Küresel ticarette oyunun kuralları sil baştan
Türkiye’nin Gizli Hazineleri: Beylikova ve Bor Madeni, Geleceğimize Işık Tutuyor.
Yıllardır bilinmeyen ya da önem verilmeyen toprak elementleri inanılmaz bir ekonomik değer oldu.
Ülkemizin en değerli yeraltı kaynaklarından olan nadir toprak elementleri ve elbette bor madeni kaynaklarımız , hem ekonomik kalkınmamız hem de teknolojik bağımsızlığımız açısından büyük önem taşıdığı artık net kesinleşti..
Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bulunan nadir toprak elementleri ve Eti Maden’in işlettiği bor madenlerii başdöndürücü hızla ilerleyen modern teknoloji dünyasının vazgeçilmez yapı taşları. Bu elementler yapay zeka ve çip üretiminde akıllı telefonlarımızdan elektrikli araçlara, rüzgar türbinlerinden savunma sanayine kadar pek çok alanda kritik öneme sahipler.
Düşünün ki, cep telefonlarımızın ekranındaki parlak renkler, elektrikli otomobillerin güçlü motorları ,çiplerde kullanılan ve bilgisayarlarda daha nice ileri teknoloji ürünü, bu “nadir” olarak adlandırılan elementler sayesinde mümkün oluyor.
“Orta Doğu’nun petrolü varsa, Türkiye’in nadir toprak elementleri ve BOR madenleri var”
Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini hayal etmek bile heyecan verici.
Beylikova’daki bu zengin yataklar, ülkemizi sadece hammadde tedarikçisi olmaktan çıkarıp, yüksek katma değerli ürünlerin üretiminde söz sahibi yapabilir. Kendi teknolojimizi geliştirmek, dışa bağımlılığımızı azaltmak ve küresel rekabette öne geçmek için bu bir fırsat penceresi. Evet elimizde fırsat var ama acaba bu değerli madenlerimizi değerlendirme kapasitemiz yeterli mi açıkça değerli son ürün üretme şansımız var mı?
Bildiğim kadarıyla yok.
Bunun için bilgi birikimi işletme tecrübesi piyasa hakimiyeti gibi pek çok unsurun bir araya gelmesi lazım. Bütün bu süreci gerçekleşmesi için herkesin katkı vermesi lazım. Üniversiteler bakanlıklar siyaset elbirliğiyle hareket etmeli.
Çin nadir toprak elementleri üretmeyi kendi keşfetmedi. Teknoloji transferi için yabancı şirketlerle ortaklıklar kuruldu… Ve bugün kendi eğitimli insanlarıyla rezerviyle dünyada tekel konumuna geldi .
Şimdi son siyasi gelişmelerde Çin’le ABD’nin ekonomik çatışması yeni bir durum ortaya çıkardı. Çin’in nadir toprak elementleri konusundaki tekel konumu, dünyada alternatif tedarik zincirleri arayışını hızlandırdı.
Ve Türkiye,mevcut rezervini değerlendirebilirse bu alandaki boşluğu doldurabilirmi?
Başarılırsa Avrupa ve Ortadoğu pazarlarında stratejik bir tedarikçi konumuna yükselebilir.
(ABD ,Çin Restleşmesi Türkiye’nin Nadir Toprak Elementleri Üretimine İlgiyi Arttırdı – gercekbandirma.com)
Baktığımızda Eti Maden’in Gücü üretim tecrübesi elimizde büyük koz.
Türkiye
Bor Türkiye için adeta bir “altın bilezik”. Eti Maden yıllarca madenden çıkardığı ham madeni ABD’ye yok pahasına gönderdi.Ancak son 20 yıllık süreçte izlediğim kadarıyla bir devlet kurumunun olabildiği kadar sürdürdüğü başarılı çalışmalar sayesinde, bor sadece ham maden olmaktan çıkıp,katma değerli ürünlere dönüştürülüp ihracat başlandı ve yerli sanayinin pek çok kolunda kullanılma şansı bulmaya başlandı. Eskiden yerli sanayiciye ürün hiç verilmiyordu ihtiyacı olan dışardan ithal ediyordu. Neyseki bu absürd durumlar aşıldı.
Temizlik ürünlerinden cam sanayine, tarımdan nükleer enerjiye kadar geniş bir yelpazede kullanılan bor, ülkemizin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sunan Eti Maden’in katma değerli ürünlere yatırımlarına hız vermesiyle daha çok çeşitli gelişmiş bor ürünleri, ihracatımızı artıracak, yeni iş imkanları yaratacak ve ülkemizin refah seviyesini yükselteceği aşikardır. Ancak bu işi milli bir dava olarak görmek gerekiyor.
Teknolojik Bağımsızlık ve Bölgesel Barışa Katkı
Nadir elementlerin kaynak potansiyelini tam olarak açığa çıkarabilmek için birkaç önemli adıma odaklanmalıyız. Öncelikle, madenlerimizin çıkarılması ve işlenmesi süreçlerinde çevreye duyarlı teknolojiler kullanmalı, doğal dengenin korunmasına özen gösterilmeli.. İkinci olarak, bu alanda yetişmiş uzman sayısını artırmak için eğitim ve Ar-Ge çalışmaları için mutlaka Üniversiteler devreye sokulmalı. Şu anda Bandırma Üniversitesi ile Eti Maden İşletmesi’nin ilişkisinden söz edilemez olması büyük bir ayıbımız ve yapılan çabaları asla yeterli bulmuyorum. Harekete geçirecek siyasi gücün farkındalığına ihtiyaç var.
Yeni Metal Organize ile birlikte sanayi kuruluşlarımız ve devletimiz el ele vererek, bu alanda dünya çapında bir üretim üssü ve üretimle birlikte bilgi birikimi oluşturmalıyız. Mutlaka dünya teknoloji devleriyle anlaşarak uluslararası işbirlikleriyle bilgi ve teknoloji transferini hızlandırmalı, ortak projeler geliştirerek sinerji yaratmalıyız.
Unutmayalım ki, Beylikova’nın nadir elementleri ve Eti Maden’in bor madeni sadece bugünün değil, yarınların da güvencesi. Bu kaynakları akılcı ve sürdürülebilir .
Türkiye’yi ekonomik olarak daha güçlü, teknolojik olarak daha ileri ve bölgesinde daha etkin bir konuma taşımanın yolu potansiyelimizi hayata geçirmek şart. Bu hepimizin ortak sorumluluğu.
Bu coğrafyada barış Türkiyenin güçünden refahından birlik beraberliğinden geçiyor