(Bir az fotoğraf - Bir az tsunami)

(Bir az fotoğraf - Bir az tsunami)

Boşa muhabbet can sıkıntısı etkisiyle tsunami gibi geliyor galiba.
Kasvetli bir hava, aslında sıcak havada kasvet başka bir şey.
Soğuk havada kasvet, yağsa da rahatlasa kıvamında karşılansa da,
sıcak havada kasvet bir başka oluyor da 
yine de yağsa da rahatlasa özlemini dışa vuruyor gibi
ister sesli, ister sessiz.
İçinden geldiği çok belli oluyor.
İki arkadaş, samimi oldukları belli oluyor.
Oturmuşlar kaldırım kenarına birer tahta tabureye.
Muhabbet kabızlık çekiyor da belli etmiyorlar.
Arada bir zorla kelimeler geliyor ilgili ilgisiz.
Karşılıklı bir kelimesel yada düşünsel zorluk var.
Havanın kasvetinden herhalde.
Başka bahane bulamadım, neden diye.
Biri ah ahhh çekti derinden.
Diğeri sordu, ne oldu diye.
- Yağmur yağsa da giysek gocuğu.
Altta mı kalacak diğeri, yapıştırdı deyişini.
-- Karnımız acıksa da yesek sucuğu.
Tam atışma başladı dedim, biri finali yaptı.
- Beni şair mi sandın o..... çocuğu.
Gülüştüler.
Biraz olsun kasvetten kurtulup rahatladılar.
Dialoglar 24/06/2024 - Selçuk Özgüleryüz