Bandırmaspor'un 50. Kuruluş Yıldonümünde Hasan Amca (Hasan Sur)'yı ziyaret ettim. Kendisi halen her gün aksatmadan geldiği işyerinde idi. Kısa sohbetimizde; yıllar öncesine yeniden dönmenin enerjisiyle o günleri yeniden yaşayarak anlattı.
Hasan Sur , Yozgat Sorgun'lu. Erzurum Yapı Enstitüsü mezunu olarak geldiği Bandırma'da gösterdiği başarıyla kısa sürede yükselir. Ve 3 dönem Bandırma'da Belediye Başkanı seçilir. Ancak Hasan Sur'un bu özelliğinden öte Bandırma için bir başka tarihi önemi daha var.
Bandırmaspor'un kurucu başkanıdır.
- Sevgili Hasan Amca bugün Bandırmaspor'un 50 kuruluş yıldönümü . Bunca yıldan sonra Bandırmaspor'un inişli çıkışlı başarılı başarısız dönemleri oldu. Yıllar sonra bugün duygularınızı alabilirmiyiz.
- Dile kolay evet. 50 yıl geçmiş ama kuruluşla ilgili bana ait özel bir durum daha var. Bandırmaspor kurucular kurulu olarak 38 kişi toplanmışız idare heyeti falan başkan idari kurul seçiliyor yarım saat geçti, 45 dakika geçti derken evden acil çağırdılar eve geldim Mürüvvet abla var komşumuz ,çat kapıyı açtı Hasan Bey müjde! Dedi. 2 oğlun oldu. Hakan oldu. Haluk birincisidir. Sonra şimdi aradan 50 yıl geçmiş Bandırmaspor'un kuruluşuyla Hakan'ın doğumu Bandırmaspor'la saniye saniye aynı oldu. İşte o günbugün benim için özel bir gündür. Bandırmaspor çocuğumuz gibidir
-Renklerini tartışmışsınız .
- Renklerini konuşuyoruz toplantıda ben o zaman Marmara Gençlik başkanıyım dört beş yıldır başkanlığında bulundum amatör zamanlar ve çok önemli başarılar elde ettik. Çok önemsendik bu başarılar nedeniyle dikkat çektik. Toplantıda dedim Marmara denizinin rengi mavi, dalgaların rengi beyaz. Mavi beyaz olsun . Lise beden öğretmeni vardı sonra tayini çıktı gitti Bandırma'dan. İdare heyetinde idi ve o olmaz dedi. Yunan bayrağının rengi mavi dedi katiyyen olmaz , o zaman ne yapalım bordo olsun dendi ve Marmara'nın da beyazını aldık. Benim düşüncem Marmara Mavisi idi. Marmara adı konusunda farklı bir amacım vardı o zamanlar. Malüm vilayet olma konusu o zaman da var gündemde "Marmara Vilayeti" olsun düşüncemiz vardı . Bandırma'da merkez olarak tabi siyasi olarak düşündük faydası olur diye ve o amblemi koyduk.
- Marmara Vilayeti olamadık .
- Evet maalesef . Orhan Şeref Apak Federasyon başkanı o zamanlar. Bir kanun çıktı bütün illere mahsus profesyonel futbol takımı oluşturanlar 2. liglere alınacak. Vilayetler profesyonel kulüp olacak ilk defa oluyor. Baktık vilayetlere mahsus bir kanun ama Balıkesir'den de ses çıkmıyor. O zaman Marmara Kulübünün başkanıydım. Bandırma'da iki güçlü amatör kulup var birisi Gençlik Kulubü diğeri Marmara Birlik ikiside çok güçlüydü. Birisi siyah beyaz forma renkleri diğeri sarı lacivert ben Marmara Kulübünün başkanıyım ve takımımı İzmir Bursa Manisa Edirne şampiyonu yaptım. Yani o bölgenin şampiyonu olduk , bölge şampiyonu o zaman altın madalya kupa verdiler bize. Biz arkadaşlar dedik böyle başarılı olunca ses getirince birleşelim Bandırmaspor'u kuralım. Kurucular kurulu oluşturduk. Toplandık 5-6 kişi gittik Ankara'ya. Rahmetli Mustafa Kılkışlı "Eşekçi" yanımızda. Federasyon başkanı . Orhan Şeref Apak'ın huzuruna çıktık. Tabi tanışma faslında arkadaşlarımı takdim ettim işte Ahmet, Mehmet derken işte Mustafa Kılkışlı der demez "Bana Eşekçi derler haa " diyerek Kılkışlı müdahale etti . Orhan Şeref Apak durakladı. 'afedersiniz' dedim "yoo ben ismimle gurur duyuyorum "diyerek devam etti Mustafa ve bu resmiyeti kıran bu samimi tavriyla ortam neşelendi idarecilerle ahbap olduk oturduk konuştuk dedik ki bizim böyle bir talebimiz var. Ama prösedür illere göre yapılmış olmaz dediler önce ancak Balıkesir kurmazsa o zaman size bu hakkı veririz diyerek bizi uğurladılar. Bizde atladık geldik Balıkesir'e sorduk onlara siz takım kuracakmısınız. "Yok" dediler . Bölge müdürü vardı Balıkesir'de o ilgilendi sağolsun ,bize bir hafta mühlet verin bir hafta sonra haber vereyim dedi. Ayrıldık. Bir hafta sonra atladık gittik tekrar Balıkesir'e sorduk. Ne oldu ? Dedi ki ; "kuramadılar" . "O zaman bize bir yazı verin" dedik kurmayacağız diye ve aldık yazıyı . Resmi yazı. Atladık gittik Ankara'ya Orhan Şeref'e verdik yazıyı . "Tamam" dedi o zaman. " Ama bir ricam var ismini Balıkesir Bandırma olarak yazalım mevzuata uysun." Uydu ve bir hafta sonra Kulübü kurduk ismini de Balıkesir Bandırmaspor olarak tescil ettirdik. İlk defa bir ilçe takımı olarak profesyonel kulüp olarak Profesyonel ligde yer almış olduk. İsme gelince bir yıl Bandırmaspor isminin önüne B nokta olarak harf yer aldı , nitekim bir yıl geçti Balıkesir'liler kendikulüplerini kurdular ve onlar da ligde yer aldı bizim ismimizde Bandırmaspor olarak devam etti. Yani Balıkesirspor bizden bir yıl sonra kuruldu.
- Trabzon'da bizden sonra kuruldu Bursa'da galiba ..
- Evet Bursa 'da Güvenspor çok güçlüydü. Trabzon Yedinci sene şampiyon oldu Trabzon 1.Lige çıktı ama Bandırma ile çok dramatik anıları vardır. Trabzon şampiyonluğa gidiyor onları burda Nevzat'ın golüyle yendik unutulmaz bir maçtı. Burda Cin Çukurunda hiç unutmuyorum o zaman bana bir mektup geldi . Trabzon Of'tan. 2 sayfa mektup ve kırmızı kalemle yazılmış .Diyor ki mektupta : " bizi kötü yendiniz ama bunu yanınızda bırakmayacağım oraya geleceğim soyunuzu keseceğim" gibi bir sürü şeyler yazmış tabi korktuk ama kimse gelmedi ama hoş bir anı olarak kaldı, geçti gitti bunlar. O sene şampiyon oldu Trabzon.
Bursaspor'da 2 kulüp birleşerek kuruldu. Bir anım var . Takımlardan güçlü olan Güvenspor'du . Onlarla maçımız var. Güven in başkanıyla Bursa'da staddayız sağ taraftan bir frikik kazandık. Bizim Nevzat santraya yakın ama çapraz orta sahanın az ilerisinde topun başına geçti . Gerildi gerildi, 2o metre gerildi. Başkana dedim bu gol olacak. Başkan : " Hadi ya " dercesine gülümsedi. Nevzat solaktı burun vururdu ama füze gibi giderdi. Sonuçta Nevzat vurdu direk kaleye girdi top ve kaleci göremedi bile. O zamanlar bugün süper lig kalitesinde oyuncularımız vardı Soner ,Nevzat, Büyük Ahmet, Küçük Ahmet ..
- Futbolu çok seviyormuşsunuz Hasan Amca. Oynadınız mı ?
- Evet . Erzurum Yapı Enstitüsü'ndeyim. Lise çağı .Ben kaleciydim önce kalecilik yaptım bir ara uyduruk toplarla yumaklarla falan oynuyoruz, top mu var memlekette bir keresinde top yuvarlana yuvarlana yanımdan geçiverdi, hiç kıpırdayamadım, hoca geldi hemen sen dedi "hadi kardeşim sen,geç kenara" ve kaleciliğim bitti derken sonraları santrfor mevkiinde oynadım.
Marmara Kulübünde çok uğraştım ben. 4 - 5 yıl o zaman amatör kulup masraflar hep cebimizden topçuya ver, yola ver, formalar masraflar çok uğraştım ama seviyordum İstanbul'dan futbolcu aldım Bahattin'ler Küçük Özkan 'lar Çanakkale'ye gittik hiç unutmuyorum güçlüydüler ama orda 5- 2 yendik onları ,fırtına gibiydik.Sonuçta 3. Grup Şampiyonuyduk çok önemliydi o zaman para da yok ki..Herşeyi cebinden vermezsen imkanı yok.
- Sevgiden.
- Eşekçi genel kaptandı , Eczacı milli oyuncumuz Çetin Zeybek' ten sonra .. güzel zamanlardı.
Devam edecek...
MEHMET LEVENTOĞLU - 05-06-2015 -BANDIRMA GERÇEK