ! Resmi evrakta sahtekarlığın, Ceza-i Sorumluluğu büyüktür !
Ben bu konunun gazete köşesine, sosyal medyaya taşınmasının nedenini düşünürken, Bandırma’da seçime giren adayların ve partilerin, gazetecilere sadece yemek vermediğini, hatırı sayılır miktarda bütçeler/paralar harcadıklarını duymuştum ki ; işbu Gazeteciler Derneğine toplu ödeme yapılmış da bir üyeleri yeterince para alamamış gibi geldi bana ki nitekim… eski Belediye Başkanı Tolga TOSUN un basın toplantısında, yine gazeteci Ö. Balıkçı’ya ; verilen 42 bin TL den, GAZETECİLERE verilen paralardan (bütçeden) bahsederek Tolga TOSUN a, basına dağıttığı paralarla ilgili soru yöneltti ya, TOLGA dan önce Gökhan DAĞLI isimli gazeteci arkadaşımız çıktı ve ; o fatura bana kesildi, ben Tolga Başkan ile bir mülakat yaptım ve karşılığı fatura kestim açıklamasını yaptı. Merak edenler oluyor tabi kriter ne?
VIDEO: https://www.facebook.com/share/v/38ajMMmFrW3WDE3c/?mibextid=oFDknk . Tolga TOSUN da teyit etti. Ama söz konusu edilen fatura ; kişiye yani eski başkan TOLGA TOSUN’un şahsına değil, Bandırma Belediyesine, tüzele kesilmişmiş ve yeni Başkan Dursun MİRZA da… ben bu faturayı ödemem diyormuş !
Bu gazetecilere ödenen paraların görünen yüzü veya patlayan bir sivilce diyelim ! Bandırma da 17 Aday seçime girdi. Kimlerin, kimlere… ne kadar ne ödediğini ne için ben bilemem, bilmem de mümkün değil. Öğrendiğimi, kamuoyu ile paylaşıyorum. Bu paralar boşa verilmiyor. Kimisine etkinliklerimi yaz, kimisine rakibime çamur at izi kalsın ,aman bana dokunma vs.. Özellikle seçim zamanı mantar gibi ortalığa çıkan gazetelere ve gazetecilere veya sosyal medya sitelerine, ciddi miktarlarda bir bütçe ve paralar ayrılmış ve ciddi ödemeler yapılmış arkadaş ! Bandırma’da gazetecilere trol amaçlı dağıtılan, herhalde 5 milyondan aşağı değil ! Gerçek rakam daha da yüksek çıkabilir ! Seçim zamanı hasat zamanı boşuna dememişler .
Gelelim BALIKESİR BASIN BULUŞMASINA…
https://www.facebook.com/ramazan.narin.3705/videos/333792629737175
B.Ş Başkan Ahmet AKIN, konuşması bitince gazetecilere mikrofon uzattı kendi not aldı.. Ve ilk sözü Radyo TV Meslek Birliği Başkanı Gazeteci Murat TOZAN aldı… Neler demedi ki !
Gazeteci olmadığı halde, gazeteci gibi sahne alanların pek çoğunun, DOLANDIRICILIK SUÇU işlediğini, gazeteci olarak nitelenen bazı kişilerin ŞARLATAN olduğunu, yetkin olmayan bu kişilere bizzat, Belediyelerin bu kişilere yol verdiğini söyledi… Sitem etti gibi gözükse de, aslında bir sivilceyi de o patlattı !
Arkasından söz alan Gazeteci İsmail KOCA ise ; Basına Belediyeler tarafından dağıtılan paraların ADALETSİZ olduğuna vurgu yaparak, özellikle KARESİ Belediyesinin hangi basın kurum ve kuruluşlarına ve gazetecilere, hangi ölçülerle para dağıttığını sordu ! Yani, Belediyelerin adamına göre paralar dağıttığını ileri sürerek, kendince hakkaniyet istedi !
Devamında, Balıkesir Gazeteciler Cemiyet Başkanı Ramazan DEMİR söz aldı ve o da, ŞARLATANLARDAN şikayetçi olup, şarlatanları… ayırdedelim dedi.
Son söz alan Gazeteci Macit ERMİŞ ise; cerahatı ve bombayı patlattı. B.Şehir Belediyesi’ne bağlı Baski’nin gazetecilere 7 milyon dağıttığını, Karesi Belediyesinin ise 36 milyon dağıttığını söyleyiverdi. Yetmedi ; B.Ş in ve ALTIEYLÜL Belediyelerinden gazetecilere ödenen ne kadar, Belediye Şirketlerinden ödenenler ne kadar diye de soruverdi ! İnanılmaz hortum !
Yani, gazeteciler yok benim sitem, benim televizyonum lisanslı gibi kendilerinden başka lisanslılar olmadığını ileri sürerek, gerçek site ve gazeteler ile, gazetecilerin ayırd edilmesi gerektiğine vurgu yaptılar. Allahtan, sarı basın kartlılar, sizin sarı basın kartınız yok, ne arıyorsunuz burda demediler ! Ve Allah tan BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN, hapis yatan gazetecilerden hiç bahs etmediler ?
Dikkat edin bu konular, muhatap bulundu diye Ahmet AKIN’a soruluyor. Ama gazeteciler kendi sahife ve köşelerinde, nedense bunu kamuoyu önünde yazıp-çizmiyorlar ? Şimdi o görev de bana düştü ki, ben bunları yazıp çiziyorum….yazıp çizeceğim arkadaş !
Eğer, Belediyeler Basını yemeklerle avuturken böylesi ciddi milyonlarla besliyorlarsa… bu besleme miktarlarını ve kimlerin ne kadar aldığını, nasıl aldığını, niçin aldığını da kamuoyu bilecek arkadaş ! Kamuoyu bilecek ki, hangi gazete veya gazetecinin hangi parti ve adaylarına yöneticilere yağ bal yaktığını anlayacak ! Veya neden eleştirdiğini daha iyi anlayacak ! Öyle değil mi ? Ahmet AKIN bu sorulara cevap vermedi ama versin ! Kimlere ne kadar verildiğini bence açıklasın ! Açıklasın da, kimler gazeteci… biz de görelim arkadaş !
Siyasetçileri anlayabiliyorum biraz ! Topluma ulaşabilmek için basına, medyaya, gazete ve gazetecilere… ihtiyaçları var. Amma bunu yaparken, sahip oldukları devlete, kamuya ait, garip gurebanın vergilerine ait, devlete ait bütçelerden peşkeş paralar dağıtacaklarına, delikanlı olsunlar, satılık gazeteciler varsa, onlara kendi ceplerinden milyonlar dağıtsınlar da… onların da delikanlılığını göreyim.
Belediyenin parası halkın parasıdır. Halkın parasını, kendi menfaatinize, kendi tanıtımınıza, kendi reklam ve piarınıza… har vurup harman savuramazsınız ! Belediyelerin veya devletin parası… hepsinde garip gurebanın dulun, yetimin hakkı vardır. Benim teneffüste kantinin önünde dolanıp, bir tost, bir ayran, bir simit alamayan gözleri buğulu öğrencinin, derse aç giren, yatağa aç giren çocukların parasını… siz kim oluyorsunuz da kamunun parasını yani halkın size hizmet edin diye verdiği bütçeyi milyon milyon birilerine dağıtıyorsunuz ? Dağıtıyorsunuz ve sonra sen aldın ben almadım onların kavgasına, birbirine düşmesine sebep oluyorsunuz ? Farkında mısınız ?
Evet kedi erişemediği ete murdar der ama Eyyy, KAMUOYU….Eyyy Balıkesirliler…. Biliniz ki ; Benim Allaha şükür benim erişemediğim et yok çok şükür murdarda değil bu tür hiç derdim yok. Dinlediğiniz, okuduğunuz gazete veya gazeteciler neden harlıyor, neden birine veya bir konuya harlatıyor veya parlatıyor diye düşüneceğinize, siz de lütfen takip ettiğiniz gazetecinin, kimden ne kadar ne aldığını… takip edin ve ona göre takip-çi olun !
Yemeklenen gazetecileri, satın alınan/alınamayan gazetecilerinizi bilin ve öğrenin ! SATILIK KALEM’ leri , aa kuşa bak diye uykuya alınmış köşeleri bilerek, o kalemlerden dökülenleri…öyle değerlendirin. CHE’nin dediği gibi, GERÇEKÇİ OLUN ! Satın alınan gazeteci sahibine hizmet eder. Aldığınız milyonlarca paralara göre ; hala satın alınmadığınızı düşünüyorsanız, mesela yok !
Atalarımızın sözleridir ; AT SAHİBİNE GÖRE KİŞNER ! PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR ! Satın alınabiliyorsanız, sizler… sizi satın alanın borazanını çalacaksınız, eliniz mecbur ! Bunu biliyorsunuz değil mi ? Bari, sağda solda kendinizi bulunamayan “Bursa” kumaşı gibi, üstün güç imtiyazlı gibi, gözlüğünüzün üstünden bakarak takdim etmeyin de, normalleşin arkadaş ! Siyasetçilerin Basın Buluşmalarında da, aldığınız paraları az, başkasına verileni çok görerek, hakkaniyetsiz dağıtımdan şikayetçi olmayın..
Neresinden bakarsan bak kirli dünya!
14-04-2024 /TTK. 14/05/2024 NOGAYTÜRK