Ekrem İmamoğlu'ndan Saraçhane'de Adaylık Mesajı

Ekrem İmaoğlu'na açıklanan karar sonrası bugün Saraçhane'de on binlerce kişi karara tepki ve dayanışma toplanmasında  buluştu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak sürecini başlatan hapis kararının ardından bugün İBB binasının bulunduğu Saraçhane’de büyük bir buluşma gerçekleştirildi. Sabah saatlerinden itibaren Saraçhane'de on binler bir araya geldi. Görkemli mitingde İmamoğlu'nun yanı sıra Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ali Babacan, Gültekin Uysal ve Ahmet Davutoğlu miting alanına birlikte yürüdü ve konuşma yaptı. İmamoğlu konuşmasında kararı tanımadığını belirtirken, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda tavrını belli eden Kılıçdaroğlu "Hiçbir güç İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacak" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, yerel seçimlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisi hakkında kullandığı 'ahmak' ifadesine, "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır" yanıtını vermesi sonrasında YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada dün karar çıktı. İmamoğlu'nun YSK üyelerine yönelik, "Zincirleme şekilde, kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Mahkeme, verdiği kararda Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Cezanın onanması hâlinde TCK'nın 53. maddesinde yer alan "belirli haklardan yoksun bırakma" hükmü nedeniyle İmamoğlu'na siyasi yasak gelecek ve belediye başkanlığı görevi de sona erecek.

DAVA NEDEN AÇILDI?
31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrasında YSK İstanbul seçimini iptal etmiş ve 23 Haziran'da yenilenen seçimi İmamoğlu 800 bin oy farkla kazanmıştı. Göreve başlamasının ardından Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için Fransa'ya giden İmamoğlu'nu, İçişleri Bakanı Soylu "Avrupa'ya giderek Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek." ifadeleriyle eleştirmişti.

Soylu'nun sözlerine "Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye," cümlesiyle cevap veren İmamoğlu, "asıl ahmağın 31 Mart seçimini iptal edenler olduğunu" söylemişti. Bu sözleri 2 yıl sonra iddianame konusu oldu ve bu sözün, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu ifade edildi.

Hâkim Neden değişti:

Gazeteci Barış Yarkadaş, geçtiğimiz aylarda İmamoğlu'nun davasına bakan hâkim Hüseyin Zengin'in Samsun’a gönderildiğini duyurmuş, davaya Mahdi Komşul isimli hâkimin atandığını aktarmıştı. Bir süre sonra gazeteci Barış Terkoğlu da Zengin'in yakınlarına "İmamoğlu'na iki yıldan fazla ceza vererek onu siyasi yasaklı hâle getirmem telkin edildi." açıklamasını yaptığını yazmıştı. 
Savcılık 20 Nisan'daki duruşmada esas hakkındaki mütaalasını açıkladı ve hapis cezası talep etti. Savunmanın 11 Kasım'daki duruşmada reddi hâkim talebinin mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine Cumhuriyet savcısı mütalaasını tekrar etti ve mütalaada İmamoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) 53. maddenin uygulanması da istendi. 

53. madde nedir?

'Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma' 
Kanun Maddesine göre; kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, TBMM üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, seçme ve seçilme ehliyetinden (…) yoksun bırakılır.
İmamoğlu'nun avukatları 11 Kasım'daki duruşmada reddi hâkim talebinde bulundu; ancak hâkim, mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek talebi reddetti. Dün görülen karar duruşmasında ise önce tanıklar dinlendi. İmamoğlu'nun avukatlarının reddi hâkim talebi de savunma için ek süre talepleri de kabul edilmedi.

İBB Sözcüsü Murat Ongun ifadesinde "Gazeteciler, Soylu'nun İmamoğlu'na 'ahmak' dediğinden bahisle görüşmek istedi. Ben de Başkan'a ilettim ve gazetecileri davet ettim. Gazeteciler bu beyanı sordu, Başkan da buna binaen cevap verdi." diye konuştu. 

Siyasi danışman ve İmamoğlu'nun 2019 seçim dönemindeki kampanya danışmanı Necati Özkan ise ifadesinde "Olay günü toplantıdaydık. Soylu'nun yakışıksız ifadeleri bize iletildi. Ekrem Başkan, Soylu'ya karşılık verilmesi gerektiğini söyledi. Toplantı çıkışında Ekrem Başkan ahmak sözünü söyleyen kişiye iade etti," dedi.  Akşam saatlerinde açıklanan kararda mahkeme, İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca İmamoğlu'nun siyasi yasak içeren TCK'nın 53. maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması hükmü doğrultusunda karar verdi.

Kararın ardından 
Duruşmaya katılmayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00'da Saraçhane'ye davet ediyorum" ifadelerini kullandı. İmamoğlu, kendisini makamında ziyaret eden Meral Akşener ve Hüseyin Baş'ı da "Halkın verdiği yetkiyi öyle birkaç kişi alamaz, mücadelemiz daha güçlü başlıyor Allah'ın izniyle." diyerek karşıladı.

Binlerce kişinin toplandığı Saraçhane'de sahneye, CHP'den başkan yardımcıları ve milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu birlikte çıktı. Mikrofonu önce Akşener sonra İmamoğlu aldı. 

Akşener konuşmasında "Yıllar önce burada şiir okuduğu için 'muhtar olamaz' denilen bir büyükşehir belediye başkanı vardı. O cumhurbaşkanı oldu. O büyükşehir belediye başkanı, buradan sizlere seslenip demişti ki 'Bu şarkı burada bitmez'. Doğrudur, o şarkı orada bitmedi, bugün Meral Akşener olarak söz veriyorum, bu şarkı da burada bitmeyecek. Yarından çok korkan bir irade var. İnsanlar korktuğu zaman zulüm yaparlar, insanlar korktuğu zaman haksızlık yaparlar. Onun için bugün Ekrem kardeşim için, Ekrem Başkan için verilen bu kararın arkasında bir büyük korku var. Size duyulan korku var, demokrasiye duyulan bir korku var, millet iradesine duyulan bir korku var. Onlar korkuyor ama biz korkmuyoruz. 'Yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat!' diyoruz." ifadelerini kullandı. 

İmamoğlu ise konuşmasına kararla ilgili "Benim için yok hükmündedir" diyerek başlarken devamında  Erdoğan'ın hapis cezası almasının ardından yaptığı konuşmadan satırlar okuyan İmamoğlu, şunları söyledi: 

"Size okuyacağım sözü dinleyin; 'Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil, böylece yargının işleyişine, adalet ilkelerinin değil, siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Bu yol, yanlış bir yoldur. Adalet, gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.' Ne kadar doğru cümleler değil mi? Yahu, bu kararı aldıran zat, bu sözler senin değil mi! Bu sözler, bu belediyenin başkanı iken sizinle ilgili alınan bu kararla ilgili yaptığınız konuşmadan cümleler! Görüyorsunuz değil mi, nereden nereye! O gün yola millet diye çıkanlar, bugün millet biziz diyorlar! Devlet bizim diyorlar. Sonuç alamayacaklar. Bu sabahki umudum bir ise şu anki umudum bin! Bizim 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte, omuz omuza, gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına, 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz."

Saraçhane'de İmamoğlu'nun çağrısıyla toplanmış binlerce insan, karar açıklanmadan önce gergin bir bekleyiş içindeydi. Kılıçdaroğlu'nun Almanya'ya gitmesine yönelik tepkili insanlara da rastlanıyordu. İnternetin yavaşlaması da hızlı haber akışını engelliyor, insanlar gelişmeleri birbirlerine soruyordu. Vatandaşlar İmamoğlu'nun değil, kendi kararlarının ve iradelerinin yargılandığını düşünüyordu.

CHP'nin yanı sıra görebildiğimiz kadarıyla Türkiye İşçi Partisi, İYİ Parti, DEVA Partisi, Memleket Partisi, Emek Partisi ve Bağımsız Türkiye Partisi temsilcileri alandaydı.

Kararın açıklanmasıyla gerginlik yerini öfkeye bıraktı. Karar uzun süre yuhalandı, sloganlar sertleşti. "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "hükümet istifa" sloganları duyulur oldu. Uzun bir süredir protesto etmeyi unutmuş olan vatandaşlar, hükümetin yüksek sesle protesto edilebileceğini hatırlamış gibiydi.

Kararla birlikte İmamoğlu'nun adaylığının açıklanmasına yönelik beklenti arttı. İmamoğlu'nun ezan okunurken konuşmasına ara vermesi üzerine kalabalığın içinden "Cumhurbaşkanı İmamoğlu" tezahüratları duyuldu. Ancak bu beklenti bugünlük gerçekleşmedi. Altılı Masa'nın liderlerinin hep birlikte katılacağı açıklanan bugünkü buluşmaya katılmaya hazır binlerce insan, sakin ve olaysız bir şekilde dağıldı.

TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR
Saraçhane'deki konuşmaların büyük bölümü, tarihin tekerrürü temalıydı. İmamoğlu da Akşener de Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde yaşadığı sürece atıfta bulundu. Saraçhane'deki binlerce vatandaş da aralarındaki konuşmalarda sıklıkla bu söylemleri tekrarladı: "Tarihi yeniden yaşıyoruz, tek farkı sahnedeki kişi." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk görevine 1994 yılında seçildiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başlamıştı. Bu dönemde muhafazakar kesimi temsil eden Erdoğan, 6 Aralık 1997'de Siirt'te düzenlenen miting sırasında yaptığı konuşmada okuduğu Cevat Örnek'e ait şiirdeki "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışla, müminler asker" dizeleri nedeniyle "halkı din ve ırk farkı gözeterek kine ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği" iddiasıyla 10 ay hapisle cezalandırılmıştı. Hakkında siyasi yasak da uygulanan Erdoğan, belediye başkanlığı görevinden ayrılarak girdiği cezaevinde dört ay on gün kalmış, tahliye edilmesinin ardından 2001'de kurulan AK Parti'nin kurucuları arasında yer almıştı. Parti, girdiği ilk seçimlerde %34,43'lük oy oranı ile Abdullah Gül’ün başbakanlığında 59. hükümeti kurmuş, daha sonra Erdoğan’ın siyasi yasağı da TBMM'ye sunulan yasa değişikliği talebinin uygulanmasının ardından kalkmıştı. Erdoğan’ın okuduğu şiir nedeniyle hapse atılması o dönemde büyük eleştiri toplamış ve kendisine ciddi kamuoyu desteği sağlamıştı. Bu destek yeni kurulmuş bir partinin katıldığı ilk seçimde iktidara gelmesini de etkileyecek kadar büyük bir destekti.
Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan'a sözleri nedeniyle verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararından yaklaşık 24 yıl sonra, bugün yine bir İBB Başkanı, yine sözleri nedeniyle, yine hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle yargılandı ve cezalandırıldı. Hem de bu kez, iddialar gerçeği yansıtmadığı hâlde. 

İmamoğlu ve Akşener'in cümleleriyle atıf yaptığı, yasakların ve kısıtlamaların gölgesinde kitlesini gitgide çoğaltan bir belediye başkanının cumhurbaşkanlığına yürüyüşü gerçekleşecek mi? 

15-12-2022/ HABER MERKEZİ-ÖZET KAYNAK: APOSTO GÜNDEM