Çiğiltepe Destanı

30 AĞUSTOS MÜNASEBETİYLE, ÇİĞİLTEPE DESTANI”

Fikret Çağın

Değerli okurlar Kurtuluş savaşını zafere taşıyan Çiğil tepedeki Büyük taarruzun, en kritik noktasını yansıtan bu güzel şiiri, Ön yazılım ve son bir iki mısra ile düzenleyip sizlerle paylaşmak istedim...

Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesi Çiğiltepe tren istasyonu yanındaki Hasanbeli Yaylası'na gitmekte olan bir yaşlı koca, yaz sıcağından bunalır, Biraz dinlenmek ve serinlemek için az ilerideki büyük bir meşe ağacının altına gelip oturur, ağaca sırtını dayar. İleride Çiğiltepe görünmektedir. Kurtuluş Savaşı'nı hatırlar, gözleri dolar !!!!!!!!!!!!!!

Yıllar ötesinin derinliklerine dalan buğulu gözlerinin önünden Başkomutanın koç yiğitlerinin, ala doğanlarının, Kocatepe'den sökün etmiş Çiğiltepe'ye, Tınaztepe'ye ay yıldızlı bayrağı dikişleri, "Allah Allah"(cc) nidalarıyla düşmanı nasıl perişan edişleri geçmekteyken, Gür bir sesle irkilir, yaşlı yiğit. Seslenen o büyük meşedir. Dallarını yaşlı kocanın yanına yamacına adeta sarkıtmış gibidir. Ona, "TUT ELLERİMİ ÇOCUĞUM" der. ve Görelim neler" der.

YİNE GELDİ EVVEL BAHAR AYLARI

HASANBELİ YAYLASININ KAR’I ERİDİ

BİR AK MEŞE SÖYLEDİ İŞ BU DESTANI

BENİM İLE MORCA DAĞLAR DİNLEDİ.

Tut ellerimi anlatayım çocuğum

Salıncak saçlarımda kuzgun yellerim

Al gelincikler kanar ala gölgemde

Yıldızlara uzanırdı ellerim

Çiğil koyağında bir deli şahan

Ak buluttan ağar göğü delerdi

Döner hoyratça maviliklerde

Güvenir koç dallarıma dönerdi

Solurken yüzyılı özgür ve vakur

Bir dumandı çöküp gelen karadan

Yalınca bu dağ başında bulutlar

Savrulmadı aylar geçti de aradan

Dağıldı dalımda şahan yuvası

Karalanıverdi Karahisar Ovası

Dar günümde dar eyledin yurdumu

Oldumu ya hey canından olası

Düşman Afyon'un ovasına yayılmış

Dağıtmasın şahanların yuvasını

Kınalı kuzular nasıl da şahlanıyor

Almışlar da ana baba duasını.

Yürüyen ulustu yanık ve yoksul

Kırık kağnıların teker izinde

Yücelen Namustu MİLLİ onurdu

Kalpaklı, çizmeli beyler indinde

Bir Ağustos günü, sabaha karşı

Topçu ateşiyle koptu kıyamet

Süvari fırtına, piyade seldi

Yerle gök oldu yalnız cesaret

Erkmen, Belen, Tınaztepe baş eğdi

Can alıcı dipçiğine, süngüne

Çiğiltepe direniyor Mehmedim

Hücum eyle yine hücum üstüne

Karargah hattında Başkomutan var

Miralay Reşat Bey öğlene kadar

Mutlaka hedefe ulaşılmalı

Söz veriyorum paşam ölene kadar

Ne çare, doğrulan savruluyor

Saldırdı inançla fakat her alay

Sözüm yaşamaktan alıkoyuyor

Dur, vurma kendini Reşat miralay

Akşamdı mevziler ele geçtiler

Çelik süngülerde ışıdı zafer

Dumanlı dorukta dalgalanan

Bayrağı öpüyor bir adsız nefer

Yorgunum gayri hem yaşlı çocuğum

Otur şöyle yamacıma, yönüme

Bizler bu VATAN için çocuğum

Delikanlıca sevdalandık ölüme

Gördüğün çiğdemler, şu kardelenler

Yorganıdır örten şehitlerimin

Ben de vuruldum ve hiç sarsılmadım

Hala gövdemde durur çekirdeği merminin.

Bizler bunca demler gördük çocuğum

VATAN bağı canla,tenle örüldü

Sizler güzel günler görün çocuğum

ATATÜRK'ün izinde bir millet dirildi.

Tut ellerimi bırakma çocuğum

VATAN için öl ama, sakın satma çocuğum

VATAN NAMUSTUR......

Bizlere bu güzel Vatanı düşmandan kurtarıp kazandıran Atalarımızın Ruhları şad, Tüm ulusumuzun kader çizgisi, İstiklali ve İstikbali olan ..

OTUZ AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN…

FİKRET ÇAĞIN - BANDIRMA - 27-08-2020