Öylesine dialoglar…Bandırma’da kiminle konuşsam eskilerden..

Öylesine dialoglar…

Bıyıklarımın yeni terlemeye başladığı
zamanlara gittim.
Bandırma’da kiminle konuşsam eskilerden,
Alevok Otel Erdek’ten sözü açınca.
”Sende mi geçtin oradan?” sözü yansıyor.
Onyedimde yaz tatili, çalışma isteği uyandı.
Hem tatil, hem de çalışma isteği.
Bir şekilde olması ihtimali canlanınca,
gittim arkadaşlarım ile beraber.
Tüm kadro, aşçılar hariç, arkadaşlarım.
Hepimiz bir görevi üstlenirken,
bana resepsiyon düştü.
Harika bir ortam ve hayat derslerinin,
başlangıcı oldu unutamadığım.
Bandırma’dan feribot çalışıyor İstanbul’a.
Müşteriler genellikle onu kullanıyor.
Telefonlar manyetolu, siyah, kolu çevirince,
postahane çıkıyor, yazdırıyorsun,
numaralar dört haneli,
onlar sana bağlıyor görüşeceğin yeri.
Normal-Acele-Yıldırım
Bekliyorsun bir süre, başka yolu yok.
Yaz ayları, kalabalık, telefon bağlatmak,
konuşmak haliyle zor.
Akşamları Erdek Turizm Derneği aracılığı ile,
çok dondurma gönderdim, memurlara.
Afiyet olsun, fazla bekletmediler sağ olsunlar.
Sezonun yoğun zamanı, müşterilerden birisi,
iki gün sonraya, sanırım ayın dördüne,
üç kişilik rezervasyon istedi, feribota,
manyetoluyu çevirdim,
Bandırma Denizyolları’nı yazdırdım postahaneye.
Bir on dakika kadar geçti geçmedi,
telefonun zil sesiyle kaldırdım ahizeyi.
-Bandırma Denizyolları’nı bağlıyorum, ayrılmayın.
Genç hissedilen, güzel tonlu bir ses, biraz sertçe.
-Buyrun, ne istiyorsunuz ?
Sertçe sözler dikkatimi toplamamı sağladı.
-Hanımefendi, ayın dördüne üç kişilik,
rezervasyon rica edecektim.
Gülme değil de olsa olsa gülümseme gibi ,
ses tonu yumuşayarak, daha sakin.
-Olur beyefendi, biz her zaman müsaitiz,
üç kişi mi dediniz, fark etmez, gelin, bekliyoruz.
-Nasıl yani, rezervasyon almayacak mısınız,
sorumun sonucunda öğrendim de…
Postahane,
1017 olan Deniz Yolları’nın yerine,
dalgınlıkla olsa gerek,
1016 Bandırma Genel Evi’ni bağlamış.
Rezervasyona gerek yokmuş efendim.
Gününüz güzel geçsin !

09-05-2024/ SELÇUK ÖZGÜLERYÜZ

224
A+
A-
REKLAM ALANI