Yeni yılın ilk günü, her kültür için farklılık gösterir.
Miladi takvim kullananlar için 1 Ocak,
Hicri Takvim kullananlar için Muharrem ayının 1’i yeni yılın başlangıcıdır.
*
Yeni yılı:
İbraniler, Hamursuz bayramından 163 gün sonra,
Doğu Ortodoks Hıristiyanlarından bazıları 14 Ocak’ta,
Çinliler, 21 Ocak ile 21 Şubat arasında,
Tayland, Kamboçya ve Laos’ta yaşayanlar 13 – 15 Nisan’da kutlarlar.
*
Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar,
Kırgızlar, Özbekler, Türkmenler 21 Mart’ı yeni yılın başlangıcı sayarlar.
Ama kullandıkları takvim gereği 1 Ocakta da yeni yıl kutlamışlardır.
*
Muazzez İlmiye Çığ’ın açıkladığı Narduğan Bayramı’nı unutmamak gerekir ki,
bugünlerde yılbaşı çamına neyin kaynak olduğunu hatırlayabilelim.
*
Bunca farklılıktan hangisi yeni yılın başlangıcı sayılır derseniz, kendi adıma:
Yeşeren bitkilerle, açan çiçeklerle, doğanın başlangıç yaptığı 21 Mart derim.
21 Mart, gece ile gündüzün eşitlendiği; günlerin uzayıp, güneşin sıcaklığını hissettirmeye başladığı;
şaire “beni bu havalar mahvetti” dedirttiği zamanlar ile yeni, yepyeni bir yılın gerçek başlangıcıdır düşüncesindeyim.
Bu algı ile 1 Ocak başlangıçtır diyenlere (demeyenle de) sağlık ve esenlikler dilerim.
Yeni yılda, umarım ki,
-Adalet, hak, hukuk rayına oturur,
-Az geliri olan az, çok geliri olan çok vergi verir,
-Cumhuriyet ve Laiklik korunur,
-Ekonomi düzelir,
-Gelir dağılımı adilleşir,
-İşsizlik azalır,
-Kadınlar şiddet mağduru olmaz,
-Terör biter, bölünme korkusu yok olur,
Ve
-Gizli kapaklı ne varsa ayan beyan ortaya çıkar.
SÜHA ORAL -BANDIRMA