Ata Teknokent Türkçeyi Dünya Dillerine Çevirecek Yazılım Projesini Reddetti

Yazılım firmasının Türkiyeyi tüm dünya dillerinde anlatabilecek  Yazılım Projesinin Ata Teknokent tararfından  Reddedilmesi üzerine yazılım firması Yazılım Bilişim Ar-GE GM Danışmanlık Hizmetleri  basın bildirisi yayınladı.

PROJENİN ÖZETİ

Projenin Adı: Turkish Nation (Türk Milleti) – Antiemperyalizm Yazılım Projesi

Teknoloji ve bilgi çağındaki gelişmelere paralel olarak, dünyanın hemen hemen her yerinde, İslam

âlemine ve Türk milletine ait, kutsal olan her ne varsa basitleştirme, kıymetsizleştirme ve

itibarsızlaştırma gayretleri tarih boyunca hiç olmadığı kadar etkili olmuştur. Bu etkinin oluşmasında algı

yönetimi tekniklerinin, kitle iletişim araçlarının desteğiyle kullanılmasının payı büyüktür.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN beyin olağanüstü çabaları, BM konseyindeki

söylemleri ve Davos’taki haklı çıkışı sonrası İslam âlemi ve Türk milletinde kıpırdanmalar başlamış

ancak Emperyalizm, türlü ayak oyunlarıyla gerçekleri manipüle ederek Dünya toplumlarında gereken

etkinin görülmesine engel olmaya çalışmıştır. Bu nedenle Dünya Halklarına Türk milletini ve İslam’ı

anadillerinde anlatma ihtiyacı hâsıl olmuştur.

*En fazla 100 kelime olmalıdır.

*Projenin Amacı

Geleneksel olan her şeyin anlamını yitirdiği, kavramların içinin boşaltıldığı, yeni olanın ise

tedavülde kalma süresinin oldukça kısaldığı internet dünyasında çok büyük değişimler yaşanmaktadır.

2006 yılından önce kullanılan WEB 1,0 teknolojisinde kullanıcılar sadece okuyucuyken yani

bilgiyi tüketen konumundayken, 2006 yılından sonraki WEB 2,0 teknolojisine geçiş ile birlikte tek yönlü

bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına geçildi. Bu tarihten sonra sosyal medya

diye tabir ettiğimiz binlerce yazılım (facebook, twitter, youtube, instagram, pinterest) hayatımıza

girmeye başladı. Bireyler sadece okuyan değil aynı zamanda çekim yapan, yorum yazan, beğenen,

eleştiren bir nevi yayıncı konumuna geldi. Bu sayede İnternet ve çevrim içi teknolojiler günümüz

dünyasının en popüler kitle iletişim araçları olarak temel yaşamın vazgeçilmezleri arasında yerini aldı.

Kitle iletişim araçları dediğimiz karmaşık yapı içinde en önemli yeri ise kuşkusuz sosyal medya ve

medya almaktadır. Kitle iletişim araçları hayatımızın her alanına girmiş, bireylerin düşünce ve

davranışlarına yön veren en etkin argümanlar haline almıştır. Sosyal ağlar üzerinden dünyanın herhangi

bir yerindeki yerel bir haber, önem derecesine göre yerellikten ulusallığa, ulusallıktan da evrenselliğe

geçiş yaparak eş zamanlı olarak küresel boyutta yayılma ve kitleleri etkileme gücüne ulaşmıştır.

Dolayısıyla sosyal medya, bireylere rahatlıkla ulaşabilmesinin doğal bir sonucu olarak algı yönetiminin

en etkili silahlarından biri olmuştur.

Bu kadar önemli bir potansiyeli etkili kullanan medyanın toplum üzerindeki etkisi de kat kat

artmaktadır. Medya bireylerin tutum ve davranışlarını etkileyebilme ve hatta değiştirebilme gücüne ilave

olarak toplumun yapısını, kurulu düzenini ve bireyler arasında cereyan eden toplumsal ilişkileri yeniden

şekillendirme, yeniden üretme ve yorumlama gücü ile karşısına çıkan her engeli alt etme eğilimindedir.

Şuan uluslararası medyada Türkiye ve İslam âlemi aleyhine sistematik olarak yürütülen Türkiye'yi

ekonomisi kırılgan güvensiz 3. sınıf bir Orta doğu ülkesi ve dinimizi ise Terör dini ile Özdeşleştiren

irrasyonel nefret, ayrımcılık ve kin kaynağı İslamofobi propagandasını besleyen zihniyetin yaptığı budur.

Projemizin amacı devlet büyüklerimizin dünyayı ilgilendiren önemli mesajlarını ayrıca dünyada

hızla artan islamofobi faaliyetlerine karşı İslam’ın Temel esaslarını, İslam’ın Kadına verdiği değer,

İslam’ın Teröre Bakışı gibi dinimizin evrensel mesajlarını dünya halklarına kendi anadillerinde yazılı,

sözlü ve videolu olarak aktarmaktır. Örneğin 2009 yılında dünyanın en tanınmış iş adamları ve

siyasetçilerini bir araya getiren ve dünyanın en önemli sorunlarının tartışıldığı Dünya Ekonomik

Forumuna 2 kelime ile damgasını vuran "ONE MİNUTE" çıkışının küresel manada büyük bir etki

uyandırmasının en önemli sebeplerinden biride, kuşkusuz ifadenin dünya dillerinde karşılığının hemen

anlaşılır olmasıdır.

Proje sayesinde devlet büyüklerimizin önem arz eden konuşmaları dünya dillerine çevrilecek ve

herkes tarafından anlaşılacağı için etki derecesi de yüksek olacaktır. Örneğin Cumhurbaşkanımız Sayın

Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 2009 yılında Münih Güvenlik Konseyinde yaptığı Ermeni meselesi

hakkında konuşmasını Ermenice olarak hem altyazılı hem de sesli çeviri ile Ermeni halkına ayrıca aynı

videoyu bu meseleye destek olan diğer ülke milletlerine de kendi anadillerinde sunmaktır.

*Projenin amacı ve erişilmek istenen sonuç açıkça yazılmalıdır. En fazla 500 kelime olmalıdır.

*Projenin Gerekçesi

Sosyal medya, insanları bir araya getirdiği gibi, aynı amaç doğrultusunda örgütlenmiş toplulukları

da bir araya getirebilmektedir. Sosyal medyanın toplumsal gücünü ifade etme açısından en güzel

örneklerden biri olarak ‘Arap Baharı’ halk devrimlerini verebiliriz. Arap baharı devrimlerinde örgütsüz

halkın sosyal medya önderlerince örgütlenerek toplumsal yapıyı siyasal anlamda kökünden

değiştirdikleri görülmüştür. 1 Ocak 2011 tarihi itibarı ile Mısır’da gerçekleşen Arap Baharı halk

hareketlerini konu alan haber sayısı, Amerika’nın uluslararası en etkin geleneksel medyalarından New

York Times, USA Today ve The Washington Post gazetelerinde 33 olmasına karşın, sosyal medyada ise

binlerce haberin yer aldığı görülmektedir. Halk hareketlerinde örgütlenme ve iletişim aracı olarak sosyal

medya araçlarından yararlanılmasının ardından, ‘sosyal medya devrimi’ gibi tanımlamaların yapılması,

sosyal medyanın kitleler üzerindeki gücünü kanıtlamaktadır.

Büyük yayın kuruluşları medya gücüne ilave olarak diğer kitle iletişim araçlarını da çok etkin bir

propaganda aracı olarak kullanmaktadır. Bireylerin beyinlerini yıkamak onları kendi yaptıkları kötü

işlerin birer parçası haline getirmek, bazı haberleri deforme ederek ya da değiştirerek kendi amacına

hizmet etmesini sağlamak, yanlış yönlendirme, insanların sağlıklı ve doğru bilgi almalarını önleme,

insanların değer yargılarını kendi amaçları doğrultusunda kullanma yolunu seçebilirler. Amerika Birleşik

Devletleri’nin en büyük ve eski gazetesi The Washington Post ve önde gelen gazetelerinden The New

York Times, İtalya'nın önde gelen ve en eski gazetelerinden Corriere della Sera, İngiltere’de yayın yapan

Financial Times, Avrupa'nın en büyük, dünyanın da üçüncü büyük tirajlı Alman Bild gazetesi ve bunun

gibi yüzlerce gazete medya ve yayıncı kuruluş bu duruma örnek teşkil etmektedir.

Yabancı medya bulduğu her fırsatta algı yönetim tekniklerini kullanmaya çalışması başta turizm

sektörünü etkilemiştir. Bu durum yatırımların ertelenmesi veya iptal edilmesi sonucu ülkemize ekonomik

olarak ta büyük zararlar vermeye devam etmektedir. Avusturya'nın başkenti Viyana’da bulunan

Schwechat Uluslararası Havalimanında devletimizi ve milletimizi küçük düşüren, hakaret içeren

mesajlar yayınlaması vatandaşlarına Türkiye’ye Gitmeyin baskısı veya Türkiye’de 15 yaş altı çocuklarla

cinsel ilişkiye izin veriyor gibi çirkin iftiralarda bulunması ve bunun bazı guruplarca sosyal medya

kullanarak desteklenmesi algı operasyonunun, toplum mühendisliğinin en güzel örneklerindendir.

Ülkemizdeki mevcut durum incelendiğinde, bu kadar büyük ve sınırsız sayıdaki kaynağın bilgi

teknolojileri ve yazılım mühendisliği yardımıyla sistem ve veri tabanı dönüşümü yapılarak teknolojik

bilgiye dönüştürmeyi başaran ve elde edilen ürünü doğrudan yabancı medya kuruluşlarına satarak

teknolojik bilgiyi ticaretine konu edinen ve bilgi ihracatı yapan hiçbir özel ve tüzel yapı yoktur. Bu

nedenle yabancı medyaya hiçbir yerde bulamayacağı video destekli içerik, ancak kapsamlı ve çok yönlü

inovatif Ar-Ge çalışması yapılarak elde edilebilir. Bu konu tamamen yazılım ve teknoloji iyi kullanmakla

alakalı olduğu için Teknokentlerde bu işi yapan firmalar arasında oluşacak sinerji ve ortak akıl projenin

başarıya ulaşabilmesi için çok kritik önem arz etmektedir.

* Projenin, 4691 sayılı kanunla belirlenen teknoloji geliştirme bölgeleri amaçlarıyla ilgisi, bölgede belirlenen ihtiyaç ve sorunların tanımlanması, Hedef grubun/grupların ve nihai yararlanıcıların tanımı ve tahmini sayıları, bu hedef grubun/grupların seçilme nedenleri ve bu grupların ihtiyaçlarının ve sorunlarının tanımlanması gereklidir. Bu proje, hedef grubun/grupların ve nihai yararlanıcıların ihtiyaçlarına nasıl cevap verecek? En fazla 500 kelime olmalıdır.

*Projenin Kapsamı

Toplumlar çeşitli etkenler aracılığıyla zaman içerisinde mental ya da yapısal değişimlere uğrarlar.

Her sosyal değişimin başlangıç noktası ise düşüncedir. Her aksiyonun çıkış noktasında da yine düşünce

vardır. Düşünce bireyden başlar. Sonra gruplara, toplumun katmanlarına daha sonra da toplumun

geneline yayılır.

Sosyal medya denen ve milyonlarca üyesi bulunan sosyal ağlar düşünce üzerinde sınır tanımaz bir

etki gücüne sahiptir. Sosyal medyanın kendine has çekici özelliklerinin olması, interaktif etkileşim ve

iletişim bulunulabilmesi çok önemlidir. Sosyal medyanın etkinliğindeki alıcı birey, aynı kanaldan farklı

mesajları alabilmekte aynı anda mesajlara kendine özgü tepki verebilmektedir. Sosyal medyanın çekici

ve etkili olmasında; haber alma, güncellik, anlık kamuoyu oluşumu, tepki verebilmek ve iletişim

sürecinde olma gibi özellikler etkili olmuştur.

Sosyal medyanın organizmaya benzer canlı yapısı ve işlevsel gücü, birey ve toplumları da

derinden etkilemiştir. Bu etkileşim sürecinde toplumsal yapıdaki birey bir taraftan sanal kalabalıklara

karışmakta diğer taraftan da yaşadığı gerçek toplumdan uzaklaşarak yalnızlaşmaktadır. Bu nedenle

sosyal medya, insanların kültürlerini ve düşünce yapılarını onlara fark ettirmeksizin değiştirmekte ve her

geçen gün artan değeriyle toplumların kaderinde önemli roller oynamaktadır.

Toplumsal baskılar karar verme süreci üzerinde oldukça önemli bir etki gücüne sahiptir.

Diplomatlar Oluşturabildikleri kamuoyu gücü sayesinde, ya da arkalarına kamuoyunun desteğini

alabildikleri ölçüde varlıklarını sürdürebilirler. Karar vericiler ve hükümet üzerinde baskı oluşturma ve

onları etkileme gücü sayesinde, sosyal medya alınan kararlar üzerinde dolaylı ya da doğrudan önemli

roller oynar. Bu gücün farkında olan terör örgütleri yurt dışında kara propaganda yaparak örgütlerine

yıllardır para toplamış, zulüm altındayız diyerek iltica talep etmiş, İslamifobi faaliyetlerini yürütmüştür.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN beyin “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek

Birleşmiş milletlerin yapısına yönelik eleştirilerde bulunmuş ve 5 daimi üyenin (ABD, Fransa, Çin,

İngiltere ve Rusya) dünyadaki zulme ses çıkarmamalarına tepki göstermiştir. Bu ve buna benzer haklı

söylemlerinin en az ONE MİNUTE kadar etkili olabilmesinin yolu yazılı, sözlü ve videolu olarak birçok

dile çevirmek kitle iletişim araçları ve sosyal medya yardımıyla insanlara ulaşmak ve düşünce yapılarını

doğru yönlendirmek gerekir. Ancak bu sayede dünyada istediğimiz halk desteğine ulaşabiliriz.

Edebiyat, Din, Tarih ve siyasi önderlerimizin dünyaya etki edebilmesi ve dünya siyasetine yön

verebilmesi için Dünya halkları tarafından doğru anlaşılması lazımdır. Dünyadaki halk desteğini

alabilmek bu milletlere ulaşma ve anlaşılmaktan geçer. Bu kapsamda hedef ulusal değil uluslararası,

küresel ölçekte kendimizi doğru ifade edebilmektir. Bu nedenle hedeflenen amaca ulaşmak için proje

kapsamı tüm dünya olarak ele alınmıştır.

* Projenin kapsamı net olarak tanımlanmalı ve amaç ile ilişkisi kurgulanmalıdır. En fazla 500 kelime olmalıdır.

Projenin Özgün Değeri* veya Yaygın Etkisi/Katma Değeri**

Dünya üzerinde pek çok millet tarih sahnesinde var olmuş ve günümüze sayısız tarihi ve kültürel

miras bırakmıştır. Bu milletlerin büyük bir kısmı da bugün üzerinde yaşadığımız Türkiye coğrafyasında

hüküm sürmüştür. Anadolu’ya medeniyetler beşiği denmesinin sebebi budur. Büyük bir tarihi ve kültürel

mirasa sahip olan Türkiye’nin her yerinden farklı medeniyetlerin anıları fışkırır. Bu nedenle vatan

topraklarımızda birçok milletin kirli emelleri vardır.

Devletimiz son yıllarda 53 yıllık tarihi bir geçmişe sahip olan TRT’ninde önemli katkılarıyla bir

takım atılımlar içerisine girmiştir. TRTWORLD ün açılışında konuşma yapan Cumhurbaşkanımız Sayın

Recep Tayyip ERDOĞAN Beyin ifadelerinden bir kesit aşağıda alıntı yapılarak sunulmuştur.

Yapacağımız projenin ne denli hayati öneme sahip ve nedenli geç kalındığıda ancak bu kadar güzel ifade

edilebilir.

‘Türkiye bizim dönemimizde dış politika tasavvurunda ciddi bir paradigma değişikliğine gitmiştir.

Bugün Türk dış politikasının ana ekseni; insani değerler, bunun yanında milli çıkarların tam uyumu

üzerine kuruludur. Mevlana Hazretlerinin pergel benzetmesinde olduğu gibi bir ayağımızı Türkiye’ye ve

milletimiz hassasiyetlerine sabitliyor, diğeriyle de küresel barış ve huzura katkıda bulunmaya,

çatışmaların, gerilimlerin önüne geçmeye çalışıyoruz, yaptığımız budur. Ne ülkemizin menfaatlerinden,

ne de bizi biz kılan insani ve vicdani değerlerden asla taviz vermedik, vermiyoruz ve vermeyeceğiz.

Hakkı ve adaleti merkeze alan bir anlayışla küresel ve bölgesel meselelerin çözümüne müspet katkılarda

bulunuyoruz. Mazlumun ve mağdurun inancına, kökenine, rengine bakmadığımız gibi, zalimin de

kimliğini dikkate almıyoruz.

Eskiler ‘marifet iltifata tabidir’ demişler; şüphesiz yapılanlar kadar yapılanların hakkıyla

anlatılması da önemlidir. Biz bu konuda maalesef uzun yıllardır çok sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye’nin

uluslararası alandaki başarıları, ülke içinde yaşadığı büyük değişim ne yazık ki dışarıya yeterince

anlatılamıyor. Hatta çoğu zaman başarılarımız yok sayılıyor.

Ülkemizde meydana gelen hadiseler tamamen çarpıtılarak olduğundan farklı bir şekilde

gösteriliyor. Medya organları vasıtasıyla oluşturulan algı, hakikaten önüne geçiyor. Son üç yılda

Türkiye’nin yaşadığı birçok olayda bu acı gerçeği defaatle tecrübe ettik. Gezi olayları sırasında

uluslararası basın yayın kuruluşlarının nasıl bir dil kullandığını, adeta olayları provoke etmek için

nasıl yanlı davrandıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz…’

Projemizin gerçekleştirilmesinde çeviri teknolojilerinin üst düzey yazılımsal tekniklerle desteklenmesi ulusal

ekonomide ülkemiz adına birçok yanlış anlaşılmaların önüne geçerek sorunların ortadan kalkmasını

sağlayacağından tüm ülke vatandaşları finansal olarak bunun faydasını görecektir. Devletimizin tek bir

yabancı dilde sunduğu TRTWORLD ün bir destekçisi olarak birçok yabancı dil ve lehçede kendimizi doğru

anlatmak ve kabul ettirmek suretiyle ülke çıkarlarına doğrudan etki etmenin toplumsal refaha büyük bir katkı

sağlayacağı açıktır. Projenin % 100 yerli bir yazılım olması ülke ekonomisine ayrıca bir katma değer

sağlamakla birlikte markalaşma yolunda ilerleyen Türkiye ekonomisine de katkısı büyük olacaktır.

* Önerilen yeni teknoloji, metot veya kuramın literatüre nasıl bir katkısı olduğu açıklanmalıdır.

** Projenin gerçekleştirilmesi sonucunda ulusal ekonomiye, toplumsal refaha ve bilimsel birikime yapılabilecek katkılar ve sağlanabilecek yararlar tartışılmalı, elde edileceği umulan sonuçlardan kimlerin ne şekilde yararlanabileceği belirtilmelidir. En fazla 500 kelime olmalıdır.

Yöntem*

Dil insanlar ve toplumlar arasındaki iletişimin sağlanması, sosyal bağlarımızın düzenlenmesi ve

geliştirilmesinde önemli bir yer tutar. Hangi alanda olursa olsun, yabancı toplumlar arasında gerçekleşen

her türlü etkileşimin başrolünde iletişim yani dil vardır. Çünkü dil, düşüncenin ve Dünya görüşünün

iletişim aracı olarak tanımlanır.

Sınırların kalkmaya başladığı, toplumların iç içe geçerek yaşamaya koyulduğu, kültürlerin bölgesel

olmaktan çıkıp gerek göçler, gerekse teknoloji ve kitle iletişim araçları aracılığıyla küresel olarak

yaşandığı çağımızda, uluslararası iletişimin sağlanabilmesi için ortak bir dil bulunmamaktadır. Bu

nedenle insanların farklı kişi ve kurumlarla iletişimi, yeni bir dil kullanımını zorunlu kılar. Yeni bir dil

çeviri ve çevirmen kavramlarını beraberinde getirir.

Hiç şüphesiz dünya üzerinde çevirinin neden olduğu en büyük olay Hristiyanlığın; Katoliklik,

Ortodoksluk ve Protestanlık olarak üçe bölünmesini ve Protestanlık Mezhebini ortaya çıkmasını sağlayan

Luther’in İncil çevirisidir. 2.454 farklı dile çevirisiyle, dünyada en çok dile çevrilmiş olan kitapta yine

İncil'dir. Papanın dahi 9 farklı dilde tweet attığı hesap edildiğinde Hristiyanların çeviriye ne denli önem

verdiğini anlamış oluruz. Pinokyo adlı çocuk kitabı bile bizim kitabımızdan çok daha fazla dile

çevrilmiştir. Bu ise bizim çeviri konusunda ne kadar geride olduğumuzu göstermektedir.

Geçmişten günümüze, uluslararası ilişkilerde kullanılan diplomatik dillere göz atıldığında ise, bu

dillerin dönemlere göre farklılık gösterdiği anlaşılabilir. Sırasıyla, Yunanca-Çince-Latince-Arapça-

İspanyolca-Fransızca ve son olarak da İngilizce uluslararası iletişimde yaygın olarak kullanılmış ve

kullanılmaktadır. Günümüzde ise, Birleşmiş Milletlerin resmî dilleri Arapça, Çince, İngilizce, Fransızca,

Rusça ve İspanyolca; çalışma dilleri ise, İngilizce ve Fransızcadır. Her dönemde, bir dil ön plana

çıkartılmış, gerekçe olarak da “daha açık, daha esnek, daha iyi ifade kabiliyetine sahip, daha nazik, daha

arındırılmış, uluslararası görüşmeler için en uygun” gibi ifadeler kullanılmıştır. Avrupa birliğinde

ülkelerinde ise 24 farklı dil konuşulmaktadır.

Projenin gerçekleştirilmesi aşamasında en önemli sorunlardan biri yeteri kadar çevirmenin sistem

üzerinde koordinasyonu ve bu gurubun çevirilerini kontrol ettirilecek başka bir çevirmen gurubunun da

ayrıca sisteme entegrasyonu meselesidir. Bu problemi YÖK ile gerekli yazışmalar ve protokoller

sağlanarak üniversitelerimize eğitim için gelen yabancı kökenli öğrencilerin katkılarıyla çözülecek daha

sonraki süreçlerde ise sisteme çevirmen başvuruları alınarak kurulu düzenin işleyişinin devamı

sağlanacaktır. Bilindiği üzere Makine çevirisi, insan katkısı olmaksızın bilgisayar yazılımlarıyla yapılan

çeviri anlamında kullanılmaktadır Henüz insan çevirisinin yerini alabilecek kadar gelişmemiştir, Ağ

sayfalarının çevirisini yaptıran Internet kullanıcılarının da yakından bildiği gibi makine çevirisi düzgün

ifadelerle olmasa da içerik konusunda yaklaşık bir bilgi vermek amacıyla kullanılmaktadır. Projemizde

makine çevirisi kullanılmayacaktır. Videolar tamamen konunun uzmanı kişilerce yazılı ve sözlü olarak

sisteme aktarılacak ve yayınlanmadan önce uzman çevirmenlerce doğruluğu teyit edilecektir.

* Araştırmanın tasarımı/yaklaşımları ile uyumlu olarak incelenmek üzere seçilen (amaç ve kapsamla uyumlu olması da gereken) parametreler sıralanmalıdır. Bu parametrelerin incelenmesi için uygulanacak yöntem ile kullanılacak materyal açık-seçik biçimde tanımlanmalıdır. Yapılacak ölçümler (ya da derlenecek veriler), kurulacak ilişkiler ayrıntılı biçimde anlatılmalıdır. En fazla 3000 kelime olmalıdır.

Projenin Çıktıları*

Toplum içerisinde her yapı bütünün bir alt parçacığını oluşturur. Her yapı parçası bütünün

varlığının güvencesi ya da tehdididir. Bu bağlamda toplumsal yapı sisteminde; yapı sürekli bir değişim

içerisindedir. Toplumsal yapıdaki değişmeler toplumsal yapının en küçük hücresi durumundaki birey ile

başlar sonrasında küçük gruplar, örgütlü ve örgütsüz büyük yapıları etkiler, değişim yapının bütününde

hissedilir ve görülür. Bireyle başlayan değişim toplumsal yapının kurumları ile devam eder. Amerikalı

Siyasetçi Henry Kissinger’ın konuyla alakalı şu sözü algı meselesini daha iyi anlaşılmasını

sağlayacaktır; “Bir şeyin gerçek olmasından daha önemli olan o şeyin gerçek olarak algılanmasını

sağlamaktır.”

Zira algı yönetiminin özünü “ikna ve inandırma faaliyetleri” oluşturmaktadır. İkna ve inandırma

faaliyetleri, özellikle yirmi birinci yüzyılda artan ve farklılaşan iletişim araçlarıyla hız kazanmış ve

otoritelerin gücü elinde tutmak için başvurduğu bir yöntem haline gelmiştir. Bu çerçevede tarih boyunca

gerek fert bazında, gerekse de kurumsal bazda, hedef kitleleri etkilemek için bu metot kullanılagelmiştir.

İkna ve inandırma çalışmaları ile toplumun genel dünya görüşü ve politik algısının istenilen biçimde

şekillendirilmesi için, özellikle uluslararası arası etkileşimde en büyük araç sosyal medya olmuştur.

Uluslararası etkileşim sadece kitle iletişim ürünlerinin (örneğin tv programlarının, filmlerin, müzik

kasetlerinin, CD’lerin) akışı değil, aynı zamanda sermayenin ve emeğin akışı ve kullanım biçimini de

içerir. Her zaman siyasal ile ekonomi iç içedir ve her siyasalın temelinde daima kısa veya uzun vadeli

ekonomik çıkarlar ve güç hesapları yatar.

Medya günümüzde daha da ileri giderek, bireylere ve toplumsal gruplara; İktidar, servet ve prestij

edinmenin en etkin ve en ideal silahlarını sunabilecek kadar güçlü bir konuma ulaşmıştır. Bütün bu

gelişmelere paralel olarak, çağdaş dünyada medyayı kontrolünde bulunduran gruplar ve medya elitleri,

toplumun en etkili ve en güçlü kesimlerinden biri haline dönüşmüştür. Bu guruplar algı yönetimi için

televizyon, internet, radyo ve basın yayın organlarını kullanmaktadırlar.

Algı yönetiminin en önemli misyonu toplumları yönetmek ve kontrollerini ellerinde

bulundurmaktır. Hatta kısa vadede hedefleri, halkların neleri düşünüp, neleri düşünemez hale geldiğini

kendi inisiyatiflerine almak ve bu şekliyle güçlü olan konumlarını korumaktır ayrıca bilginin belirli

çıkarlar uğruna manipüle edilip hedef kitleyi yönlendirmek amacıyla kullanılması da oldukça önemlidir.

Bu nedenle algı yönetimini şansa bırakmak, halkın algılarını başkalarına teslim etmek demektir. Bu

yönüyle algı yönetimi birçok sebepten dolayı 21. yüzyılın sessiz silahıdır.

Mevcut durumda algı yönetimin uluslararası pazarda ülkemiz ekonomisine vermiş olduğu zarar bir

hayli fazladır. Özellikle yatırımlar, turizm ve finans sektöründeki olumsuz etkileri her daim siyasi

liderlerimiz tarafından dile getirilmiş ve çoğu zaman yanlı tutumları eleştirilmiştir. Proje özellikle

yabancı ülkelerdeki toplantı, seminer, konferans, çalıştay, panel salonları, oteller, otogar ve havaalanları,

kamu kurum ve kuruluşlarının tespiti yapılarak sonuç odaklı paylaşımlarla gerçeğin yabancı yatırımcı ve

halkların anlamasını sağlayacağından projenin en önemlisi çıktısı ülke ekonomisine ve istihdama

yapacağı katkıdır. Ayrıca Google youtube facebook vb gibi yabancı yazılımların ülkemizde faaliyet

gösterip bilgi ihracatı yapmasına benzer olarak ilk kez bir Türk yazılımı ürettiği teknolojik bilgiyi

yabancı ülkelere satarak bilgi ihracatı yapıp ülkesine döviz girdisi sağlayacaktır projenin bir diğer önemli

çıktısı da bu olacaktır.

Başarı Ölçütleri*

Toplumlar genel itibariyle yüzeysel düşünürler, fakat içlerinde derin ve aydın düşünenlerin sayısı

toplumdan topluma değişir. Analiz eden, yorumlayan ve eleştiren bir toplumun varlığı o devlet için

kalkınmışlık seviyesini yükselten kaliteli bir devletin oluşmasını sağlar. Bu ise dünya dengelerini elinde

tutan ideolojik devletler için büyük önem arz eder. Zira ideolojik devletler diğer devletlerin kalkınmışlık

seviyesini bulunduğu düşük halde muhafaza etmek ister. Bu yüzden gelişmelerin gerisinde kalmış,

değerlendirme yapamayan, eleştiremeyen, asalak bir toplum tasavvur ederler.

Kitlelere bir şeyi yaptırabilmek için üç etkili yol mevcuttur; para ile satın almak, zor kullanmak

veya inandırmak. Bu üç yol içerisinde en etkilisi ve kalıcı olanı ise kitleleri belirlenen şeye

inandırmaktır. İşte tam bu noktada “algı” işin içine girer. Algı, bir şeye dikkati yönelterek o şeyin

bilincine varma, idrak etme olarak tanımlanabilir. Her algının bir anlamı vardır. İnsan beyni, algıladığı

ölçüde düşünür. Düşündüğü ölçüde uygular. Algı yönetimi, belirli bir olayı, ürünü veya hizmeti, kitlelere

ulaştırabilmek, tanıtabilmek ve benimsetebilmek için kullanılabilecek en temel yoldur. Çinli general ve

askerî teorisyen olan Sun Tzu'nun yaklaşık 2500 yıl önce ifade ettiği “Mükemmellik yüz savaşın yüzünü

de kazanmak değildir. Asıl maharet düşmana hiç savaşmadan boyun eğdirmektir” felsefesi bir kez daha

göstermektedir ki, silah ve askerden ziyade, bilgi akışının doğru sağlanması, gücün kontrol altına

alınması ve ciddi algı planlamaların yapılması ile güçlü devlet olunur.

Devletler bölgesel ve küresel bir güç olmak, iktidarlarının ve politikalarının meşruiyetini sağlamak

için; kurumlar ve fertler ise itibarlarını yükseltmek, faydalarını arttırmak için hedef kitleleri ikna etmenin

ve onlara kendi gözlerinden dünyaya bakmalarını sağlamanın yollarını ararlar. Bu yolların en etkilisi

olarak da algıları değiştirmek ve hangi algının yerleşmesi isteniyorsa hedef kitleye o algının

kazandırılması yöntemlerini uygulamaktır.

Proje birincil amaç reyting ya da reklam geliri değil dünyaya sesimizi duyurmak, ülkemizin global

olaylarda bakış açısını başka milletlerin bilmesini sağlamaktır. Elbette bunu başarmanın ekonomik

getirisi de yüksek olacaktır. Projemizin ilk olarak hedefi dünyanın yarısına ulaşmaktır. Bunun için en

yaygın 10 dil ile çalışmaya başlayacaktır ve ilerleyen yıllarda yeni dillerle hizmet vermeye devam

edilecektir. Proje başlangıçta prototip olarak en az 3 dilde yayın yapabilmesi durumunda başarıya

ulaşmış sayılacaktır.

Projenin gerçekleşmesi öncesinde başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı olmak üzere

Başbakanlık, İç ve Dış İşleri Bakanlıkları, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu,

Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve ilçe Belediyeleri, Atatürk ve Erzurum Teknik

Üniversitesi ile gerekli yazışmalar sağlanarak proje hakkında bilgi verilecek ve projeye destek olmaları

istenecektir. Proje Atatürk Üniversitesinin Atateknokent destekli bir firmasından dünyaya yayılması, ses

getiren dikkatleri üzerine çeken ciddi ve prestijli bir proje olması nedeniyle Erzurum ilinin ve

üniversitemizin bir reklamı olacak ülke çapında kurumsal imajını yükseltecektir.

*Hangi işlemlerin, ne ölçüde gerçekleştirilmesi durumunda projenin tam anlamıyla başarıya ulaşmış sayılabileceği belirtilmelidir. Bu ölçütler açık olarak sıralanmalı, her birinin önem derecesi açıklanmalı, tümünün gerçekleştirilememesi durumunda, projenin başarı oranının belirlenmesine yardımcı olabilecek ipuçları verilmelidir. 

Özcan ÖNER - Firma Sahibi

İLETİŞİM

YATIRIMCI BİLGİ MERKEZİ - YABİMER

Yazılım Bilişim Ar-GE GM Danışmanlık Hizmetleri

Atatürk Üniversitesi  ATA Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi A Blok 102-103- 104 nolu ofisler ERZURUM

Tel: 0532 507 03 67