Kyzikos’un Tarihinde Hytos Limanı’nın Konumu ve Önemi

Kyzikos’un Tarihinde Hytos Limanı’nın Konumu ve Önemi
upload.php?item=9762

Kyzikos’un Tarihinde Hytos Limanı’nın Konumu ve Önemi

Kyzikos’un Konumu

Balıkesir İli Erdek İlçesi sınırları içerisinde yer alan Kyzikos antik kenti (Strabon,
1993: 60), Marmara Denizi’nin güneyinde yer alan Kapıdağı Yarımadası’nın anakara
ile birleştiği kıstağın kuzeyinde, Bandırma-Erdek karayolunun 9. km’de yer
almaktadır (Koçhan, 2011:11)

Anadolu’nun antik dönemden günümüze ulaşmış en önemli kentlerinden birisi olan Kyzikos: Kuzeyde; Hamamlı, Belkıs ve
Çeltikçi köyleri doğuda; Aşağıyapıcı Köyü ve Bandırma Körfezi güneyde; Edincik Bandırma karayolu batıda ise Erdek Körfezi ile çevrilidir (Tekin, 2007:40).


Antik dönemde Anadolu’nun en stratejik bölgelerinden birisi olarak karşımıza
çıkan Kyzikos antik kentindeki bilimsel kazılar, Doç. Dr. Nurettin Koçhan’ın
başkanlığında Anadolu’nun en büyük tapınağı olarak bilinen Hadrian Tapınağı’nda
sürdürülmektedir. Bunun yanı sıra Amfitiyatro, Nekropol, Metroon, Bouleterion,
Tiyatro ve Akropol gibi unsurlar da kentin dikkat çekici diğer yapıları arasında
gösterilebilir. Arkeoloji alanında gelişmekte olan “Liman Arkeolojisi” limanları, batıkları ve su altında
kalmış kalıntıları kendisine konu edinen Sualtı Arkeolojisinin bir dalını oluşturmaktadır.

Ne yazık ki ülkemiz kıyı bölgelerinde çok sayıda antik yerleşim yeri olmasına rağmen,
buralardaki sualtı çalışmaları hala istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Anadolu kıyıları,
limanların varlığıyla çok büyük bir potansiyele sahiptir. Batı Anadolu kıyılarında, bugün bile
kalıntılarına rastlanmakta olan birçok antik liman bulunmaktadır. Anadolu’nun batı kıyıları
Yunanistan’dakiler kadar olmamakla beraber iyi korunmuş koy ve limanları
barındırmaktaydı. Bir toplumun refah düzeyi, kültür ve medeniyetinin gelişmişliği hiç şüphe
yok ki ekonomik etkinliğine bağlıdır. Güçlü bir ekonominin can damarını ise canlı bir ticaret
ağı meydana getirmektedir.

Kyzikos sahip olduğu stratejik konumunun yardımı ile Antik Mysia bölgesinin deniz ticaretini elinde tutan en önemli kenttir. Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi arasındaki ticaret akışında önemli bir yere sahip olan kent, ekonomik olduğu kadar siyasi açıdan da muhatabı olan diğer kentler arasında erişilmez bir konuma sahip olmuştur.
Bu ayrıcalıklı konumuna da kentin güneyinde bulunan limanlar oldukça önemli bir katkı
sağlamışlardır

Antik Çağ’da bölge ticareti ve sahip olduğu konumu ile Kyzikos tarihte adından çok söz ettirmiştir (Lloyd, 2007:82). Bu konumu nedeniyle de hem Çanakkale
Boğazı (Hellespontos) hem de Marmara Denizi’ni (Propontis) kontrol noktasında
deniz ve kara ile iç içe olmuş ve Arkaik dönemden Doğu Roma İmparatorluğu
dönemine kadar önemli bir merkez olarak kalmayı başarmıştır (Koçhan, 2011:207-
212).

Kyzikos ’un Tarihi

Ege Denizi ve Çanakkale Boğazı yoluyla Karadeniz’e açılırken uğradıkları
Kyzikos’taki Pelasgları yenen Miletoslular, Kapıdağı Yarımadası’nı kara ile
birleştiren dar bölgede iki limanı olan Kyzikos kentini kurmuşlardır (Mansel,
1998:168).
Bundan dolayı Kyzikos kentinin tarihi çağları, Yunan kolonizasyon
süreci (Cook, 1946:71) olan MÖ 8. yüzyılın ortalarında Miletos’un kolonisi
olmasıyla başlar (Koçhan, 2011:119; Akurgal, 1993:238; Mansel 1998:168; Meral,
2000:14). Bölgenin de zaten stratejik ve ekonomik açıdan elverişli bir konumda yer
alması bu süreci hızlandırmıştır (Mansel, 1998:168).
Miletos’un yönetimi MÖ 6. yüzyılın ortalarında Pers İmparatorluğu’nun, Lidya
Krallığına son vermesinin ardından Anadolu’nun birçok kenti gibi Kyzikos’ta Pers
egemenliği altına girmiştir (Tekin, 2007:40).
Neredeyse iki asır süren bu dönem MÖ 334 yılında Makedonyalı Büyük İskender’in Persleri geri püskürtmesiyle sona ermiş ve Kyzikos idari açıdan bağımsızlığına kavuşmuştur (Koçhan, 2011:119).


Roma İmparatorluğu Dönemine gelindiğinde ise bütün Anadolu’yu kapsayan refah ve huzur ortamı Kyzikos’ta da kendini göstermiştir. Bunun sonucunda da
kentte yapılanma artmış, bir taraftan eski yapılar onarılırken, diğer taraftan pek çok
anıtsal yapı inşa edilmiştir. Fakat bölgenin deprem kuşağı üzerinde bulunması sık sık
depremlere neden olmuş ve nihayetinde MS 6. yüzyılın ortalarında meydana gelen
depremden sonra kent halkının büyük bir bölümü Erdek’e (Artake) göç etmiş ve kent
eski önemini kaybetmiştir (Koçhan, 2011:37).

Kyzikos antik kentinin yukarıda saydığımız özelliklere sahip olmasında şüphesiz limanlar önemli bir rol üstlenmişlerdir. Bu katkılar sadece ekonomik yönden değil kültürel ve siyasal açılardan da kentte kendini göstermiştir. Sahip olduğu stratejik
konumunun yardımı ile Antik Mysia bölgesinin deniz ticaretini elinde tutan kentin (
Strabon, 1993:8-11) güneybatısındaki Hytos, güneyinde kara içerisinde kalan
Panarmos ve güneydoğusunda sualtındaki Thrakikos limanları bunun en büyük
göstergesidir (Foto: 2).
Günümüzde mendireği tamamıyla su altında kalan ve antik dünyanın deniz ticaretinde son derece önemli bir yere sahip olan Hytos Limanı (Hasluck, 1909:6-18;
Koçhan, Meral, Motor, Has, 2011; Koçhan, 2011; Koçhan, Meral, 2015). (Çizim: 1),
sayesinde Çanakkale Boğazı üzerinden Ege ve Akdeniz kıyılarındaki kentlerle deniz
ticareti yapılabilmiştir (Foto: 3). Liman hakkındaki bilgiler antik kaynaklardan ve 2009 yılında Kyzikos kazı ekibi ve Bursa Uludağ Üniversitesi Arkeoloji bölümünün ortak olarak gerçekleştirdiği sualtı araştırmalarından elde edilmiştir (Koçhan, Meral, Motor, Has, 2011:191) (Foto: 4). Limanın güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu mendireği, kesme taş, moloz taş ve harç kullanılarak yapılmıştır. Hytos Limanının mendireğinin kuzeyi yani karayla olan bağlantılı kısmı tamamen kumlar altında kalmıştır. Sualtındaki araştırmalar ve temizlik çalışmaları sırasında mendireği meydana getiren ve 1.00 m ile 2.50 m
arasında değişen ölçülere sahip olan blok taşlarının neredeyse tamamı midye,
denizyıldızı ve yosunlarla kaplanmış durumdaydı (Foto: 5). Mendireğin güneybatı
ucundan başlayarak karaya doğru yaklaşık 238 adet blok taştan meydana geldiği
tespit edilmiştir. Bu taş bloklar üzerinde zıvana ve kenet izleri saptanmasına karşın
yapılan su altı araştırmalarında taşların birbirine bağlanmasını sağlayan demir ya da
kurşunla karşılaşılmamıştır. Blok taşların iç kısımlarında kalan moloz taşlar Roma
harcıyla birbirine bağlanmıştır. Mendireğin güneydoğu ucunda deniz yüzeyine yakın
bir derinlikte, 1.00 x 0.95 m. ölçülerinde kare formlu üç delikli bir de taş çapa
bulunmuştur (Koçhan, Meral, Motor, Has, 2011:191) (Foto: 6).


MÖ 5. yüzyılın sonlarında kentin yaşadığı en büyük deniz savaşı olan “Kyzikos
Savaşı”nda Atinalı Alkibiades’in donanmasının Kyzikos limanlarına demirlemesi
Hytos Limanının Klasik Dönemlerden itibaren kullanıldığına işaret etmektedir

(Hasluck, 1909:167; Littman, 1968:265-272). MS 7. yüzyılda Emeviler Dönemi’nde
Konstantinopolis’in (İstanbul) Araplar tarafından kuşatılması sırasında Arap
donanmasının Kyzikos’u üs olarak kullandığı ifadesi ise üç liman içerisinde en uzun
süre kullanım gördüğünü ve işlek bir liman olduğunu göstermektedir (Ostrogorsky,
1981:115). Kullanılan malzeme, yapım tekniği ve Kyzikos Antik Kenti’nin tarihi
ışığında mendireğin MS 1-2. yüzyıllarda Hadrian Döneminde yoğun olarak
kullanıldığı düşünülmektedir. Ortaçağ’ın yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu
döneminde de kullanıldığı düşünülen, bu limanla ilgili daha kesin sonuçlar ileride
yapılacak kazı ve sondajlarla ortaya konulacaktır.

Ticaret

Bir toplumun refah düzeyi, kültür ve medeniyetinin gelişmişliği hiç şüphe yok ki
ekonomik etkinliğine bağlıdır. Güçlü bir ekonominin can damarını ise canlı bir
ticaret ağı meydana getirmektedir. Ne yazık ki ülkemiz kıyı bölgelerinde çok sayıda
antik yerleşim yeri olmasına rağmen, buralardaki sualtı çalışmaları hala istenilen
seviyeye ulaşamamıştır. Limanların varlığıyla çok büyük bir potansiyele sahip olan
Batı Anadolu kıyılarında bugün bile kalıntılarına rastlanmakta olan birçok antik
liman bulunmaktadır. Marmara Denizi ve Ege Denizi’nin kıyılarında birbirlerinden
çok da uzak olmayan adacıkların fazlalığı ana karadaki insanların çok erken
dönemlerden itibaren denize açılmalarını tetiklemiştir.
Kültür tarihi açısından çok önemli bir konumda yer alan Marmara Denizi
kıyılarında yer alan kentler, ticaret sayesinde değişim ve gelişimleri açısından her
dönem aktif bir durum sergilemişlerdir. Bu gelişim kendini sadece ekonomi alanında
değil kültürel ve siyasal alanlarda da hissettirmiştir. Kent içerisinde birçok yapının
özellikle de hem tiyatro hem de amfiteatr gibi mimari eserlerin olması Kyzikos’un
nüfusunun yoğunluğunu göstermektedir. Ayrıca bölgede değişen siyasi olaylara yön
vermesi de önemini kanıtlamaktadır. Anadolu’nun batısında bulunan bu liman
kentleri, hem Ege dünyası hem de Anadolu’nun iç kesimleri arasında bir köprü
vazifesi görmüştür. Bu noktada Kyzikos antik kenti hem coğrafi konumu hem de
ekonomik yapısıyla adından çok söz edilen bir kent olmuştur.
Marmara Denizi’nde Kyzikos’ un iki yüzden fazla gemiyi alabilecek korunaklı
limanlarından bahsedilmektedir (Strabon, 1
993:60; Lloyd, 2007:82). Bu hem gemi
sayısı hem de limanın kapasitesi düşünüldüğünde deniz ticaretine verilen önemi
göstermektedir. Bu limanlar, ekonomik hareketliliğin çok fazla olduğu, ticaretin
yoğun olarak yaşandığı kentin en önemli unsurlarındandır.
Batıda Troya ve Aiolis, güneyde Lidya, doğuda ise Frigya ve Bitinya ile çevrili
olan Mysia bölgesinin ve antik Anadolu’nun en ünlü kentleri arasında bulunan
Kyzikos, ticaret yollarının üzerinde bulunması sebebiyle kısa zamanda zenginleşmiş
ve Batı Anadolu’nun en güzel kentlerinden birisi olmuştur (Mansel 1998:499). Bu
avantajlı durumunu iç denizin ortasında yer alması ve kentin bunu çok iyi kullanması
sağlamıştır.

Anadolu’nun kuzey kıyılarında Sinope (Sinop), Amisos (Samsun), Kerasos
(Giresun) ve Trapezus (Trabzon) gibi çok önemli koloni kentlerinden Kolkhis ve
Tauris (Kırım Yarımadası) gibi Karadeniz’in doğusu ve kuzeyine dek ticari ilişkiler
yapılmıştır. Marmara’da Byzantion (İstanbul), Lysimakheia (Bolayır), Priapos (Kara
Biga) ve Parion (Kemer Köyü), Çanakkale Boğazı’nda; Lampsakos (Lapseki),
Abydos (Nara Burnu), Sestos ( Akbaş), gibi koloni kentleri aracılığıyla da tüm Ege
dünyasına nüfuz edilmiştir (Çizim 2). Bu ticari rota sadece Akdeniz-EgeKaradeniz’de bulunan kıyı kentleriyle gerçekleşmemiş ayrıca kara yoluyla
Pergamon’a ve Kral yolunun bittiği Lidya Uygarlığının başkenti Sardes’e kadar
uzanmıştır. Hellenistik Dönemde Kyzikos’un müttefiki olarak karşımıza çıkan
Pergamon Krallığı’nın başında bulunan Philetairos’un kente hububat ve para
yardımının yanında asker de göndermesi bu ilişkiyi kanıtlar niteliktedir (Magie,
2002:56). Kent sınırlarının oldukça genişlediği ve Gönen Çayı (Aisepos Irmağı)
Batı Anadolu Ticaretine Yön Veren Bir Liman: Kyzikos Antik Kenti Hytos Limanı GSED 38 109
boyunca içerilere kadar uzanarak, Pergamon sınırına kadar ulaştığı bilinmektedir
(Hasluck, 1909:181; Magie, 2002:56). Bu dönemde kent, Batı Anadolu’nun dünyaya
açılan kültürel bir merkezi haline gelmiştir.
Pergamon’un vasiyet yoluyla Roma’ya bağlanmasından sonra da bu ticari ilişkiler
devam etmiştir. Ephesos’ta bulunan ve İmparator Nero dönemine tarihlenen bir
yazıtta ise “Denizden kim bir şey alıp götürüyorsa bunu vergisinde belirtmeli,
Khalkhedon, Daskyleion, Apollonia, Kyzikos, Priapos, Parion ve Lampsakos gibi
kentlerin adının geçmesi Kyzikos’un önemli bir deniz ticaret merkezi olduğunu
göstermektedir (Koçhan, 2013, 78).
Kyzikos’ un belirttiğimiz bu uzak bölgelere kadar genişleyip antik dönemin en
parlak kentlerinden biri olmasının en önemli somut delilleri ise: Cyzicene olarak
anılan elektron sikkelerdir. Bu sikkelerin Anadolu’nun kuzeybatısı ve kuzeyi dışında
Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Kırım Yarımadası’nda kullanılmış olması
kentin çevresindeki bölgelerle yoğun ticari ilişkilerinin kanıtıdır (Mildenberg,
1994:1-12). Üzerinde genellikle Ton Balığı’nın işlendiği Cyziceneler, sıra dışı ve
eşsiz güzellikleriyle uluslararası ticarette hem karada hem de denizde vazgeçilmez
ödeme araçları olarak kullanım görmüşlerdir (Price, 2001:72) (Foto:7). Sikke
darbının MÖ 6. yüzyıldan Hellenistik Döneme kadar uluslararası niteliğini devam
ettirmesi kentin ekonomik gücünün göstergesidir. Bu dönem kent sikkelerinin değer
ölçülerinin Kyzikos Stateri’ne (Stater, sikkelerde kullanılan en büyük ağırlık birimi)
göre ayarlanması bu gelişmeyi kanıtlar niteliktedir (Yaylalı, 1988:12-15; Koçhan,
2011:119).
Anakentler ile kolonileri arasındaki ticari ilişkiler çeşitli ürünler üzerinden
sürdürülmüştür. Kyzikos antik kenti, üzüm ve zeytinin yanı sıra zeytinyağı, şarap,
balık, vücut yağı, parfüm ve merhem gibi ihraç ürünlerine sahipti. Karadeniz’e
özellikle Kırım Yarımadası kıyısında bulunan kentlere zeytin, zeytinyağı ve şarap
satarak bu alandaki faaliyetlerini daha da güçlendirmiştir (Magie, 2002:38).
Strabon’un kent yönetiminin hazine ve tahılı da tartışma konusuna aldığını belirtmesi
ticarete verilen önemi vurgulamaktadır. Roma Döneminde de Kyzikos’un zeytin
ağaçları ve üzüm bağlarının ticari yönden büyük önem taşıdığını antik yazarların
verdiği bilgilerden öğreniyoruz. Günümüzde dahi bu bölge ekonomisinde üzüm,
zeytin, zeytinyağı ve balıkçılık en önemli gelir kaynakları arasında yer almaktadır.
Zamanla kentlerin büyümesi ve barındırdığı nüfuslarının artması özellikle temel
besin kaynağı olan tahıla ihtiyacı arttırdığı gibi bu koloni kentlerinin kurulmasına
ortam hazırlamıştır (Schwertheim, 2004:30). Yukarıda saydığımız ürünlerin yanında
denizlerdeki tahıl ticareti açık denizlere olan ticaretin daha da yoğunluk kazanmasını
beraberinde getirmiştir (Casson, 2002:110).
Sonuç
Sonuç olarak bu çalışmada: Ticari rotalar üstünde bulunan kıyı kentleri ile
Kyzikos kentinin ilişkileri nasıl olmuştur? Ticaret sırasında hangi ürünlerin ithalat ihracatı yapılmaktadır? Soruları cevaplandırılmaya çalışılmıştır.
Kyzikos kentinin stratejik konumunu çok iyi değerlendirmesi yalnızca siyasi ve
kültürel açıdan değil ekonomik yönden de bölgenin önemli bir kültür merkezi ve
liman kenti olmasını sağlamıştır. Kent, sadece bulunduğu bölgeyi değil çağdaşları
olan kentlerinde gelişimine ön ayak olmuştur. Kyzikos’un o dönemin diğer
kentlerinde görülmeyen bir biçimde hem deniz ticaretini hem de kara ticaretini etkili
bir biçimde kullanması Anadolu ticaretinde her zaman övgüyle anılmasına sebep
olmuştur. Kentin böylesine parlak bir tarih yaşamasında, kuruluş tarihinden itibaren
geç dönemlere kadar aktif olarak kullanılan Hytos Limanı çok önemli rol oynamıştır.
Anadolu’nun doğusunda olduğu gibi batısında da her yönden ve her dönem çok
güçlü uygarlıklar var olmuştur. Kıtalar arasında bir geçiş güzergâhı olan Anadolu’da
kurulan uygarlıklar, dünya kültür mirasına pek çok şey bırakmıştır. Çok zengin bir
kültürü bünyesinde barındıran ve zincirin en önemli halkasını oluşturan Anadolu
Kyzikos gibi kentler vasıtasıyla genel anlamda bunu avantaja dönüştürmeyi
başarabilmiştir.

Kaynakça
Akurgal, Ekrem, (1993). Anadolu Uygarlıkları. İstanbul.
Casson, Lionel, (2002). Antik Çağda Denizcilik ve Gemiler. İstanbul.
Cook, R. , Manuel, (1946). “Ionia and Greece in the Eight and Seventh Centuries B.
C.”. JHS. LXVI.
Hasluck, Frederick W. , (1909).” The Marmara Islands”, JHS, 29.
Koçhan, Nurettin, (1991). “Kyzikos 1989 Kazısı. Hadrian Tapınağı Mimari
Bezemeleri”. Türk Arkeoloji Dergisi. 29.
Koçhan, Nurettin, (2011). Kyzikos Tarihi ve Mimari Kalıntıları. Bursa.
Koçhan, Nurettin, Kyzikos, (2013). “Hellespontus’da Bir Eyalet Merkezi”. Atatürk
Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi”. 31, ss. 69-91. Erzurum.
Koçhan Nurettin, Meral Korkmaz, Motor Hacer, Has Ahmet Cüneydi. (2011)
“Kyzikos, 2009”. 32. Kazı Sonuçları Toplantısı 1. Cilt. Allame Tanıtım &
Matbaacılık Hizmetleri. Ankara.
Koçhan Nurettin – Meral Korkmaz, (2014). İkinci Dönem Kyzikos Kazıları 2006-
2013″. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü 40. Kurulu
Yılı Armağanı Anadolu’nun Zirvesinde Türk Arkeolojisinin 40 Yılı. (ed.
Hasan Kasapoğlu- Ali Mehmet Yılmaz). Ankara.
Koçhan, Nurettin – Meral, Korkmaz, (2015). “Kyzikos’ta Yapılan Kazı ve
Sondajlarla İlgili Bir Değerlendirme”. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Dergisi. 35. Erzurum.
Leo, Mildenberg, (1994). The Cyzicenes: a Reappraisal, American Journal of
Numismatics.
Littman, Robert J. , (1968). “The Strategy of the Battle of Cyzicus”. Transactions
and Proceedings of the American Philological Association. 99.
Lloyd, Seton, (2007). Türkiye’nin Tarihi Bir Gezginin Gözüyle Anadolu
Uygarlıkları. (çev. Ender Varinlioğlu). Ankara.
Magie, David, (2002). Anadolu’da Romalılar Batı Anadolu ve Zenginlikleri, (çev.
Nezih Başgelen). İstanbul.
Mansel, Arif Müfit, (1998). Ege ve Yunan Tarihi. Ankara.
Meral, Korkmaz, (2000). Kyzikos Amphitheatr’ı Işığında Amphitheatrlarda
Düzenlenen Oyunlar. İstanbul.
Ostrogorsky, Georg, (1981). Bizans Devlet Tarihi. (çev. Fikret Işıltan). Ankara.
Prıce, Martin, (2001). Hellen Dünyasında Sikke. (çev. Oğuz Tekin). İstanbul.
Schwertheim, Elmar, (2004). Antik Çağda Anadolu. (çev. Nuran Batu). İstanbul
Strabon, (1993). Antik Anadolu Coğrafyası (Kitap:XII, XIII, XVI). (çev.A. Pekman),
İstanbul
Tekin, Oğuz, (2007). Eski Anadolu ve Trakya. İstanbul
Yaylalı, Abdullah, (1988). “Antik Kyzikos Kenti ve Geleceği Üzerine Düşünceler”.
I. Kyzikos Paneli. Bandırma

KAYNAK : ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ DERGİSİ
Doç. Dr. Korkmaz MERAL-Arş. Gör. Ahmet Cuneydi HAS

07-10-2025 /BG KÜLTÜR SERVİSİ

189
A+
A-
REKLAM ALANI