Vahşete Karşı (6 Temmuz)

Bugüne kadar sayfalar dolusu yazı yazdım.

Yazdıklarımın bazıları (BİR ŞANS DAHA ve DURUŞ) adında iki kitap olarak kitaplıklarda yerini aldı.

Bu kitaplardan ilkinin tüm geliri KORUNCUK VAKFI’na gitti . Diğerinin geliri ise TÜRKAN SAYLAN VAKFI’nda eğitim alan çocuklarımıza ulaşıyor. İkinci kitabın satışı henüz tamamlanmadı. Satış konusunda destek veren tüm hayırseverlere buradan teşekkür ediyorum. Ömrünü bakıma muhtaç sahipsiz insanlara adamış biri olarak; köşe ve sohbet yazılarımla yüzlerce okura ulaştım. İnanın hiç biri bu yazı kadar beni zorlamadı. Bu kadar canım yanmadı. Hemen hemen hergün bir çocuk istismarı, tecavüz ve cinayet haberi yüreğimizi dağlıyor. Şehitlerimiz için yandık, çocuk gelinler için üzüldük, töre cinayetlerine , kadına yönelik şiddete isyan ettik …. Meğer beterin beteri varmış. Masum, minicik daha anne kucağına doymamış bebeler için kahrolmak varmış sırada. Ne oluyor, nasıl bir ateş kuyusuna çekiliyoruz?

Bu sosyal çöküş bizi nereye götürüyor?

Evet hassas yüreğimizle; ahlaksız, sapık, soysuz, sütü bozuk insanlar için ( İDAM CEZASI) gelsin diyenler çoğalmaya başladı. Pek çok insanımız da ; idam cezasının İlkel bir yöntem olduğunu, ve bu yöntemin vahşet sorunun çözmeyeceğini düşünüyor. Bugün sapıklar için çıkarılacak cezanın yarın düşünce suçlularına, siyasilere uzanmasından korkuyor sanırım. Çünkü bizim yakın tarihimizde siyasi suçluların asıldığı gerçeği var. Yıllar sonra o insanların ölümü hak etmediğini pisi pisine asıldıklarını söyleyenleri hep birlikde dinledik, dinliyoruz. Sapık davranışların kişisel ve sosyal nedenlerini psikolog, sosyolog, toplum bilimciler ve bu işten anlayanların ciddi şekilde araştırma yapmaları gerekiyor. Devlet konuya önce bu noktadan yaklaşmalı. Sapık insanların geçmişlerine inmek, bu tür olayların hangi toplumlarda artarak devam ettiğini bilmek olayı kökünden çözmek şart. Son acıları yaşatan yaratıklara idam kurtuluş olur. Onların cinsel dürtüleri yok edilip ömür boyu toplum dışı bırakılmaları, müebbet hapislerde cezalarını çekmeleri gerekir. Bu kadar hassas ve öfkeli bir anda (idam cezası verilsin!) diye haykırmak içimizden taşsa da uygar bir toplumda idam cezası olmaması gerektiğini unutmamamız gerekir.

6 TEMMUZ 2018 de SAAT 12.00 de CUMHURİYET MEYDANIN ‘ da VAHŞETE TEPKİ olarak KADIN MUHTARLAR DERNEĞİ’ nin önderliğinde toplanılacakmış. Katılanlar siyah kıyafet giyeceklermiş . Basın açıklaması olacakmış. Duyulan acı ile suçluları asalım keselim diyenler olabilir. Evet !Uygar hukuk yapısı gereği, en ağır ceza verilsin. Ama idam yasasına lütfen destek vermeyelim. Sapıkları cezalandıralım derken siyasi platformlarda, başka ağır suçlular için idam yolu açmayalım. Uygar hukuk kurallarına ve yasalarımıza güvenmek gerekir. Böyle bir vebalin altından kalkamayız….

Çocuklarımızı, gençlerimizi ve kadınlarımızı bu tür saldırılardan korunmak için hepimiz üzerimize düşeni yapalım.
ULVİYE KARA AKCOŞ-02-07-2018 – BANDIRMA

62
A+
A-
REKLAM ALANI