Bugüne kadar bu köşemde, çömez yazarken yazıp 2013te yayınladığım PENCEREM kitabımdan on iki hatıra hikayemi sizlerle paylaştım. Okuyan, beğenen, takip eden okurlara gönülden teşekkür ediyorum. Sizlerden aldığım cesaretle önümüzdeki haftadan itibaren emekli olduktan sonra yazıp 2018’de yayınladığım, kıdemli yazarlık kitabım NEŞTER İZLERİ kitabımdan haftada bir hatıra hikayemi paylaşacağım. İlk olarak önsözden başlıyorum. Yazarlıkta uzman olmadığımı biliyorum. Umarım hikayelerimi okur, hatalarımı hoş görerek beğenir, takip edersiniz. Saygılarımla…
ÖNSÖZ
Kitabımda çoğu gerçek isimler kullanarak otuz iki tane cerrahlık hatıramı yazdım; hissettiğim şekilde, tüm samimiyetimle, araya mizah karıştırarak… Kendimi yazarken;
Sahnedeyken gördüğünüz, çoğu kez alkışlayıp bazen yuhaladığınız biz cerrahların, sahnede ve sahne dışında yaşadıklarımızı, ödediğimiz bedelleri göstermeye,
Az gülümseyen, kaşları çatık, sert, ciddi, duygusuz robotlar gözüken bizlerin; güçlü gözükmek zorunda olan, doğru ve yanlışlarımızla insan olduğumuzu anlatmaya,
Neşteri elinize verip ameliyatı size yaptırmaya, hissettiklerimizi hissettirmeye,
Her şeyi bilmediğimizi, aklımızın almadığı bir şeyler olduğunu fark eden bizlerin, bilemediklerimizi düşündürmeye,
Cerrahide her zaman 2*2=4 olmadığını çünkü hastanın makine, cerrahın mühendis yerine koyulamayacağı düşüncemi aktarmaya,
Sağlıktaki teknolojik, otelcilik hizmetleri ve sistemdeki değişme-gelişmeleri, sistemlerin yanlışlarını fark ettirmeye,
Ve mesleğimizden hariç hayatımız olması, her şeye rağmen kendimize vakit ayırmamız, ayırabilmemiz gerektiğini hatırlatmaya,
Çalıştım sizlere… Hatıralarımdan yola çıkıp neşter izlerimi yazarak evlatlarıma, hayata iz bırakabilmek amacıyla…
Başarabildiysem ne mutlu bana…
08-05-2021/BANDIRMA