Değerli okurlar, 2020 yılının Şubat ayında olduğu gibi bugünlerde de herkesin dilinde dolaşan, Ülke gündeminden düşmeyen yine Gıda maddelerinde sıkça oynanan O PİS oyunun, büyük bir rezaletin, hatta Cinayet niteliğinde bir şerefsizliğin boyutlarını konuşur olduk.
Nedir konu, Yüzün üzerinde şubesi bulunan, 12 bin kişiyi istihdam eden Köfteci Yusuf’un Ankara da iki şubesinde yapılan analizlere göre Dönerde ve Köftede Domuz etine rastlanmış mış.
Gayet normal, Ne bekleniyordu? Ne olmalıydı? Az bile çıkmış, At, Eşek yani tek tırnaklı etleri çıkmalıydı, Domuz ne ki.
Değerli okurlar, neden böyle yazdığımın yanıtını yazımın sonlarına doğru vereceğim bir örnekte bulacaksınız.
Şu günlerde Midelerimizi bulandıran bu olayın birebir benzerini aylar hatta yıllar önce yaşadığımız TAKLİT ve TAĞŞİŞ olayını bu sütunlarda dile getirmiştik, o günkü yazımı önemine binaen tekrar ediyorum,
Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, Ülkemizde gıda maddeleri üreten birçok firmada yapılan denetimlerde, üretilen yüzlerce gıda maddesine İnsan sağlığına zararlı İlaç etken maddesi ilave edildiğini, ayrıca yağ’dan bal’a Peynir’den Et ve Et ürünlerine Süt ürünlerine varıncaya kadar yediğimiz içtiğimiz her çeşit Gıda maddelerinde taklit ve tağşiş yapıldığını tespit ederek İnternet üzerinden kamuoyu bilgilendirilmişti.
Bu bilgilendirme yetmemiş olacak ki aynı konu aynı günlerde bir kez daha gündeme geldi “Kıymaya köfteye eşek eti karıştırılmış” diyerek midemizi yine bulandırdılar.
Tamam. Konuyu anladık, yüzlerce firma yine yüzlerce gıda maddelerine hile karıştırmış, neden bunu ikide bir halka hatırlatıyorsunuz? Midelerimizi devamlı bulandırmak için mi?.
Yüzlerce çeşit gıda ürünlerinde tağşiş varsa, bizler sağlıklı gıdayı nereden bulacağız ve ne yiyeceğiz, Zıkkımın kökünü mü?
Gereğini niçin yapmıyorsunuz? Bu halka sunulan hileli ve sağlıksız ürünleri yedirenlere ağır para cezası vermeyi tasarlarken, Yapanın da, satanın da yedirenin de Mal varlığına el koyup ticari hayatlarını bitirmeyi niçin düşünüp ilan etmiyorsunuz?.
Eğer öyle katı bir uygulama yürürlüğe konsa hiç ama hiç kimse bu yola başvuramaz, değil mi?.
Bu rezilliğin, rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisi modeliyle de uzak yakın alakası yok, bu davranışlar böyle hileler Vatan hainliğidir, Cinayettir.
“Bu konuda çalışmalarımız var yakında Meclise gelecek ve bugünkü koşulların çok üstünde para cezaları getiriyoruz” deniliyor. Para cezası bu tip insanlara ödüldür ödül.
Tıpkı çevreyi kirletenlere verilen cezalar gibi olacaktır. Parasını verdim arkadaş istediğim gibi kirletirim havasında olanlar buna örnektir.
Hazırlandığı söylenen Yasa taslağını getirin Meclise onaylayıp yürürlüğe sokun ondan sonra o firmaları da o tağşiş ve taklit edilen, gıda ürünlerine karıştırılan ilaç etken maddelerini de, Dönerde ve kıymada bulunan At, Eşek, Sakatat ve Domuz etlerini de, uygulanacak yaptırımları ve cezaları da o zaman gündeme getirin.
Ama ne yazık ki ceza meza getiremezsiniz.
Bakınız, Bir örnek, İYİ PARTİ BALIKESİR MİLLETVEKİLİ Bandırmalı sayın TURAN ÇÖMEZ kardeşimiz bir TV kanalında, şöyle bir örnek verdi, Hükümetimiz*Kendisini geçindirmekte zorlanan SUDAN’dan AT, EŞEK ve DOMUZ eti ithaline İzin verdi hem de Gümrük vergisini kaldırarak yani sıfır gümrükle, tabii bir takım aç gözlü iş insanı da mal bulmuş mağribi gibi konuya balıklama atladılar, Ülkemizde kart öküzün etinden çekilen kıymanın kilosu beş yüz elli lira iken orada yarıdan aşağı fiyatla alıp burada köşe dönmek varken, daha neler olacak bekleyip göreceğiz, ama yeter artık görmeye de duymaya da tahammülümüz kalmadı
Önceden mide bulandırıp toplumu uzun Oruç’a mahkum etmeyin. Mutfağa giremez olduk. Birçok baharatta olduğu gibi Çay’da bile hile varmış, eskiden bazı uyanık işportacılar sattıkları ürünleri
överken, “AVRUPA’DA HİLE VAR, BİZDE YOK diye bağırırlardı, bugün geldiğimiz nokta galiba tam tersini gösteriyor. Avrupa’da hile yok ama öğünmek gibi olmasın bizde ziyadesiyle var… Esen kalınız….