Yolcusuna tecavüz eden halk otobüsü şoförüne 37 yıl ağır hapis

Ankara’da halk otobüsü şoförü yolcusuna tecavüz etti: Anlatırsan boğazını keserim diyerek yüzüğünüde gasp etti.

 Sincan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan İbrahim T. hakkındaki karar  açıklandı. Mahkeme, İbrahim T.’yi hakkındaki ‘tecavüz, zorla alıkoyma ve tehdit’ suçlarından 37 yıl ağır hapis cezasına mahkum etti. Otobüsüne binen kadın  yolcusuna zorla  tecavüz eden ve daha sonra gasp ederek tehdit eden halk otobüsü şoförüne 37 yıl ağır hapis cezası verildi. Şöfor tecavüz ettikten sonra anlatırsan baoğazını keserim demiş. 

Ne olmuştu?

Atilla Eşer Caddesi’ndeki GİMSA AVM önünde ‘530’ hat numaralı özel halk otobüsünün şoförü İbrahim Tuncay, 4 Ocak 23.30’da bir yolcuya tecavüz ederek “Boğazını sıkar, seni öldürürüm” demişti.

Çelişkili ifadelerinin ardından tutuklanan Tuncay hakkında 48 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Tuncay, yakalandığında, kadın için, “Otobüsü karanlık bir yere çekmemi, cinsel ilişkiye girmemizi istedi. Sonra vazgeçti. Ancak sert sevdiği için tecavüz ettim”, savcılıkta, “Daha önce de cinsel ilişkiye girmiştik. O akşam da ilişkiye girdik, sonra çıplak fotoğrafını çektim”, ilk duruşmada ise, “Cinsel ilişkiye girmedik, zaten regldi” demişti.

Tuncay’ın 35 gün önce benzer bir suçtan tutuklamasına karar verildiği ortaya çıkmış, şoför o olaydaki savunmasında “Bir kadın gece 11’de otobüse neden tek başına biner?” diye sormuştu.

Tecavüze uğrayan ve öğretmen olan S. Yaşadıklarını Hürriyet Gazetesi yazarı Ayşe Arman'a şöyle anlattı: “O gün hava eksi 11’di. Ben bir okulda İngilizce öğretmeniyim, o gün de işlerim geç bitti. Saat 22.30’da eve dönecektim. Hep o durağa kadar geliyor, sonra eve kadar yürüyordum. Fakat o gün çok soğuktu. Keşke otobüse binmeseydim. Kendime kızıyorum. Toplu taşımayı güvenli zannediyordum. Keşke bir taksiye binseydim. Ya da yürüseydim. Yürürken daha kötüsü olamazdı ki, yine saldırıya uğrayabilirdim ama bu kadar kötüsü olamazdı!”

‘Keşke ölmüş olsaydım tecavüze uğrarken’

Olaydan sonra, avukatından ve bütün kadın kuruluşlarından destek gördüğünü ancak yalnız hissettiğini anlatan S. şöyle devam etti: “Ölmüş olmayı tercih ederdim, o kadar acı çekiyorum. Keşke ölmüş olsaydım tecavüze uğrarken… Keşke… Keşke… Kafam karmakarışık. Ağlıyorum sürekli. Tarifsiz bir üzüntü içindeyim. Bir de sanki benim bir kusurum varmış gibi utanıyorum. Öfkeliyim de. Pek çok kişi benim yanımda olduğunu söylüyor, avukatım beni hiç yalnız bırakmıyor. 24 saat neredeyse. Bence kendime bir şey yapabileceğimden korkuyor. Çok da destek var bütün kadınlardan, kadın kuruluşlarından. Ama yine de kendimi yalnız hissediyorum. Hayatım bitmiş gibi. Çok kötüyüm” dedi.

S., şoförün, rızası olduğunu öne sürerek yalan söylediğini ve tek isteğinin şoförün cezalandırıldığını görmek olduğunu gözyaşlarıyla dile getirdi: “O kişinin bana yaptıklarının ne kadar korkunç bir şey olduğunu hissetmesini istiyorum. Nasıl hisseder bilmiyorum ama yaptıkları iğrençti. Bir insan bir insana bunu yapamaz, cezasını çekmesini istiyorum. Öyle elini sallayıp hayatına devam etmemeli. Benim hakkımda söylediği yalanlar da var, onlara da deliriyorum. Hem sen bir insana yapabileceğin en büyük kötülüğü yap, yetmezmiş gibi iğrenç, çirkef yalanlar söyle! Benim halimi gören acır. Ağzım, yüzüm, benim tanınmaz halde. Ben nasıl olur da kendi rızamla o adamla birlikte olmuş olabilirim?

 

Daha önce örneklerinin yaşandığının altını çizerek, tecavüz eden şoförün ceza almamasından çok korktuğunu aktaran S., sözlerini şöyle bitirdi: “Ya hak ettiği cezayı almazsa? Ya tutuksuz yargılanırsa? Hepimizi biliyoruz ki bu söylediğim şeyler bu ülkede sıkça yaşanıyor. O gelir beni bulur ve öldürür. Yarım bıraktığı işi bitirir. Ben bu korkuyla mı yaşayacağım?”

AKTÜEL GÜNDEM