Yediemin Otopark İşletmecileri Federasyonu Spekülasyonları Yalanladı.

TÜM YEDİEMİN OTOPARK ÇEKİCİ KURTARICI  TAŞIYICILAR VE DEPO İŞLETMELERİ  FEDERASYONU   Başkan Rasim Uluç İmzalı Yayınladığı tekzip bildirisinde "İcralık araçların trafik ekiplerince yakalandığında kaldırıldığı ve devlet kontrolünde ki Yediemin Otoparkları'nda 100 Bin Araç Kayıp olduğu çok sayıda aracın parçalanarak satıldığı iddia edildi." şeklinde sosyal medya ve bazı basın organlarında paylaşılan haberin tümüyle  asılsız olduğu , Yalova'da bulunan resmi kaydı bulunmayan bir otopark işletmesinde meydana gelen münferit bir olay üzerinden genelleme yapılarak denetime tabi işletmeler üzerinden gerçek sorunların gözlerden kaçırılmak istendiği ifade edildi.

Basın bildirisi metninde haberde söz konusu edilen Türkiye genelinde 100 bin aracın kayıp olduğu iddiasının tamamen asılsız olduğunun altı çizilirken Yediemin otoparklarının yönetmelikler çerçevesinde kolluk kuvvetleri ve yetkililerce sürekli denetim altında bulunduğu belirtildi. (ek 1)

YEDİEMİN OTOPARKLARI İLE İLGİLİ MALİYE BAKANLIĞI BİLGİ NOTU

Vergi Daireleri alacakları (SGK ve diğer kamu kuruluşlarının alacakları ile icra dairelerinin şahıs alacakları) nedeniyle, haciz konulan motorlu araçlardan yakalama emri bulunanlar, kolluk kuvvetlerince (polis ve jandarma) yakalandığında yediemin otoparklarına çekilmektedir.

Ülke genelinde yaklaşık 1.5 milyon araç olduğu tahmin edilmekte olup ve hacze konu borçlar ödenmediği için yediemin otoparklarında bekleyen bu araçlar bazı bürokratik engellerden dolayı satılamamakta ve yediemin otoparklarında yıllarca kalarak ekonomik değerlerini yitirmekte; diğer taraftan da milli ve yerli ekonomi açısından atıl bir kaynak oluşturmaktadır. Toplam 1.5 milyon araçtan yaklaşık 500 binin 20 yaş üstü olduğu ve bunların ortalama arabalarda 1,5 ton otobüs ve kamyonlarda 20 ton olduğu düşünülürse (yüzde 25 i kamyon ve otobüs) yaklaşık olarak 8 milyar ton hurda toplanacaktır. Ortalama 1 kg hurda fiyatının 9 lira olduğu düşünüldüğünde 8 milyar ton hurdadan 72 Milyar TL kaynak yurt içinde kalacaktır. Ayrıca satılan araçların biriken yüksek miktardaki Motorlu Taşıtlar Vergisi tahsil edilmiş olacaktır. Satılabilir durumda olan yaklaşık 1.000.000 aracın seri bir şekilde bekletilmeden satılması halinde (ortalama 500.000 TL. den) 500.000 Milyar TL toplamda 572-600 Milyar TL milli ve yerli ekonomiye kazandırılmış olacaktır. Alacaklılar sıralamasında önde gözüken İcra Dairelerinin, söz konusu araçların satılması halinde bu araçların aynından doğan (Motorlu Taşıtlar Vergisi gibi) vergi borçlarının satış bedelinden öncelikle tahsil edileceği endişesiyle, araçların satışını istemekte isteksiz davrandıkları müşahade edilmiştir. Bu durumda söz konusu araçların hiçbir alacaklı tarafından satışa çıkarılmayarak yıllarca Otoparklarda bekletilmesi uzun vadede ister istemez hurdaya ayrılması tehlikesini baş göstermektedir.

Bilindiği üzere; İcra ve İflas Kanununun “III.PARAYA ÇEVİRME 1 – Satış Talebi” başlıklı bölümünün “Talep için müddetler” başlıklı 106 ncı maddesine göre“Alacaklı, haciz olunan mal taşınırlar hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.”. Aynı Kanunun “Haczin kalkması” başlıklı 110 uncu maddesine göre de “Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider on beş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.” Ayrıca; 15.02.2018 tarihinde kabul edilen 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un MADDE 32- 6750 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Rehin alacaklısı, alacağın son bulduğu tarihten itibaren yabancı hukuka tabi rehin alacaklısı tarafından otuz, Türk hukukuna tabi rehin alacaklısı tarafından on beş işgünü içinde, rehin kaydının Sicilden terkini için başvuruda bulunur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen rehin alacaklısı hakkında rehin veren veya borçlunun şikâyeti üzerine güvence altına alınan borç tutarının onda biri oranında idari para cezası Bakanlıkça uygulanır.” Hükmü bulunmaktadır.

Son 15 yılda 4811, 5811, 6111,6552, 6736 ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırmasına ilişkin Kanun kapsamında yapılandırmaya gidilmiş ancak , yapılandırmaya uyulmamış olup otoparklardan araç çıkışı olmamıştır. Vergi borcu olup otoparklarda araçları olan vatandaşlar Devlete olan borçlarında samimi bir durum sergilememişlerdir. Bu bağlamda ; Üyelerimizce vergi dairelerine borcu olan araçlar listeler halinde bildirildiği halde; bazı vergi daireleri aracın satışını istemediği için hacze konu vergiler tahsil edilmemekte, araç otoparktan çıkmadığı için firmalarımız gelir tahsil edememekte ( bu araçlardan elde etmemiz gereken kazancı tahsil edemediğimiz için bu kazancın vergisini Devlete ödeyememekte), araçlar da otoparkta kaldığı her gün değer kaybetmekte, hatta bazıları çürüyerek hiç tahsilat yapılamaz hale gelmektedir.

Yıllarca süren bazı bürokratik engeller ile özellikle 3 yıldır devam eden pandemi nedeniyle araç satılamadığından, araçlar ekonomik olarak hem değer kaybetmekte, hem vergi borçları artmakta, hem de satış yapılmadığı için, vergilerin büyük bölümünü oluşturan ve sürekli artan motorlu taşıtlar vergisi ve otopark yed-i emin ücretlerinden alınacak KDV ve Gelir vergisi Devlet tarafından tahsil edilememektedir.

Yed-i emin Otopark işletmecisi Mehmet APAYDIN’’ın 2015/13099 sayılı başvurusuna istinaden Anayasa Mahkemesince 08.01.2020 tarihinde, trafikten men edilerek otoparklara çekilen ve uzun süre satılamayan araçların; Bu çerçevede icra süreci veya diğer ilgili idari ya da adli süreçlerin yönetimi, gözetimi ve denetimi ile sorumlu kamu makamlarının kendi sorumluluğu altındaki külfeti yedi emine yükletilmesi müdahaleyi orantısız kılar’ denilmekle, ‘uzun süre satılamayan araçların külfetinin yed-i emine yüklenemeyeceği sebebiyle, mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

15 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe giren 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 5. Maddesinde 2004 sayılı Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir ‘Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir’ denilmekle Vergi Dairelerinin araç satışlarını durdurmuştur. Bu güne kadar Maliye Bakanlığına defalarca belirtilen sıkıntıları iletmemize rağmen, yedi emin otoparklarında biriken araçların satışlarında herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir.

Örnek olarak 15.07.1999 tarihinde 06 MHP 28 plaka sayılı 1992 model Opel marka araç Kolluk kuvvetleri tarafından Ankara 23 İcra 98/3174 sayılı yazı ve Kavaklıdere Vergi Dairesinin 14.04.1999 tarih ve 2313 sayılı yazılarına istinaden yakalanarak otoparka çekilmiş olup, günümüze kadar (24 SENEDE) satılmamıştır. Ayrıca bu araçların bir an evvel satılması halinde, 2.el araç piyasasını da yaklaşık yüzde otuz oranında düşüreceği, aynı zamanda piyasa hareketliğinden dolayı yastık altı tabir edilen birikimleri (altın, döviz vs.) ekonomiye kazandıracağı, tamir, bakım ve yedek parça gibi ihtiyaçlar sebebiyle de oto sanayi sektörünü canlandıracağı değerlendirilmektedir. Yani, otoparkta bekleyen hacizli araçlar için geçen zaman, hem alacaklının hem de milli ve yerli ekonominin aleyhine işlemektedir. Bu araçların satılması halinde MİLLİ VE YERLİ EKONOMİYE EN AZ 22 – 23 MİLYAR DOLAR KATKI SAĞLANACAKTIR

06-05-2024/ B. GERÇEK HABER SERVİSİ