CHP 37. Kurultayını yaparak parti yöneticilerini seçti. İnanıyorum ki her seçilen üye ve genel başkan dahil kuruluş ilkelerine ve onları sembolize eden altı ok’un anlamına, ideolojisine bundan sonra dikkat eder..
CHP’nin Altı Ok’unu tekrarlayalım; Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Milliyetçilik, Devletçilik ve Devrimciliktir.
Elimden geldiği, dilimin döndüğünce anlamı ve bugünü adına yorumlamak isterim.
CUMHURİYETÇİLİK: Çağdaş ve modern Türkiye’yi simgeliyor…
BUGÜN YOK OLDU…Nedeni ise, Cumhuriyetin tüm değerleri yok edildi.
HALKÇILIK: Atatürk devrimlerini içselleştirmiş, bilimsel eğitimle yetişmiş ve Atatürk devrimlerini ileriye taşıyacak nesillerin yetiştirilerek eşit yurttaşlık temelini simgeliyor…
BU GÜN YOK EDİLDİ…Halk çocukları dinci eğitime zorlandı.
LAİKLİK: Dinle, devlet işlerinin ayrılmasını simgeler….
BUGÜN RUHUNA FATİHA OKUNUYOR…Cemaatler ortada dolaşıp, kuran kursları açılırken, kadınlara hakaret ediliyor.
MİLLİYETÇİLİK: Yaşadıkları ve bedel ödedikleri toprakları vatan belleyip, emperyalizme karşı birlikte savaşmanın simgesidir….
BUGÜN EMPERYALİZM CİRİT ATIYOR…Arap yobazlığı ülke topraklarını satın alıyor..
DEVLETÇİLİK: Ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda devletin sorumluluk üstlenmesi, öncü olarak kalkınmanın simgesidir….
BUGÜN EKONOMİ KRİZDE, KADINLAR SOSYAL HAYATIN DIŞINA İTİLİYOR,DİN DAYATILIYOR.
DEVRİMCİLİK: Toplumda gerekli değişikliklerin aniden yapılması, toplumu ileriye taşımak yani yenilikçilik simgesidir..
BUGÜN OSMANCILIK HAYALİ DÜŞÜNÜLÜYOR..
Bütün bunlar Cumhuriyet Halk Fırkası adıyla kurulan ve altı ok’a öncelikle sahip çıkması gereken CHP’nin gözlerinin önünde oldu.
Altı ok’un tüm değerleri yok edilirken bugün ki CHP yönetimi kuruluş ilkelerini ve ideolojisini korumak için mücadele etmiyor. Neredeyse kendini inkar ediyor..
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya’nın camiye dönüştürlmesi sonrası kılınan ilk cuma namazında Ülkenin kurucusu, Diyanet İşleri Başkanlığını kuran Atatürk’e lanet okuyabiliyorsa CHP’nin ana değerlerinden uzaklaşıp, altı okun içinin boşaltması merkez sağ ve muhafazarların oyunu alabilmek uğruna ölü taklidi yapmasının sonucudur.
Diğer bir konu ise; “CHP, İktidar kurultayı’yla başlayacak süreçte 2023’teki seçimlerde oy kullanabilecek 16-23 yaşlarında ‘Z kuşağı’ olarak adlandırılan nesilden 7 milyona yakın kişiyi hedefliyormuş.”
Nasıl olacak?.. (Z) kuşağı olarak adlandırılan çocuklarımız, ellerinde ki telefon, iPad’le tüm dünyayı takip etmekte ve yeni bir dünya kurulması, daha çok özgürlük, sabırsızca ekonomik bağımsızlığla iş istiyor, aş istiyor, özgürlük alanına müdahale edilmemesini istiyor. En önemlisi ise sorguluyor, objektif çözümler ve geleceği planmak istiyor.
Oysa ki, Z kuşağını anlamaya çalışıyorsunuz ama o kuşağın herhangi bir emekçi ailesi partide yer bulabilmek için delege ağalarının iznine ihtiyacı var! .
( Hemen not düşelim 25-26 Temmuz günü yapılan kurultayda İlhan Cihaner’in Aday olması baskılar nedeniyle engellendi.)
Ya, partinin ekabir takımı tarafından delege yapılmak zorunda bırakılıyor,
Ya da, yanlış yapılan bir şeye itiraz ederse akla gelmedik operasyonlarla itibarsızlaştırılıp parti dışına itiliyor.
En önemlisi ise,
Tüm engellemelere karşı o yapıyı kırıp,parti de kendini yeterli görüp Belediye meclisine aday olunursa 5 Bin lira,
Belediye Başkanlığına veya Milletvekilliğine aday olursa öncelikle 10 bin lira bağışta bulunması gerekli, sonrasında ise normal bir vatandaşın karşılayamacağı bir bütçe ayırması gerekiyor.
Şimdi soru şu,
CHP örgütlerinde, kentin zengini, ekabiri, müteahhiti, sanayicisinin yanında en güzel yalanı söyleyen seçilebiliyorsa, işçi,köylü,emekçi,emekli,esnaf yani halk size neden oy versin?..
Ya sosyal demokrat bir parti kimliğinizi koruyun ,önerdiğiniz ideolojinize uygun davranın ,
Yada Sosyal Liberal bir partiyiz diyerek içini boşalttığınız “Altı Ok”u kullanmayın..
O zaman da tez elden kendinizi sorgulamanız gerekli.
Bu yazıyı yazmamın nedeni, kuruluş değerlerine sahip çıkamadığını Altı Ok ve Sosyal Liberalizm çelişkisinde çırpındığını düşündüğüm CHP bana hitap edemiyor. Benim gibi milyonlarca olduğunu da düşünüyorum. Seçeneksizlikten yada ehveni şerden (Kötünün iyisi) dolayı oy vermek zorunda bırakıldığım için üzgünüm ama böyle.
CHP’nin 37.Kurultayı sonucunda kendi kuruluş felsefesi doğrultusunda hareket etmesi, aksi halde Atatürk ilkelerini ve düşünce sistemini kullanarak halkı kandırmaması gerekliliği için kaleme aldım.
Kendi adıma CHP’ye verebileceğim son kredi olup, yönüm mecliste başarılı performansını gıpta ile izlediğim Erkan Baş’ın tek başına mücadele ettiği ve başarılı bulduğum TİP (Türkiye İşçi Partisi) olacaktır.
Atatürk’ün sözüyle noktalayalım, belki birileri anlar.
“İstiklali tam denildiği zaman, bittabi, siyasi, mali, iktisadi, adli askeri, harsi ve ila…
Her hususta tam ve serbest-i tam demektir. Bu saydıklarımdan herhangi birinde
istiklalden mahrumiyet, millet ve memleketin manayı hakikisiyle bütün istiklalinden
mahrumiyeti demektir.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Vesselam
Ozan Ozanca
Bandırma- 29/07/2020